En Sıcak Konular

"Kapsamlı bir 'eve dönüş' çıkarılırsa PKK bölünür"

31 Aralık 2007 08:39 tsi
Kürt şair Bejan Matur, eve dönüş yasasının çocukları dağda olan aileler için ne ifade ettiğini, Güneydoğu halkının PKK'ya nasıl baktığını, DTP'den neler beklediğini ve bölgedeki değişimi anlattı.

Kürt şair Bejan Matur: Güneydoğu'da çocukları dağda olan ailelerin gözü eve dönüş yasasında. Yasa çıkarsa silahlar susacak. PKK içinde farklı sesler var. Kapsamlı bir yasa PKK'nın içindeki dört grubu böler.....

Bu haftaki Haftanın Sohbeti'nin konuğu Kürt şair Bejan Matur. Güneydoğu'daki her toplumsal ve siyasal gelişmeyi yakından takip eden Bejan Matur ile eve dönüş yasasının çocukları dağda olan aileler için ne ifade ettiğini, Güneydoğu halkının PKK'ya nasıl baktığını, DTP'den neler beklediğini ve bölgedeki değişimi konuştuk. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Matur'un dört şiir kitabı var. Şiirleri İngilizce ve başka dillere de çevrilen Batur, Zaman gazetesinde de yazılar yazıyor. "Eve dönüş" yasasıyla ilgili Güneydoğu halkının nabzını tutan Matur, bunları kendine has üslubuyla, özellikle ailelerin acılarını edebiyatçı duyarlılığıyla dile getiriyor. Matur'a göre çocukları dağda olan ailelerin gözü eve dönüş yasasında.

İTİRAFÇILIK OLMAMALI

* Eve dönüş konusunda kapsamlı bir düzenleme olursa terör biter mi? Operasyonlar tek meşru çıkış değil. Eve dönüş bu anlamda önemli. Bu operasyonların neticesinde adına itirafçılık denmeyen kalıcı bir yasa çıkarılırsa çok anlamlı olur. Çünkü bizim en ciddi sorunumuz Kürt sorunu ve demokratikleşmenin önündeki en önemli engel de bu. Askeri önlemlerle çözülecek bir sorun değil artık. Son 30 yıldır askeri önlemler dendi ama başarılı olunamadı. Mesela PKK'nın en zayıf olduğu dönemlerde bile dağa çıkışın önüne geçilemedi. Üstelik dağa çıkanlar sadece yoksul çobanlar değildi. Üniversiteli gençler de çıktı. Buradan bakıldığında "Önce PKK silahları bıraksın, sonra Kürtlerin haklarını konuşalım" deniyor. Kürtler de "Bizim çocuklarımız dağda, indirin, onurlu bir çıkış yaratın sonra konuşalım" diyor. Yani mesele dağdakilerin inmesinde kilitleniyor.

PKK HOMOJEN DEĞİL

* Af çıkarsa dağdan ineceklerine inanıyor musunuz? İnanmak zorundayız. Çok marjinal bir grup kalabilir ve onların da gelecekte İran'a kayıp PJAK'la hareket edeceği çok tahmin edilir bir şey. Yönetici kadrosu için de başka bir çözüm düşünülebilir. İçine girdiği durumdan çıkış arayan dağdakilere bu toplum seçenek yaratmakla yükümlü. Çünkü onların açtığı toplumsal yara hayatımızda kanser olarak duruyor. Bunu çözmeden nasıl bir hayat sürdüreceğiz? Büyük bir toplumsal trajedi var, dram var. Bütün bu dramın konuşulması, derinliğine yüzleşilmesi gerekiyor. Silahlar sustuktan sonra asıl hesaplaşma başlayacak. "Neden çıktılar ve biz nasıl tutmadık o çocukları?" sorularını soracağız. Türkiye "Biz şu noktalarda yanlış yaptık, Kürtlerimize kötü davrandık" diyecek. PKK da hesap verecek, yanlışlarını ortaya koyacak.

* Gelişmeleri yakından takip ediyorsunuz. Operasyonlardan sonra PKK içinde nasıl bir hava var? PKK'nın içinde homojen bir durum yok. Çünkü PKK dediğimiz Avrupa'daki merkez, İmralı, Kandil ve Türkiye'deki legal Kürt siyasetinden oluşuyor. Yani dört ayrı merkez var. Onlar da kendi içlerinde ayrışmalara gidecektir. Amerika'nın Türkiye ile ittifakı içlerinde tartışmalara neden oldu. PKK, terör konseptinden çıkarsa örgüte bağlı Avrupa'daki tüm yapılanma neden DTP'nin legal devamı olmasın? Milli Görüş'ün de Avrupa'da legal kuruluşları var. Aynı şekilde olabilir. Bakın, kapsamlı bir af getirerek Kürt sorununu çözen parti Türkiye'deki her sorunu çözer. Kürt sorununu çözmeyen bir Türkiye içe kapanır, AB ile ilişkileri bozulur ve Suriye'den daha fazla ciddiye alınmaz. Ama Kürt sorununu çözerse bölgedeki etkinliği geometrik olarak çok büyür ve sınırları Basra'ya kadar uzanabilir.

ANNELER BEKLİYOR

* PKK bölünür mü? PKK'dan daha ilkel bir örgüt olan Hizbullah bile bünyesinde şiddeti reddeden kadrolar çıkarabildi, bölündü. Kapsamlı af çıkarsa PKK için de neden olmasın? PKK içindeki dört ayrı merkez, birbirinden farklı şeyler söylüyor, böyle gitmeyecektir. Ama hangi grup ağır basar onu bilmiyorum. Umarım şiddeti reddeden kesim ağır basar.

