Darbeciler 90 milyarı yastık altına itti!

31 Aralık 2007 17:28 tsi
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, seçim öncesinde ‘darbe olacak, savaş çıkacak’ diye felaket tellallığı yapıldığı için vatandaşın parasını dolara yatırdığını, kayıt içindeki rakamlarla 40 milyar doların piyasadan çekildiğini belirtti. Ç

Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, yaptığı açıklamaların ikinci bölümünde, seçim öncesinde felaket tellallığı yapıldığı için vatandaşın parasını dolara yatırdığını, yastık altında 90 milyar dolar olduğunu söyledi

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, star’a yaptığı açıklamaların ikinci bölümünde ‘esnafın işleri durdu’ değerlendirmelerine yanıt verdi. Seçim öncesinde ‘darbe olacak, savaş çıkacak’ diye felaket tellallığı yapıldığı için vatandaşın parasını dolara yatırdığını, kayıt içindeki rakamlarla 40 milyar doların piyasadan çekildiğini belirten Çağlayan, ‘Bu, damardan çekilmiş kandır. İnsan vücudundaki hemoglobin seviyesi 14’tür. 7’ye falan düşerse, muhakeme, düşünme, iş yapma, koşma, bütün yeteneklerinizi kaybedersiniz. Bir ekonomiden de para çekilirse, esnaf bu duruma gelir’ dedi. Çağlayan, halen vatandaşın düşük kur nedeniyle piyasaya çıkarmadığı paranın 90 milyar dolar olduğunu kaydetti.

MİLATTAN ÖNCE 2001

‘BİRKAÇ haftadır bazı kesimlerden, ‘bu büyüme rakamlarını kaçırdık, sanayi kötüye gidiyor’ şeklinde yanlış değerlendirmeler geldiğini ifade eden Çağlayan, ‘Kendimizi bir boy aynasında görelim. 2001 gibi çok ağır bir krizin arkasından itibarını kaybetmiş, IMF’den 1 milyar dolar kredi alabilmek için bin takla atılan günlerin sonunda artık Türkiye, 22 çeyrek arka arkaya ve özel sektör marifetiyle bir büyüme kaydetti. Bu son derece önemli’ dedi. 2002 yılı öncesi dönemi, milattan önce olarak tanımlayan Çağlayan, şunları söyledi:

ESNAFI EN İYİ BEN TANIRIM

‘Milattan önceki yıllara bakın. Türkiye, büyümüş, küçülmüş. Nenni der gibi. Bugün ihracat 105 milyar doları yakalamış, yüzde 92’si sanayi mamullerinden oluşan bir ihracat yapısına kavuşmuş. Ve Türkiye bugün 20 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çeker hale gelmiş. Siyasi istikrar, buna bağlı olarak ekonomik istikrar sağlanmış. Özel sektörün dış borcu artmıştır. Evet. Ama kimi ilgilendiriyor bu? Alırken, kendi ödeyeceğini bilmiyor mu? Bu, özel sektör marifetli Türkiye’nin büyüdüğünün net göstergesidir.’ ‘Esnafın işleri durdu’ değerlendirmelerinin de yapıldığını belirten Çağlayan, eski bir işadamı olduğunu anımsatarak, ‘Esnaf kesimini benden daha iyi kimse tanıyamaz’ dedi. Türkiye’nin Mart 2007’den beri yaşadığı gelişmelere dikkat çeken Çağlayan, şunları söyledi: ‘Bir ülke düşünün, mart ve nisan ayında, hiç hesapta yokken, bir anda seçim ortamına sokuldu. Bir ülke düşünün, o günün şartlarında felaket tellalları, Türkiye düşmanları çıkıp, ‘efendim seçim yapılmayacak’, ‘bu seçim yapılsa, AK Parti iktidar olsa bile iktidar yapılmayacak’, hatta ‘silahlı kuvvetler ihtilal yapacak’ diye milletin belleğini, hafızalarını karıştırdılar. Ve silahlı kuvvetleri maalesef buna alet etmeye kalktılar. Allah’tan silahlı kuvvetlerimiz bu tür kötü görüşlere en ufak bir şekilde prim vermedi. Bunlar sırf kendi emellerine, amaçlarına ulaşmak için ve Türkiye’nin kalkınmasını istemeyenlerin yapmış olduğu bir şeydi.

