En Sıcak Konular

AKP kendini nasıl hissediyor?

31 Aralık 2007 16:47 tsi
AKP kendini nasıl hissediyor? İktidar partisi son derece sancılı geçen 2007 yılını atlattı. Şimdi önünde daha zor olacağı anlaşılan 2008 bulunuyor. AKP önümüzdeki yıl daha ‘ince ayarlı’ bir gündeme odaklanacak. Perde Anayasa ile açılacak ama, ardından terörün tasfiyesi, ek

Gerçek şu ki AKP Recep Tayyip Erdoğan demek. Yani AKP’nin kendini nasıl hissettiği sorusu, özünde bizzat Başbakan’ın kendisini nasıl hissettiği ile ilgili.

Hükümet ise bu yapının daha “profesyonel” ve icracı ekibi. Yine kabul etmek gerekiyor ki, 2007 yılı bir iktidarın uğraşabileceği dertlerin “sıkıştırılmış” hali ile dar zamanda yaşandığı dönem oldu.

Ama bu üst üste gelen dalgalar AKP’nin homojen yapısını, riskli bir sürece itse de bozamadı. Bu “sağlam” duruşa destek veren en büyük olay ise elbette 22 Temmuz sonuçlarıydı.

AKP bu moralle ayakta durabildi. 22 Temmuz sonuçları farklı olsaydı AKP’nin sert bir rüzgara kapılacağını söylemek kahenet sayılmaz.

Sonuç olarak AKP, bu kritik dönemi atlattı ve hepsinin sonunda şu kalın hatlarla çizilmiş haritaya ulaştı. Oldukça zayıf ve kuvvetlenmesi yolunda ümit verici pek az sinyal olan muhalefet, kamouyonun iktidar yapısını koruyacak kadar kuvvetli desteği, yine genel olarak medya ve iş dünyası desteği, nispeten tonu düşmüş AB ilişkileri, nispeten yükselmiş ABD ilişkileri, sık ilişkilerin kurulduğu Ortadoğu ve Orta Asya ilişkileri, PKK terörüne karşı pozisyon ve psikolojik üstünlük ve bunların içinde en tartışmalı alan olarak ekonomi.

Yani kaba bakışlarla söylemek gerekirse, 2007’nin yüksek tansiyonlu tüm krizlerinden farklı olarak 2008’e ulaşan daha düzenli ve hamle yapmaya uygun bir siyasi-sosyal ortam.

Bu tablo AKP’nin başarısı olarak görülebilir mi? Kısmen evet, kısmen hayır. Ama konu bu değil.

Bu yorgun ama avantajlı pozisyondan sonra AKP’nin “kendisinin” durumu ne? Yani Başbakan kendisini nasıl hissediyor?

2007 yılı konjonktürü, AKP’nin en önemli isimlerinin itibarlarını koruyarak ya da yükselterek partinin icracı kimliğinden uzaklaştıkları bir dönem oldu. Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener gibi partinin ağır topları ayrıldı.

Arınç partide kaldı ama konumunu ve sözlerinin ağırlıkla kamuoyuna yansıtılması imkanını yitirdi. Başbakan, yeni pozisyonlarla Arınç’ın “kırılmasını” engelledi ve yanında tuttu ama neticede TBMM Başkanlığı koltuğu ile kıyaslanması mümkün olamaz.

Gül ve Şener’in pozisyonları ise zaten belli. Bu durumda parti “üst yönetimi”nde Başbakan bir yandan “yalnız” bir hale geldi, öte yandan “tek adam” haline iyice dönüştü.

Bu durum Başbakan Erdoğan’a daha geniş manevra alanı verirken, örneğin Cumhurbaşkanı Gül’ün hükümet icraatlarını hızlandıran tutumu nedeniyle de rahatladı.

Parti “alt” tabanına gelince. AKP kurmayları, parti içinde yer alan her türlü birimin dinamizmini koruması için elinden geleni yapıyor.

Zira AKP’deki en büyük korku-ki bu il ve ilçe başkanları, belediye başkanları, parti organları toplantılarında eskiden beri üzerinde en çok durulan konu-uzun süre iktidarda kalan partilerin yaşadığı “siyaset yorgunluğu”.

Bu “doğal” gözüken handikapın aşılması için AKP’nin bulduğu formül biraz daha farklı. Genel Merkez, teşkilatlarına sürekli iş çıkarıyor. Geçen yıl seçimler yüzünden bu bir mesele olmadı.

2009’a doğru da yerel seçimler yüzünden bir sorun olmayacak. Ancak 2008’in ilk 8 ayında bu ataletin partiye hakim olmaması için formüller üretilmeye çalışılıyor.

Bir de milletvekillerinden teşkilatlara kadar partinin her odağını etkileyen hükümet uygulamaları mevcut. Bazı hükümet uygulamaları parti tabanından her zaman aynı onayı almıyor.

Bunlar örneğin Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi hallice konular değil ve daha ziyade yöresel veya ekonomik konularla ilgili ama her zaman eksiksik bir destek alınması mümkün olmuyor.

2008 yılında bu mini çatlakların büyümesi mümkün olur mu? Bunu kestirmeye yarayacak çom fazla ipucu yok. Ama örneğin Güneydoğu, PKK’ya af, türban, ekonomik uygulamalar, atamalar, takiben mahalli seçim adayları sürecinde bu çatlakların-ayrışma gibi büyük çaplı olmasa da-oluşmasına neden olabilir.

AKP’nin ruh halini toptan zedeleme ihtimali bulunan en kritik konulardan ikisi Güneydoğu ve ekonomi. AKP’nin bölge milletvekillerine bu dönemde daha çok iş düşeceği kesin.

Yıl başından sonra açıklanacak Anayasa taslağında etnik ögelerin olma ihtimali, (CHP Genel Başkanı Baykal bu ihtimali çok yüksek gören açıklamalarda bulunuyor.) PKK’ya bir af (niteliği belli değilse de), mahalli seçimlerde DTP ile yapılacak rekabet partinin bölge vekillerinin ağırlığı artıracak.

Ekonomik açıdan ise parti içinde bir ayrışma değil ama açık biçimde AKP’yi hedef alan riskler söz konusu. 2008’in hem küresel hem de sonucu olarak Türkiye’yi etkileme ihtimali, bu arada son dönem makro ekonomik dengelerin bozulması ile birleşirse, bu olası tatsız tablodan en ağır yarayı, siyasi iz düşümleri de elbette olacak biçimde AKP alacak.

www.iyibilgi.com Ankara



Bu haber 1,230 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,755 µs