En Sıcak Konular

Bu adam Türkiye'nin 'silah lordu' mu?

31 Aralık 2007 17:39 tsi
Bu adam Türkiye'nin 'silah lordu' mu? Amerikalı eski bir istihbaratçıyla esrarengiz işadamı Ahmet Ersavcı’nın ortaklığı kanlı bitti. Aktarılan bilgilere göre, istihbaratçı ile Ersavcı'nın arasında 1 milyar dolarlık hurda Irak silahının satışını kapsayan bir anlaşma vardı. Oysa Iraklı d

Direnişçilere göre ise ikili, değeri 40 milyar doları bulan bir iş ’kapmıştı’. Eski istihbaratçı, Bağdat’ta, vücudu mermiyle dolu bulundu. Görüştüğümüz Ersavcı’nın annesi ise, bize nazik bir ’öneride’ bulundu: "Bu işleri fazla karıştırmayın."

IRAK Savaşı’nı, Başkan George W. Bush’u sonuna kadar destekleyen, sıkı Cumhuriyetçi, silah tüccarı Dale C. Stoffel’ın cesedi, 10 Aralık 2004’te Bağdat’ta Dicle Nehri yakınlarında, başından ve sırtından defalarca vurulmuş halde otomobilinde bulunduğunda, işin bu kadar dallanıp budaklanacağını kimse tahmin edemezdi. 18 Aralık’ta Stoffel’ın cenazesi, askeri uçakla, ailesinin Amerika’da yaşadığı Pennsylvania’ya gönderildi. Stoffel, şu anda Irak’taki ABD Orduları komutanı Orgeneral David Petraeus’un gönderdiği başsağlığı mesajının okunmasının ardından toprağa verildi. Birkaç hafta sonra, İslami Cihad Tugayları adlı bir örgüt "Stoffel’ı biz öldürdük" diye açıklama yaptı. Bundan üç ay sonra, 24 Mart 2005’te, kendini ’Mücahitlerin Siyasi Konseyi Rafidan’ olarak tanıtan bir örgüt, internet üzerinden "CIA’nın Gölge Başkanı’nın Ölümü" duyurusu yaptı. Bu, Stoffel’ın ölümünü, bambaşka bir boyuta taşıdı. Olay, bir Türk’ün de başrolü paylaştığı, Irak’taki Çelebi ve Allavi Aileleri’nden Lübnanlı bankerlere, oradan Washington’daki lobi şirketlerine kadar uzanan, çok karışık bir silah ticareti öyküsüne dönüşmüştü. Irak Ordusu’nun ’hurda’ silahlarını satma işini üstlenen Stoffel ile başrolü paylaşan, Türk ortağı Ahmet Ersavcı, MİT, Dışişleri bağlantıları ve ticari geçmişiyle olayın en esrarengiz karakteri oldu.

İSTİHBARAT KÖKENLİ

Öldürüldüğünde 43 yaşında olan Stoffel, üniversitenin ardından Amerikan Deniz Kuvvetleri İstihbarat Servisi’ne girdi. Füze uzmanı olan Stoffel, uzun yıllar birçok füzenin geliştirilmesi için çalıştıktan sonra ordudan ayrılıp, ’Wye Oak’ ve ’CLI’ adlı iki şirket üzerinden uluslararası alanda silah ticareti yapmaya başlayan bir ’işadamı’ oldu. Uzun süre, eski Sovyet ve Doğu Bloku ülkelerinden ABD’ye füze getirdi. Öldürülmesine kadar uzanan olaylar zinciri ise, 2003’te Irak’ın ABD tarafından işgal edilmesinin ardından Bağdat’a gitmesiyle başladı.