* Eve dönüş yasası hazırlıkları Güneydoğu'da nasıl bir algı ve ruh hali yarattı? Hiçbir aile, çocuğunu kendisi dağa göndermez. Çocuk kendisi dağa gider. Geride kalan anne ve baba, o çocuğun yasını tutar. Dönsün diye beklerler. Güneydoğu'da çocuğu dağda olan tüm anne ve babalar, büyük hasretle çocuklarının dönmesini bekliyor. Ailelerin gözü eve dönüş yasasında. 15-20 yıldır küllenen çok hikâye eve dönüş etkin kılındığında yeniden canlanacak. Oğlunun ölümünü kabul edemeyen anne o zaman her şeyi anlayacak ve "Bir dönem kapandı oğlum yok, kızım yok" diyecek. Anneler, "Neden ben evladımı yitirdim, onca ölüm ne içindi?" diye hesap soracak hem devletten hem PKK'dan.

PKK taziyelerine MHP de gitmeli
* DTP içinde de ciddi bir bölünmüşlük var... Bu noktada Aysel Tuğluk'u çok önemsiyorum. Söyledikleri ve yazdıkları olumlu anlamda önemli. Selahattin Demirtaş ise dağ ile merkezi siyaset arasında oldukça dengeli bir siyaset yürütüyor.

* Peki, Nurettin Demirtaş? Onun durumu farklı. O da cezaevi çıkışlı. Tutuklanması adli bir mesele. Adli bir meseleye siyasi anlamlar yüklemek sorunun çözümüne katkı sunmaz. Ama siyaseten cezaevinde bulundurulması çok yanlış. Tıpkı DTP'nin kapatılma girişimleri gibi. DTP hukuken dünyanın her yerinde kapatılırdı ama siyaseten kapatmamak lazım. Zaten halk DTP'den şiddetin bitmesi konusunda çaba istiyor. Ayrıca burada çözüm için önemli bir nokta var. DTP'liler en çok PKK'lıların cenazesine gittiğinde eleştiriliyor ancak keşke başka partiler de gitse. Çünkü bir anne ve baba çocuğunun ideolojisiyle ilgilenmez, çocuğu ölmüştür ve onun yasını tutuyordur. AK Parti'liler, CHP'liler hatta MHP'liler gitse keşke. Bu teröre destek olarak yorumlanmamalı sadece o ailenin acısını paylaşmak anlamında önemli.

DTP'de cezaevi hegemonyası

* Diyarbakır'da halkın PKK'ya bakış açısında nasıl bir farklılık var? Tüm Türkiye gibi Güneydoğu da değişiyor. Yükselen inşaatlardan büyük iş merkezlerine, gençlerin gündelik hayatından internet ve kafelere kadar Batı'da olan her şey orada da talep ediliyor. Bu talepler de kendi sosyolojisini yaratıyor. Artık sadece etnik kimlik motifi insanları harekete geçirmiyor. Yeni bir döneme giriyoruz ve bu dönemin yarattığı siyaset talebi eskisinden daha renkli. Siyaset yelpazesinin genişlemesi gerekiyor. Bugüne kadar devletin önerdiği partiler, bir de onun karşısında PKK destekli partiler oldu. Millete başka bir seçenek sunulmadı.

DTP'DE DAĞ ÖNEMLİ MOTİF

* DTP'nin Güneydoğu'daki etkinliği ne düzeyde? DTP'nin PKK'yla organik ilişkisi ortada. Kendileri de söylüyor: "Bizim tabanımız çocukları dağda olan aileler ve etrafındakiler." Parti içi teşkilatlanmada ve kadro oluşturulmasında "dağ" önemli bir motif. C çıkışlılar yani "Cezaevi kategorisi" diyorum ben buna. İmralı'nın da işaret ettiği, gerek yerel yönetimlerde, gerekse partide öncelik cezaevi çıkışlılara ve çocukları dağda olan ailelere veriliyor. Yani orada ödenen bedelin bir siyasal karşılığı, bir kan bedeli oluşmuş durumda. DTP bunun üzerine kuruldu. DTP'de hayatı boyunca Batman'ı görmemiş biri sadece İmralı ve Kandil istediği için Batman milletvekili seçilebiliyor. Asıl sorun şu; DTP'nin Kürtler için bile bir programı yok. Demokratik özerklik, demokratik cumhuriyet gibi siyaset biliminde karşılığı olmayan ve gazete kupürlerinden edinilmiş kavramlarla siyaset yapılamaz. Yeni bir dil ve tarih anlayışı geliştirmeleri lazım. DTP'nin Türkiye tarihinin katliamlardan ibaret olmadığını görmesi gerekiyor ki siyaset üretebilsin.

Leyla Zana gücünü ve karizmasını tüketti


- Bir dönem Leyla Zana'ya barışa katkı sunması için çağrıda bulunmuştunuz. Leyla Zana ile Aysel Tuğluk'u karşılaştırdığınızda aralarında nasıl farklılıklar görüyorsunuz?
Aysel Tuğluk'un çizgisi sorunun çözümü noktasında çok olumlu. Leyla Zana ise 10 yıl cezaevinde yatmış bir parlamenter olarak kazandığı tüm gücü, aurayı, karizmayı Öcalan'a peşkeş çekti, tüketti. Sorunun çözümüne katkıyı Tuğluk'ta görüyorum, Zana'da değil.

Ecevit Kılıç / Sabah



Bu haber 356 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,813 µs