En Sıcak Konular

Zenginleri bekleyen tehlike nedir?

1 Şubat 2008 21:01 tsi
Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Yoksulluğun zenginlerin de meselesi olduğunu belirterek, bazı alanlara harcama yapmadıkları takdirde kendilerini tehlikeye attıklarını belirtti.

Hayrettin Karaman'ın köşe yazısı

Allah (rızası, emri) yolunda harcama yapın, ellerinizle (bilerek) kendinizi tehlikeye atmayın, yaptığınızı güzel ve tam yapın, Allah işte böyle yapanları sever" (Bakara: 2/195).

Bu âyette "Allah yolunda harcama yapmak" ile "bilerek kendisini tehlikeye atmak" arasında bir ilgi kuruluyor; yani Allah'ın "şuralara verin, şuralara harcayın" dediği alanlara zenginler, imkanı olanlar vermezse kendilerini tehlikeye atmış oluyorlar.

Bu tehlike nedir?

Bu tehlike, yoksulluk ve açlığın yaygın hale gelmesi sonunda yoksulların servet düşmanı olmaları, zenginlere ve devlete karşı kötü duygular beslemeleri, fırsat bulduklarında onlara kötülük yapmalarıdır.

Şu halde bir ülkede yoksulluk varsa bunun çaresini bulmak ve herkese insanca (normal, temel ihtiyaçları sağlanmış) bir hayat temin etmek hem devletin hem de varlıklı kesimin meselesidir, vazifesidir.

Aşağıda –başınızı ağrıtsa da okumanız gereken- bir istatistik bilgi var. Bunu okuyup, başta zekat olmak üzere gereken yardımları yaparak yoksulluğu tahammül edilir boyutlara getirmezsek bunun sonucuna, dünyada ve ahirette katlanmamız oldukça acılı olur.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2006 yılı itibarıyla Türkiye'de 539 bin kişi açlık sınırının, 12 milyon 930 bin kişinin de yoksulluk sınırının altında yaşadığını açıkladı. Bu konudaki olumlu haber ise aç ve yoksul sayısının her yıl giderek azalıyor olması. TÜİK, 2002 yılından beri gerçekleştirdiği 'Yoksulluk Çalışması'nın 2006 yılı sonuçlarını açıkladı. TÜİK 2006 yılı için dört kişilik bir ailenin aylık açlık sınırını 205 YTL, aylık yoksulluk sınırını ise 549 YTL olarak hesapladı. Aylık geliri 205 YTL'nin altındaki dört kişilik aile mutlak açlık sınırında, 549 YTL'nin altındaki ailelerin ise yoksulluk sınırının altında olduğu anlamına geliyor.

Açlık sınırının altındaki kişi sayısı 2005'te 623 bin, 2004'te 909 bin, 2003'te 894 bin ve 2002 yılında da 926 bindi. Yoksul kişi sayısı ise en yüksek noktaya 2003 yılında ulaştı. 2002'de 18 milyon 441 bin olan yoksulluk sınırının altındaki kişi sayısı 2003'te 19 milyon 458 bin, 2004'te 17 milyon 991 bin, 2005 yılında da 14 milyon 681 bin oldu.

TÜİK'in istatistiklerine göre, 2006 yılı itibarıyla Türkiye'deki 539 bin aç insanın 18 bini kentlerde, 521 bini ise kırsal kesimde yaşıyor. Türkiye genelindeki 12 milyon 930 bin yoksulun ise 4 milyon 225 bini kentlerde, 8 milyon 706 bini de kırsal kesimde yaşamını sürdürüyor. 2006 yılında açlık sınırının altında yaşayan insan sayısı kentlerde 284 bin, kırsal kesimde ise 339 bin kişi seviyesinde bulunuyordu. Kentlerdeki aç nüfus azalırken, kırsal kesimde artış yaşanması, açlık sınırının altındaki nüfusun kırsal kesime göç ettiği şeklinde yorumlandı. Yoksul sayısı ise kentlerde kırsal kesimden daha hızlı azaldı. 2005 yılında yoksulların 5 milyon 687 bini kentlerde, 8 milyon 994 bini de kırsal kesimde yaşıyordu.

Okuryazar olmayanlarda yoksulluk oranı yüzde 33.71 olurken, ilkokul mezunlarında bu oran yüzde 14.19, lise ve dengi meslek okulları mezunlarında yüzde 5.2, yüksekokul, fakülte ve üstü mezuniyetlere sahip fertlerde yüzde 1.01 oldu.

TÜİK 2006 yılı için dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 205 YTL, yoksulluk sınırını da 549 YTL olarak belirlerken, Türk-İş 2007 yılı aralık ayı itibarıyla açlık sınırını 688.5 YTL, yoksulluk sınırını da 2 bin 241 YTL olarak hesapladı.

hkaraman@yenisafak.com.tr

(Yeni Şafak)
 



Bu haber 591 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,121 µs