ÇELEBİLER ELVERDİ

Stoffel, Washington’da hem Cumhuriyetçi Parti hem de Irak’ın en güçlü ailelerinden Çelebiler’e çalışan BKSH adlı bir düşünce kuruluşu aracılığıyla, Çelebi Ailesi’yle tanıştı. 2004 başında da Çelebi Ailesi’nin kaldığı, Bağdat’ın lüks banliyölerinden Mansur’a yerleşti. Ardından sürekli yanında taşıdığı MP-5 makineli tüfeğiyle, Bağdat sokaklarında iş kovalamaya başladı. İlk olarak, daha sonra Irak’ın Petrol Bakanı olacak, işgal sonrası Irak’ın en güçlü ismi haline gelen Ahmet Çelebi’nin kuzeni Muhammed El Çelebi ile tanıştı. Aynı evi paylaştıkları El Çelebi, Stoffel’ı o dönem Savunma Bakan Yardımcısı Meşal Sarraf ile tanıştırdı. Sarraf da Savunma Bakanı Ali Allavi’nin kardeşi Gazi Allavi ile. Böylece Stoffel’ın, aynı zamanda Ahmet Çelebi’nin kızkardeşinin oğlu Ali Allavi’ye ulaşmak için oluşturmaya çalıştığı zincir tamamlanmıştı.

KURUCU ERSAVCI

Stoffel’ın 2004’ün başında kurduğu ilişkiler ağı, Haziran başında Savunma Bakanlığı’na Hazım El Şalan’ın gelmesiyle de devam etti. İşte sırrı hálá bir türlü aydınlanamayan esrarengiz anlaşma da, o ay içinde yapıldı. 20 Haziran 2004 tarihini taşıyan ve Stoffel ile birlikte Gazi Allavi ve Muhammed El Çelebi’nin imzalarını taşıyan, iyi niyet sözleşmesi niteliğindeki anlaşmada, ortak olarak da bir Türk’ün, Ahmet Ersavcı’nın ismi yer aldı. Anlaşma, Irak Savunma Bakanlığı adına satış yapma yetkisine sahip yeni bir şirketin kuruluş esaslarını içeriyor ve özetle şu şartlardan oluşuyordu:

Newco’yu (yeni kurulacak ancak adı henüz belli olmayan şirketlere verilen isim) Stoffel aracılığıyla Ahmet Ersavcı kuracak.

Newco, Irak Savunma Bakanlığı adına yapacağı tüm satışlardan yüzde 10 komisyon alacak.

Gelirin yüzde 50’si masraflar için ayrılacak, yüzde 30’unu Stoffel alacak, gerisini kalan 3 ortak yüzde 6’şar paylaşacak.

ABD ORDUSU’NDAN DESTEK

Stoffel, Ersavcı ve iki Iraklı ortağın aralarında bu anlaşmayı imzaladığı sırada, ortada Stoffel’ın Irak Savunma Bakanlığı ile yetki sözleşmesi yaptığına dair tek bir belge yoktu. İstim arkadan geldi. 5 gün sonra Stoffel, yeni bakan El Şalan’a kendini tanıtan bir mektup yazdı. Stoffel, 25.6.2004 tarihli takdim yazısında, kendisini silah ticaretinde 20 yıllık tecrübeli bir işadamı olarak tanıtıyor, hurdaya çıkan yaklaşık 1 milyar dolarlık Irak Ordusu’na ait silahları, yüzde 10 komisyon karşılığı pazarlamaya hazır olduğunu söylüyordu. Stoffel için bürokrasi hızlı işledi. El Şalan, 4 Temmuz’da Orgeneral Petraeus’a bir yazı yazıp, Stoffel’ın Bağdat’tan Taci Askeri Üssü’ne keşif gezisine gidebilmesi için bir hava aracı tahsis edilmesini istedi. 4 Ağustos’ta da Stoffel’a ihtiyacı olan yetki belgesini verdi. Stoffel, ABD Ordusu’nun da yardımıyla, Irak’taki askeri üslere girme ve ’hurda’ olarak belirlenen silahları Irak Savunma Bakanlığı adına satma yetkisine sahip tek kişi olmuştu. Aynı gün, dönemin Irak Başbakanı İyad Allavi de, anlaşmayı onayladı.

