"Rektörler fanatik bir siyasal kampın üyesi"

1 Şubat 2008 15:13 tsi
Üniversitelerde başörtüsü yasağının kalkmasına destek veren “Üniversitede özgürlük” bildirisinin mimarlarından Prof. Dr. Yasin Aktay ve Doç. Dr. Ferhat Kentel, iyibilgi'nin sorularını yanıtladı. Aktay, rektörlerin fanatikçe ve çok özel bir si

Üniversitelerde başörtüsü yasağının kalkmasına destek veren 40 üniversiteden 200 öğretim üyesi, “Üniversitene ve bilimsel özgürlüğüne sahip çık” sloganı ile bir bildiri hazırladı. Bir kaç saat içinde bildiriye 500'ün üzerinde akademisyen imza attı. “Üniversitede özgürlük” bildirisinin mimarlarından Prof. Dr. Yasin Aktay, üniversiteleri rektörlerin değil, hocaların temsil ettiğine işaret etti.

Prof. Dr. Yasin Aktay ve Doç. Dr. Ferhat Kentel konuyla ilgili iyibilgi’nin sorularını yanıtladı. Aktay şöyle dedi: “Rektörler maalesef hep seçilmiş kişilerden oluşur. Büyük bir kısmı tıpçıdır. Rektörlerin çoğu laiklik gibi konularda, toplumsal barışı da, ahlakı ve hukuku da gözeten bir ufka sahip değiller. Hepsi fanatikçe ve çok özel bir siyasi görüşün içinden seçilirler. Türkiye’nin yüzde 80’inin karşı çıktığı başörtüsü yasağını rektörlerin tamamının savunabilmesi, bütün rektörlerin yüzde 20’lik dilim içinden hukuk dışı yollarla seçilmiş olduğunu gösterir. Başörtüsü yasağının kalkması sürecinde açtığımız imza kampanyası ile ‘Üniversitene ve bilimsel özgürlüğüne sahip çık’ diyoruz.”

Aktay, Üniversitelerarası Kurul Başkanı’nın, “Kadın hocalar, derslere girmemeyi düşünüyor” sözünü de hedef gösterme olarak niteledi.
 
Kentel: Yasakçılarda müthiş bir kendine güvensizlik var

Doç. Dr. Ferhat Kentel de başörtüsü yasağı tartışmalarının artık inanılmaz köreltici bir hale geldiğini söyledi. İğne, çarşaf ve çene altı tartışmalarını komik bulduğunu kaydeden Kentel şöyle konuştu: “Yasağı savunanlarda müthiş bir kendine güvensizlik var. Tüm bu tartışmalar, bitmekte olan pozitivist zamanın krizi olsa gerek. Üniversitelerarası Kurul’un bugünkü toplantısı da bu bağlamda değerlendirilebilir. Bilimselliği kendileri için bir kalkan haline getirenler, başörtüsünün özgürleştirilmesi sürecini hezeyan halinde yaşıyorlar. Laiklik, çağdaşlık ve modernliği din haline getirenler bugün gereksiz bir korku içindeler. Bilimsel olsalar başörtüsüzlüğün de normal olup olmadığını tartışabilirlerdi.”

Özgürlükçü imzalar 500'ü aştı

Öte yandan AK Parti ve MHP’nin üzerinde mutabakata vardığı üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını öngören anayasa değişiklik teklifi bugün TBMM Anayasa Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. Üniversitelerarası Kurul da aynı saatlerde bu girişimi değerlendirmek üzere toplandı. Büyük tartışmaların yaşandığı toplantıya katılmayan çok sayıda öğretim üyesi ise “Üniversitene ve bilimsel özgürlüğüne sahip çık” sloganı ile “özgürlük” bildirisini internette imzaya açtı. Aralarında yeni anayasa taslağını hazırlayan Bilim Kurulu’ndan anayasa hukukçuların da bulunduğu 40 üniversiteden 200 öğretim üyesinin, “Üniversitede özgürlük” sitesinde imzasının bulunduğu bildiriye imza sayısı 500'e ulaştı. universitedeozgurluk.blogspot.com adresinde duyurulan ve imzanın sürdüğü bildiride şu ifadeler yer alıyor:

"Üniversiteler yasaklarla değil bilim ile anılsın"

“Üniversitelerin düşünce, ifade, din ve inanç özgürlükleri ile eğitim ve öğretim gibi en temel insan hakları karşısında yasakçı değil özgürlükçü bir tavır alması gereken kurumlar olduğunu düşünüyoruz. Üniversitelerimizin çağdaş uygar toplumlara yaraşır biçimde, özgürlüklerle ve bilim üretimiyle anılmasını istiyoruz. İstisnasız her demokratik ülkede olduğu gibi üniversitelerimizde de kılık-kıyafet serbestliğinin; hiçbir din, inanç, düşünce, ırk, grup ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın bütün öğrencilere tanınması gereğine inanıyor; aksi yöndeki tüm düzenleme ve uygulamalara bir an önce son verilmesini talep ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 1,496 defa okundu.