367 Sabih görev başında!

4 Şubat 2008 09:24 tsi
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında toplantı yeter sayısının 367 olduğunu dile getirerek Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığına mani olmak isteyenlere kapı açan Anayasa hukukçusu Sabih Kanadoğlu, şimdi de başörtüsü düzenlemesine engel bulmak için yani yönte

Sabih Kanadoğlu'na göre AKP ve MHP'nin teklifi üniversitelerde türbanı serbest bırakamaz.

Ünlü hukukçu Anayasa'nın iki fıkrasının gözden kaçırıldığını söyledi

Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde açtığı hukuksal tartışmayla Türkiye'nin erken seçime gitmesinde büyük katkısı bulunan Sabih Kanadoğlu, türbanla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.

Star televizyonunda Ruhat Mengi'nin sunduğu Her Açıdan programının konuğu olan Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu, AKP ve MHP'nin türban düzenlemesiyle ilgili şunları söyledi:

İki fıkra:

Anayasa'nın 10. maddesinde yapılmak istenen değişiklik türban serbestisini zaten getirmez. 42. maddenin 6. fıkrasına “Kanunda açıkça yazılı olmayan hiçbir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir” hükmünü ekledikleri zaman da 42. maddenin diğer fıkraların da önem kazandığını görürüz. Gözden kaçırılan iki fıkra var.

Anayasaya sadakat:

 Bu fıkralardan bir tanesi 'Eğitim ve öğretim Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre devletin gözetim ve denetimi altında yapılır' hükmünü düzenleyen 3. fıkra. 4. fıkra da 'Eğitim ve öğretim hürriyeti Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz' diyor. 'Anayasaya sadakat' borcu dediğiniz zaman, Anayasa'nın temel ilkelerini düşündüğünüz zaman, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda eğitimin yapılacağını düşündüğünüz zaman eklenmek istenen fıkranın da güttükleri amaca uymayacağı açıktır.

Serbest bırakmaz:

Şimdi bunu şu amaçla getirebilirler: 'Ben yüksek 17. maddesine belirli bir ekleme yaparım. 42. maddeye dayandırarak oradaki sınırlamayla bunu belirli hale getiririm ve bununla ben türbanı sağlarım.' Amaç budur. Bu amacı gerçekleştirmek için bunları yapmanın da bir anlamı yok. Bu olsa da olmasa da siz 17. maddeye bu fıkrayı eklerdiniz. Eklerdiniz de ne olurdu? Gider Anayasa Mahkemesi'nde iptal edilirdi. Bunu getirdiniz koydunuz 6. fıkra olarak. Bu Anayasanın temel ilkeleri bulunduğu sürece, isterseniz bu fıkraya 'Yüksek öğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir' diye bir hüküm koyun bu da yeterli ve türbanın serbest bırakıcı bir hüküm haline gelmez.

AKP ve MHP'ye uyarı

Türbanı inat haline getirenleri uyarmak isterim. Sivil bir anayasa çalışması yapılacağı ve bu anayasanın 'Atatürk ilke ve devrimlerinden arınmış' bir anayasa olacağı söylendi. Sadece bu bile toplumu rencide edecek bir açıklamadır. Sonra bir anda iktidar partisi liderinin İspanya'da yaptığı bir konuşmayla yeniden gündeme geldi.

Siyasi basiretsizlik

Bu girişim hiçbir şekilde başarıya ulaşamayacaktır. Çünkü ulaşması yasal olarak mümkün değildir. Neden değildir; çünkü Anayasa'nın laiklik ilkesi orada durduğu sürece ne yaparsanız yapın sonuç alamazsınız. Ama ortada herhangi bir sıkıntı yokken bugün Türkiye'yi 2'ye hatta 3'e bölmenin nasıl bir siyasi basiretsizlik olduğunu vatandaşlarımızın görmesi lazım.

İyi bir gidiş değil:

Üniversitelerde hiçbir sıkıntı yokken bütün üniversite rektörlerini ayağa kaldıracak ve toplumun birçok kesimini birbirine düşürecek gelişmelere yol açanları uyarmak isterim. Çok dikkatli olsunlar. Ortaya çıkacak olayların sorumluları olduklarını ve iyi düşünmeleri gerekir, bu gidiş iyi bir gidiş değil.

Türkiye kamplarabölündü:

1- Türbanı destekleyenler ve uygulatmaya çalışanlar.

2- Karşı çıkanlar

3- Bunları yetersiz bulup lise ve kamu
alanlarında hizmet verenlerin de yararlanmasını ve tüm dini kıyafetlerin serbest olmasını isteyenler.

Referanduma götürülemez

Cumhurbaşkanı her şeyden önce laik cumhuriyeti korumak görevi için yemin etmiştir. Görevi Türk milletini birliğini temsil etmek yönüyle bu birliğin bozulmaması sağlamaktır. Siz 'Cumhurbaşkanı olarak böyle bir konu önüme geldiğinde ben bunu referanduma götürürüm' dediğiniz anda bu tarafsızlık ilkesini bir tarafa bırakmış olursunuz. Temel hak ve özgürlükler referanduma götürülemez. Götürülemeyecek bir şeyi 'ben götürürüm' dediğiniz anda gerçek hukuk bilinci ve etiği olan herkes buna karşı çıkar böyle bir şey olmaz.

Gazeteport

Bu haber 333 defa okundu.