İHALELER LÜBNANLIYA KALDI

Stoffel, bu dönem, Savunma Bakanlığı’ndan zırhlı araçların modernizasyonu için 24.7 milyon dolarlık bir ihale daha aldı. Wye Oak üzerinden aldığı ihalede, ödemeleri Raymond Zayna adlı Lübnan kökenli bir banker yapacaktı. Irak’ta bütün işleri tıkır tıkır ilerlerken, Stoffel için aksilikler bundan sonra başladı. İşler tamamlanıyordu, Zayna Bakanlık’tan parayı alıyor, ancak Stoffel’a bir türlü ödeme yapmıyordu. Bu sırada Irak’taki Sünni direnişçiler, 9 Kasım’da Gazi Allavi’yi, eşi ve hamile geliniyle kaçırdı. Eylemi, ABD Ordusu’nun Felluce Baskını’nı protesto etmek için gerçekleştiren direnişçiler, bir süre sonra rehineleri serbest bıraktı. Bu olayın üzerinden 1 ay geçtikten sonra Stoffel, yardımcısıyla birlikte öldürüldü. Yanında taşıdığı bütün belge ve anlaşmalar da, kendilerini İslamcı bir örgüt olarak sunan kişilerce internet üzerinden yayımlanmaya başlandı. Stoffel’ın üstlendiği tüm ihaleler, Banker Zayna’ya kaldı.

HAYALİ İHRACAT SUÇLAMASI

Türk ortak Ahmet Ersavcı’nın bu işe nasıl girdiği ise bilinmiyor. Ama Irak’ta çok güçlü bağlantıları olduğu, bölgede iş yapmak isteyen Türklerle daha önce inşaat, kağıt ticareti, GSM operatörü kurulması gibi birçok farklı işte ortaklıklar kurduğu biliniyor. Bunlardan bazı Türk iş adamlarının, Ersavcı ile halen mahkemesi süren ihtilafları var.

Aslan payı onundu, öldü

Irak’ta bulunan silah hurdalarının satılmasını içeren anlaşmada, yüzde 30’u eski istihbaratçı Stoffel alıyordu. Yüzde 50 masrafa ayrılıyor, kalan yüzde 20 ise Ersavcı ve iki ortağa paylaştırılıyordu.

Cage’in rolüyle aynı

TÜRKİYE’de ’Silahların Efendisi’ ismiyle gösterime giren filmde başroldeki Nicholas Cage bir silah tüccarını canlandırıyor, Ukrayna’dan aldığı silahları, başta Afrikalılar, dünyadaki ’savaş tanrıları’na satıyordu.

Annesi: Bu işleri fazla karıştırmayın

Bu silah ve mühimmat arasında, PKK’nın eline geçen ve bombalı eylemlerde kullanılmak üzere Türkiye’ye sokulan A-4, C-4 patlayıcılar olduğu da iddia ediliyor.

AHMET Ersavcı, 1950 doğumlu, çok iyi eğitim almış, ailesi köklü biri. Kütüğü İstanbul Teşvikiye’de. Uzun yıllar İstanbul’da bir deniz nakliyat şirketinde müdürlük yapmış. Ardından 1999’da, çalıştığı şirketin patronlarıyla ortak başka bir şirket kurmuş. İki yıl sonra yeterince iş yapmadığı gerekçesiyle de şirketi kendi isteğiyle kapatmış ve Irak’ta iş takibine başlamış. Ersavcı’nın eski ortaklarından hiçbiri, kendisinden uzun süredir haber alamıyor. Bir dönem Kanada’da görev yapan asker kökenli babası, çevresinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlisi olarak tanınıyor. Babasının adı Dışişleri Bakanlığı kayıtlarında yok; ama halen hayatta olan 87 yaşındaki annesi, Dışişleri mensuplarının kurduğu bir derneğe üye. Ahmet Ersavcı’ya nasıl ulaşabileceğimizi sorduğumuzda, annesi, oğlunun Bağdat’ta vatani görevini yaptığını belirtip, bu işleri fazla karıştırmamamızı ’tavsiye’ etti. Halen yurtdışında büyükelçilik görevinde bulunan abisi ise, Ersavcı’dan 1 yılı aşkın süredir haber alamadığını söyledi. Büyükelçi, kardeşinin en son Irak’ta UNESCO destekli bir cami restorasyonu işi aldığını duyduğunu anlattı.

