En Sıcak Konular

Türban düellosu

6 Şubat 2008 10:04 tsi
Türban düellosu AKP, CHP ve MHP liderleri dün meclis gruplarında türban konusunu işlediler. Her üç liderin konuşmaları türban düellosuna dönüştü. İşte Erdoğan, Baykal ve Bahçeli'den türban ile ilgili sözler;

Tayyip Erdoğan

Düzenleme ile laiklik güçlenecek

Başbakan Erdoğan, "Üniversitelerde özgürlükler üzerindeki sınırlandırmaları kaldırarak zaten laikliği güçlendiren düzenlemeye MHP ve AKP imzasını koymuştur. Şu anda koparılan fırtınalar yeni değil" dedi.

Erdoğan, "CHP’li, MHP’li, AKP’linin hukuku, başını örtenin veya örtmeyenin hukuku ayrı ayrı değildir. Partilerin önerileri varsa Meclis’e getirsinler. Sorunu aşmamıza katkıda bulunsunlar" diye konuştu.
 
Öneriniz varsa Meclis’e gelin 
 
Başbakan Tayyip Erdoğan, türban sorununu çözmek için diğer partilerden gelecek önerileri görüşmeye hazır olduklarını açıkladı. Türbanın serbest bırakılmasının laikliği güçlendireceğini savunan Erdoğan, partisinin dünkü Meclis grubunda şunları söyledi:

AYNI AKTÖRLER Biz Türkiye’yi çeyrek asırdır yoran, vatandaşla devlet arasındaki güven ilişkisini zedeleyen bir tartışma konusunu tedavülden kaldırmak istiyoruz. Temel hak ve özgürlükler açısından değerlendirilmesi gereken bu konuyu farklı yerlere çekmek, toplumsal barışa gölge düşürme gayretidir. Üniversitelerde bu özgürlükler üzerindeki sınırlandırmaları kaldırarak zaten laikliği güçlendiren düzenlemeye MHP ve AKP imzasını koymuştur. Şu anda koparılan fırtınalar yeni değil. Aynı senaryoları 1994’te İstanbul’da belediye başkan adayı olduğumda da izledim. Yine aynı senaristler, aktörler vardı. Yine aynı şeyleri söylüyorlardı. Yapmadıklarımızla bizleri bir iftira kampanyası içinde suçlamaya çalışıyorlardı. Neler demediler. Otobüslerden ayırdığımızı, aşağı attığımızı, trenden aşağı attığımızı bu tür şeyleri söylediler. Aradıktan sonra ben de neler bulurum neler. Ama dürüst olalım, samimi olalım. Bardağın boş tarafıyla değil, dolu tarafıyla ilgilenelim. Laiklik ilkesi kimsenin tasarrufu altında değildir. Bugün ülkemizde laiklik ilkesine aykırı olduğu söyleyen bir parti veyahut karşısında olduğunu söyleyen bir milletvekili mi var? Laikliği ayırıştırıcı değil birleştirici bir ilke olarak yaşatmak, gelecek nesillere taşımak, bunun için bütün cumhuriyet değerleri gibi laiklik ilkesini de her türlü siyasi tartışmanın üzerinde tutmaya büyük bir özen ve dikkat göstermeliyiz.

Üniversitelerde fiili kılık kıyafet yasağı, hangi siyasi parti iktidarda olursa olsun o iktidarın çözmesi gereken bir konuydu. Siyasetin temel görevi, vatandaş ile devlet arasındaki sorunu çözmek, aradaki mesafeyi de kaldırmaktır. Biz aradaki bu mesafeyi de kaldırıyoruz.

KATKIYA AÇIĞIZ CHP’li, MHP’li, AKP’linin hukuku, başını örtenin veya örtmeyenin hukuku ayrı ayrı değildir. Diğer partilerde varsa çözüm önerileri, gelsin Meclis’te ortaya koysunlar. Bu sorunu geride bırakmamıza katkıda bulunsunlar. Dün (önceki gün) DSP geldi. Kendilerine de aynı şeyi söyledim. Eğer bize çözüm noktasında katkınız olacaksa biz buna açığız. Buyursunlar, bir katkı gelecekse oturur konuşur, çözüm içerisine koyarız. 

DENİZ BAYKAL

Laikliğe en ağır darbe hazırlanıyor

Baykal, "71 yıldır dünyada Müslüman ve laik olmayı başarıyoruz, başardık, gelecek yıllarda bunu sürdüreceğiz, diyeceğimiz noktada laikliğe yönelik en ağır darbelerin hazırlıkları yapılıyor" dedi.

CHP lideri, grup toplantısındaki konuşmasında, "Aslında karşımızdaki konu türban konusu değil, laiklik konusudur. Teslim olmak yok. Laiklik için sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi.

   
Teslim olmak yok 
 
 CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’a, "Laiklik bana emanet diyor. Ciğeri kediye emanet ederim, laikliği sana emanet etmem" diye seslendi.

Baykal dün parti grubunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de ağır ifadelerle eleştirdi. Türban düzenlemesine destek olanları da "Liberal-demokratlar, yağcılar, hasatçılar" olarak sıralayan Baykal özetle şunları söyledi:

MEYDAN OKUMA AŞAMASI Anayasal düzeni ihlal etmenin de bedeli vardır. Karşımızdaki konu türban değil, laikliktir. 71 yıl sonra laikliğin tam yıldönümünde tarih, tebessümle bu olayı izliyor. Laikliğe yönelik en ağır darbelerin hazırlıkları yapılıyor, işbirlikleri gerçekleştiriliyor ve bu süreç topluma dayatılıyor. Bu tarihi süreç artık açıktan meydan okuma aşamasına gelmiştir.

