En Sıcak Konular

Kendimizi niye aç hissediyoruz?

5 Şubat 2008 09:28 tsi
Kendimizi niye aç hissediyoruz? Çoğu insan ilk başta tıka basa doyduğunu hisseder fakat bir müddet sonra açlık hissetmeye başlarlar. Vücut kedini aç hissettiğinde sizin dikkatinizi çekmeye çalışır.Verdiği sinyaller sonucunda beslenme eylemi başlar.

Yaşantımıza devam edebilmek için, enerji almak zorundayız ve bu enerji için vücutta hayranlık bırakacak bir mekanizma kuruludur. Birçok kişi açlık,tokluk ve yeme durumunun mide kaynaklı olduğunu düşünse de yeme refleksi beyinde bulunan hipotalamus adlı bölgede gerçekleşmektedir. Vücudun enerji oluşum döngülerinden biri bazı besinlerin, kan şekeri olarak da bilinen glikoza çevrilmesidir. Kan şekeri gün içerisinde belli aralıklarla düşer  ve bu da bazı hormonların  salgılanmasına sebep olur. Buradan sinyalleri alan hipotalamus, 'yeme' mesajları göndermeye başlar. Mesajlar ne yeneceği ve mide hareketleri şeklinde biçimlenmektedir. Ancak yemenin tek nedeni fizyolojik değildir, çoğu kişinin normalde ihtiyaç duyduğundan daha fazla kalori almasının sebebi de budur. Tat, koku, görüntü ve düşünce gibi psikolojk etmenler de yeme üzerinde etkilidir.

Fiziksel açıdan aç olduğunuz için mi yiyorsunuz, yoksa içinde bulunduğunuz duygusal durumdan ötürü mü? Yemek yemenin bu iki farklı türü hakkında bilgi sahibi olduktan sonra vereceğiniz cevap size kilo kontrolüne ilişkin yol gösterecektir. Fiziksel açlık  ve duygusal açlık olmak üzere iki tür açlık vardır. Fziksel açlık mide açlığıdır. Bazı durumlarda ise, örneğin yemek yedikten 10 dakika sonra, aç olmadığımız halde kendimizi bir şeyler yer durumda buluruz. Bunun nedeni duygusal yemedir. Fiziksel olarak aç olmadığımız halde üzüntü, öfke, stres, yalnızlık, can sıkıntısı gibi duygusal durumların  tetiklemesiyle atıştırırız. Dugusal ve fziksel açlık benzer hislermiş gibi algılanabilir ancak ayırıcı noktalarını bilmek açlığınızın nereden kaynaklandığını öğrenmenizi sağlar. Böylece birçok durumda aşırı yeme isteğinizin de önüne geçebilirsiniz.  

Duygusal açlık aniden gelir. Birinci dakikada besinle ilgili hiç bir düşünce yokken, bir sonraki dakika ciddi bir açlık hissedilir. Fiziksel açlık ise aşamalıdır. Mide guruldar, yavaş yavaş artan işaretlerle yemek yeme zamanının geldiği sinyalini verir. Duygusal yemede açlık hissi çikolata, pasta, hamburger gibi tek bir yiyeceğe karşı gelişir. Böyle bir şeye htiyaç olmadığı halde, bu ve benzer besinleri yeme gereksinimi hissedilir. Fiziksel açlıkta ise yiyecek seçimleri esnektir, kişi alternatiflere açıktır. Duygusal yeme boynun yukarı kısmıyla alakalıdır.

Krizler ağız ve beyinde başlar. Ağız pizzayı, çikolatayı tatmak ister, beyin arzu edilen yiyecekle ilgili düşüncelerle doludur. Fiziksel yeme mide ile ilgilidir. Mide guruldar, boştur, ağrılı tepki verir. Duygusal  yemede ısrar ve aciliyet, fiziksel yemede ise sabır vardır, besin daha sonra da tüketilebilir.

Duygusal yeme ruh hali değişikliğiyle beraber gelir. Patrondan azar işitmek, çocuklarn okuldaki başarısızlığı, eşlerin tartışması gibi ruh hali dalgalanmasıyla başlar. Fziksel açlıkta ise son yemek saatinin üzerinden dört beş saat geçmiştir, başağrısı veya enerji düşüklüğü hissediliyordur ve bu fiziksel yemeyi başlatır.

Duygusal yiyiciler ne ölçüde yediklerine dikkat etmezler. Otomatik olarak besini tüketirler, yedikleinin büyük veya küçük olması, az veya çok olması fark etmez. Fiziksel yemede ölçülü seçimler ve yemede farkındalık vardır. Örneğin duygusal yiyiciler yemek yemekten dolayı suçluluk duyarlar. Kendilerini daha iyi hissetmek için yerler ama sonrasında kendilerine kızarlar, kendilerine egzersiz yaparak ve yemek yemeyerek yediklerini telafi edeceklerine dair sözler vererek yatıştırırlar.

Fziksel yiyiciler ise yediklerinin gerekli olduğunun farkındadırlar. Yemek yemenin ardından suçluluk ve pişman olmak yoktur. Yemek yemenin nefes almak gibi gerekli bir davranış olduğunu bilirler.

 imedya 



Bu haber 378 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,093 µs