DAMARDAN ÇEKİLMİŞ KAN

‘Türk milletinin garip bir reaksiyonu var’ diyen Bakan Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Aslında çok fazla suçlamıyorum. Çünkü hayatı boyunca krizler yaşamış ve krize karşı kendini koruma noktasında durmuş. Bu durumdaki benim milletim de kalktı bir anda sadece bankalardan 40 milyar dolarlık döviz alımına gitti, dolar aldı. Sadece kayıt içindeki kısmını söylüyorum. Bir ülkede insanlar, kendini korumak adına, giyim kuşamına, evine, otomobiline harcayacağı parayı ekonominin içinden çekip bir yabancı paraya yatırdı. Konulan senaryo, ‘Türkiye ihtilal yapacak, batacak, savaş edecek’. Bunu görünce de insanlarımız korktular. Ve o piyasadan çekilen para hálá YTL’ye dönmedi. Niye? Çünkü 1.45 YTL’den aldılar, 1.18 YTL’den satamıyorlar. Esnaftaki durgunluğun temel sebebi bu. Geçmişte alınan dövizle yastık altındaki bu para 90 milyar dolara yakındır. Bu, damardan çekilmiş kandır. İnsan vücudunda 5 litre kan vardır, hemoglobin seviyesi 14’tür. Seviye 7’ye düşerse, muhakeme, düşünme, iş yapma, koşma, bütün yeteneklerinizi kaybedersiniz. Bir ekonomiden de para çekilirse, esnaf bu duruma gelir. O goy goyculuğu yapanlara Allah’a şükür Türk milleti dersini verdi. Seçimler yapıldı, hükümet de kuruldu, cumhurbaşkanı da seçildi. Demokrasinin kuralları işliyor. Bir an önce o dövize çevrilmiş paraların piyasaya dönmesi lazım.’

Milyonlarca insan eleman milyonlarca insan iş arıyor

İstihdam sorununa da değinen Çağlayan, ‘Türkiye’de işsizlik olduğuna inanmıyorum. 27 yıl fiilen sanayicilik yapmış, istihdamı, işsizliği çok yakın bilen ve son 8 yılını bu konuda proje üretmeye harcamış bir insanım. Türkiye’deki problem, istihdamın arzıyla talebinin çakışmamasıdır. Bugün milyonlarca insan eleman arıyor, milyonlarca insan iş arıyor’ dedi. İstihdamın arzı ve talebini aynı noktaya getirecek bir çalışma içinde olduklarını belirten Çağlayan, bu doğrultuda en çok önem verdikleri konunun mesleki eğitim olduğunu bildirdi. Çağlayan, şöyle konuştu:

‘Bu konuda önemli çalışmalar yapacağız. İkili eğitime giriyoruz. Çocuklarımız hem okulda okuyacak hem iş merkezlerinin bünyesinde çalışacaklar. YÖK’e de düşen önemli bir görev var. Türkiye her yıl 400 bin çocuğumuzu mezun ediyor. Bu gençlerimizin iş bulamamasının nedeni, o gençlerimizi, sanayinin, ticaretin ihtiyaç duyduğu alanlarda üretmememiz. Bu soruna çare bulunması gerekiyor. İstihdamı da sadece sanayiden beklemeyeceğiz.’

Büyük mağazalar kanunu hazır

Çağlayan, büyük mağazalar konusundaki yasa hazırlığında son noktaya geldiklerini de açıkladı. Bekledikleri bazı görüşlerin alınmasının ardından ocak ayının ilk haftasında tasarıya son noktayı koyacaklarını belirten Çağlayan, ‘Hiç kimse benden birine rağmen bir şey beklemesin. Kimse bizden suyu tersine akıtmamızı beklemesin. Serbest piyasa kuralları ne emrediyorsa, onu yapacağız. TESK bu işin boyutudur, TOBB bu işin boyutudur. Alışveriş merkezleri, hipermarketler, indirim merkezleri, marketler... Bunların hepsini topyekün ele alacak, hepsinden de önemlisi Türkiye’nin menfaatlerini öne çıkaracak bir çalışma yapıyoruz’ dedi.

‘Kura karışamayız’

KUR seviyesine karışamayacaklarını da vurgulayan Çağlayan, ‘Merkez Bankası var. Biz karışmıyoruz. Ama isterseniz ben Amerikan Merkez Bankası ile ilgili konuşabilirim’ şeklinde espri yaptı. Çağlayan, seçimin ardından yaşanan ve demokrasiyi güçlendiren gelişmelerin piyasanın damarlarına kan takviyesi yapacağını da ekledi.

Bu haber 380 defa okundu.