İMANIN ŞARTI MI TESETTÜR "Efendim İslamiyette tesettür var." Doğru. Kuranı Kerim’de çok şey var. İmanın şartları arasında tesettür var mı? İbadetin içinde tesettür var mı? Yani namazı bozmuyorsa, toplumsal yaşamda saçın bir kısmının gözükmesi niye sorun oluyor?

HESABINI MAHŞERDE VER Faiz, yetim hakkı yemek, namuslu kadınlara iftirada bulunmak büyük günahtır. Tesettür yok bu listede, ama onlar var. Herkes hesabını huzur-u mahşerde, Allah’ın önünde verir, sana ne kardeşim? Niçin bunu Anayasa kuralı haline getiriyorsun?

HUMEYNİ DE BÖYLE GELDİ Bunların peşine takılanlar arasında birinci grupta liberaller, demokratlar var. Humeyni’ye de önce libarallerle demokratlar destek verdi. Humeyni geldi önce o demokratları, liberalleri tasfiye etti. Bunların dışında ne solcu, ne sağcı, ama yağcı bir grup var. Kimin borusu ötüyorsa ona yalakalık yaparlar. Ama yağcılığın kimse için garantisi yoktur. Mezbahaya götürülen dananın kasabın bıçağını yalayarak kendisini kurtarması mümkün değildir.

BİR DE HASATÇILAR VAR Bir de hasatçılar var. "Ya bu iş kárlı iş, bunun siyasi yararını sadece onlara mı bırakalım, bizim de siyasi harmandan payımız olsun" diye ayak uyduranlar var. "Bunların elinde istismarı alalım" diyorlar. "Dindar Cumhurbaşkanı seçtirmedi" demesinler diye koştular o dindar dedikleri Cumhurbaşkanı’nı seçtirdiler. Aferin, iyi yaptın. Şimdi hazır olsunlar. Yarın "Okuyan bu çocuklar memur olsunlar" dedikleri zaman da istismarda frene mi basacaklar? O istismarı önlemek için ne yapacaksın? Bunun dozu nerede ortaya çıkacak?

YANLIŞ DİNSEL YORUM Türkiye artık dinselleşen, temel referansın artık din olmaya başladığı bir toplumsal düzene doğru bilinçli olarak götürülüyor. Yanlış bir dinsel yorumu Türkiye’ye dayatıyorsunuz. Bakın Türkiye ayağa kalktı, bunu bir anlamı yok mu? Anayasa’nın tümünü atmak senin yeminini inkar etmen anlamına gelir. "71 yıllık Anayasa’nın özünü ben istersem kaldırırım" diyemezsin. Bu büyük bir mücadele. Bu mücadele devam edecek Türkiye’de. Teslim olmak yok. 
 

Devlet Bahçeli

Toplumda korku yayma yarışı var 
 
 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin türban konusundaki tavrına yönelik eleştirilere "MHP, Anıttepe ile Kocatepe arasına çekilmiş çelikten bir halattır" yanıtını verdi. Bahçeli, dün MHP Meclis Grup toplantısındaki konuşmasında şu mesajları verdi:

SADECE ÜNİVERSİTE Türban konusu gerilim dinamiği olarak görülüyor. Bazı tepkiler demokratik tartışma adabının dışına çıkarak hakaret ve hezeyan boyutlarına taşındı, toplumda korku yayma yarışına dönüştü. MHP, üniversiteler dışında böyle bir düzenlemeye karşı. Bu konudaki samimiyet ve kararlılığımıza herkes inanmalı. Bu düzenlemenin yüksek öğrenim kurumlarıyla ve bu haktan yararlananlarla sınırlı olacağı Anayasa normu haline getirildi.

RÖVANŞ GÖRÜLMESİN Başörtüsü nedeniyle doğan bir mağduriyetin giderilmesi, mağdurlar bakımından bir rövanş olarak görülmemeli, başı açık öğrencilerin kendilerini bir baskı ve tehdit ortamında hissetmelerine yol açacak hareketlerden kesinlikle kaçınılmalı. Kılık kıyafet farklılıkları, bireysel hayat tarzı tercihlerinin bir tezahürü. Baş örtünme devlete ve rejime bir meydan okuma vasıtası haline getirilmemeli.

KAYGI GİDERİLMELİ Başörtüsünün serbest bırakılmasının, başı açık öğrenciler için tehlike ve tehdit oluşturacağı algısı, toplumun geniş kesimlerine hakim bir düşünce ve endişe. Bunun yok sayılması, yersiz ve geçersiz görülmesi mümkün değil. Bu kesimlerin kaygılarının giderilmesi bir zorunluluk. Devlet ve milletin bütünleşmesi ve dayanışması üzerine sağlanmış bu uzlaşmanın siyasi tarihimizde zaman zaman kesintiye uğradığı bir vaka. Çıkarılacak bunca dersten ve alınan mesafeden sonra yapay korku ve tahriklerle daha fazla gidilemeyeceği artık anlaşılmalı. Kimseden milli tarihimizi ve kutlu değerlerimizi öğrenmeye ve onlardan akıl almaya asla ihtiyacımız yok. Bizim devletle, Cumhuriyetle, milletle ve ortak değerlerle hiçbir devirde sorunumuz olmadı. Bunlara yönelik tehdit ve tehlikeler ise her zaman sorunumuz oldu ve olacak.

BAŞKANI AZARLADI Sözlerini, "Ne Mutlu Türküm Diyene" diye bitiren Bahçeli, salondan çıkınca, "Nasılsınız Genel Başkanım?" diyerek elini uzatan bir belediye başkanını, sert şekilde azarladı ve elini vermedi. 

Hürriyet



Bu haber 221 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,319 µs