TEHLİKELİ AMA KÁRLI

Ahmet Ersavcı’nın, Üsküdar’da eski eşiyle ortak kurduğu, hálá faal gözüken bir deniz nakliyat şirketi var. Ancak Ticaret Odası kayıtlarındaki şirkete ait telefon numarası cevap vermiyor. Eski bir ortağı, işleri iyi gitmeyince Ersavcı’nın malını mülkünü satıp Bağdat’a yerleştiğini duymuş. Ersavcı’ya hiçbir şekilde ulaşmak mümkün olmadı. Bu yüzden etrafında uyandırdığı ’MİT görevlisi’ izlenimini, Irak’ta Amerikalı ’eski’ bir istihbaratçıyla nasıl milyar dolarlık silah ticareti anlaşması imzaladığını, aile bağlantılarını iş ilişkilerine ne derece yansıttığını kendisine soramadık. En son 4 Kasım 2007’de ormanların korunması için hazırlanan bir dilekçeye internet üzerinden imza atmış ve adresini de Bağdat olarak vermiş. Stoffel ile anlaşma imzalamadan tam 1 ay önce ise, Irak’ta iş yapan bir Türk müteahhit olarak İngilizlerin Independent Gazetesi’ne konuşmuş ve şöyle demiş: "Burada iş yapmak tehlikelidir ama hálá çok kárlı."

Silahlar 40 milyar dolar eder iddiası

DALE C. Stoffel’ın, Irak Savunma Bakanı Hazım El Şalan’dan aldığı silah pazarlama yetkilendirme yazısında, bu projenin sorumlusu olarak Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Bruska Nuri Şavays gösteriliyor. Şavays, daha önce Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri Mesud Barzani’nin en yüksek askeri danışmanıydı. 20 yıl peşmergelere komutanlık yaptı. Orgeneral David Petraeus, Şavays’ın Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri olarak atanması için, "Süper bir seçim oldu" demişti. Rafidan’ın iddiası, toplam değeri 1 milyar dolar olarak gösterilen ’hurda’ silah anlaşması üzerinden, Stoffel’ın aslında Irak Ordusu’na ait, değeri 40 milyar doları bulan tüm silahları pazarladığı yönünde. Aralarında Saddam döneminin generalleri de bulunan direnişçiler, Stoffel’ın, bu silahları başta Kuzey Irak’taki Kürtler olmak üzere Amerika’nın istediği yerlere dağıttığını savunuyor.

Ahmet Ersavcı beni zarara soktu

SİLAH tüccarı Dale C. Stoffel’ın bağlantılı olduğu başka bir Türk, C.A. adında bir finansal danışmanlık şirketi sahibi. ’Rafidan’ adlı örgütün, internetten yayımladığı belgeler arasında da, Stoffel ve C.A. arasında, 11-12 Ağustos 2004’te yapılan bir dizi e-posta yazışması da bulunuyor. İkili, 70 bin tonluk, ’hurda top mermisi kovanı’ stoğunun satışını görüşüyor. İstanbul’daki ofisinden ulaştığımız C.A., sorularımızı özetle şöyle yanıtladı:"Stoffel ile, Irak’ta iş yapan Türk işadamlarının hakkımda verdikleri bilgi sonucu, internet üzerinden bana ulaşması ile tanıştım. O yazışmalar ön temas niteliğindeydi. Stoffel ile hiçbir ticari veya finansal ilişkimiz olmadı. Ahmet Ersavcı’yı yakından tanımıyorum. Kendisiyle insani yardım çerçevesinde su tankeri satışı gerçekleştirmiş ve zarar etmiştim." Rafidan ise, satılan 350 milyon tonluk malzemenin 3 bin 500 kamyonla Irak dışına taşındığını iddia ediyor.

Hürriyet



Bu haber 4,004 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,656 µs