Efsane Projeler! | " /> Efsane Projeler! | "/>

En Sıcak Konular

IRAK PETROLÜ: Efsane Projeler!

29 Aralık 2007 23:26 tsi
IRAK PETROLÜ: Efsane Projeler! 'Irak’ın kontrolü, petrolün yakıt olarak değil, güç olarak kullanımı içindir. İran Körfezi’nin kontrolü; Avrupa’nın, Japonya’nın ve Çin’in kontrolü içindir. Böylece, ‘musluk’ bizim elimizin altındadır.'

900’lü yılların başında İngiltere’nin İçişleri Bakanı olan Winston Churchill, Birinci Dünya Savaşından hemen önce İngiltere’nin dünya hakimiyetinin simgesi olan donanmasının başına geçti ve İngiltere’yi kaçınılmaz olarak gördüğü hesaplaşma günü için askeri yönden hazırlayacağını ilan etti.

Yalnız karşısında büyük bir sorun vardı. Yirminci yüzyıl için büyük anlamlar taşıyan sorun şuydu: O güne kadar İngiliz donanmasının geleneksel enerji kaynağı olan kömür yerine petrol kullanımına geçmeli miydi?

Birçok kişi bu dönüşün çılgınlık olacağını düşünüyordu. Kendi bölgesindeki güvenle kullandığı kömür yerine, uzaklardan (Pers Ülkesinden) gelen, güvenilir olmayan, petrolü kullanmak tam bir çılgınlıktı. Ancak petrolün sağlayacağı, daha fazla sürat ve insan gücünün daha verimli kullanımı gibi stratejik yararlar o derece açıktı ki, Churchill daha fazla tereddüt etmedi. İngiltere’nin deniz kuvvetlerindeki üstünlüğünü petrole dayandırması gerektiğine karar verdi.

Churchill’in ifade ettiği gibi “bu riskli işten elde edilecek tek ödül üstünlük sağlamaktı”. Bu görüşüyle Churchill Birinci Dünya Savaşı öncesinde çok temel olan gerçeği yansıtıyordu. Bu gerçek sadece o günler için değil, daha sonra da geçerli olacaktı. Artık petrol tüm yirminci yüzyıl boyunca üstünlüğün ve efendiliğin simgesi sayılacaktı.

İşte bugün de geldiğimiz nokta tam burası.

Petrolün enerji kaynağı olarak yerini tutacak başka bir seçenek bulununcaya kadar, dünya ekonomisi ve siyaseti üzerinde erişilmesi çok güç olan etkisini her zaman koruması muhtemeldir. Petrol, tüm geçmiş boyunca daima pazarlıklara konu olmuş, hayati önemdeki kararların temelini oluşturmuş ve günümüz dünyasında da ilerleme ve hâkimiyetin sembolü haline gelmiştir. Bu nedenle savaşlar çıkmış, ülkeler işgal edilmiştir.

Uluslararası platformda da 2003 yılında ABD’nin Irak’a girmesinin ve işgal etmesinin en büyük sebebinin enerji ve enerji nakil hatlarının kontrol edilmesi olduğu belirtilmektedir. Enerjiden kasıt temel anlamda petroldür.

Bu bağlamda neden Irak sorusu akıllara gelmektedir. Dünya üretilebilir petrol kaynakları yaklaşık 1200,7 milyar varildir. Bunun yaklaşık 743 milyar varili Ortadoğu’dadır. Irak’ın kanıtlanmış petrol rezervlerinin ise yaklaşık 115 milyar varil olduğu bilinmektedir.

Bu miktar dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %10’una, Kuzey Amerika kıtasının üretilebilir petrol rezervlerinin ise yaklaşık iki katına denk gelmektedir.  Irak petrolü, üretim maliyeti açısından dünyanın en ucuz petrollerinden birisidir.

Irak petrolünün varil başına maliyeti ortalama 2.5 dolardır. Dünya ortalamasının varil başına yaklaşık 7-8 dolar olduğu düşünüldüğünde Irak petrolünün önemi ortaya çıkmaktadır.  Bugün için ABD, dünyada üretilen petrolün yaklaşık %24,1’ini tek başına tüketmektedir.  Öte yandan ABD’nin petrol üretim oranı her geçen yıl gerilemekte , petrol ithal etme oranı ise artmaktadır.

Irak’ın ham petrol ihracatı 2007 yılı sonu itibariyle ABD’nin Irak’a müdahalesi öncesi (2003) seviyeye yükselmiştir. Uluslar arası Enerji Ajansının açıkladığı rakama göre, 2007 yılı başı itibariyle günde ortalama 1,9 milyon varil petrol ihraç eden Irak, aynı yılın son aylarına gelindiğinde günde ortalama 2,3 milyon varil ham petrol ihraç etmektedir. 

Yaklaşık 500 bin varil petrol ise ülke içi tüketime sunulmaktadır. Irak’ın en önemli petrol ihracat noktası Mina El-Bakr/Basra terminalidir. Irak’ta yalnızca Basra terminalinin tam kapasiteyle çalıştığı bilinmektedir. Bu noktada Irak’ın denize açılan tek kapısı Basra’nın stratejik önemi ön plana çıkmaktadır.

Muslık kimin elinde?

Öte yandan Irak’taki 5 terminalden biri olan ve Türkiye’den de geçen Kerkük-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Irak’ın en büyük ihracat hatlarından biridir. İki hattan oluşan Kerkük-Ceyhan, tam kapasiteyle çalışamamakta, güvenlik yetersizliği, sabotaj ve yağmalama gibi nedenlerle bu hatla zaman zaman petrol pompalanamamaktadır.

Yaklaşık bin kilometrelik Kerkük-Ceyhan hattı, tam kapasiteyle çalışması durumunda günde yaklaşık 1.6 milyon varil petrol ihraç edebilir. Türkiye’den geçen ana hattın kapasitesi günlük 1.1 milyon varil olarak açıklanmaktadır. Ancak savaş öncesi en fazla günlük 900 bin varil ihraç edilebilmiştir. 

Bu iki hattın dışında kapalı olan iki boru hattı daha mevcuttur. Bunların biri Kerkük’ten İsrail’in Hayfa Limanına, diğeri Suriye’nin Banyas Limanına uzanmaktadır. 1950’lerin başında yapımı tamamlanan Irak ile Suriye arasındaki Kerkük-Banyas Petrol Boru Hattı yaklaşık 888 km (552 mile)’dir. 

Irak-İran Savaşı (1980-1988) sırasında kapanan bu boru hattı, 2001 yılında tekrar faaliyete geçmiş; ancak ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgaliyle birlikte tekrar kapanmıştır. Günlük kapasitesi 300 bin varil olan bu hat, çalıştığı dönemde günlük 150-200 bin varil petrolün ihraç edilmesine imkan sağlamıştır.

2003 yılından bu yana çalışmayan, ABD’nin Irak’ı işgali sırasında büyük hasar gören bu hattın onarılarak yeniden faaliyete girmesi gündeme gelmiştir. İlk olarak 2007’nin Ağustos ayında Irak Başbakanı Nuri El-Maliki’nin Suriye ziyareti sırasında görüşülen bu konu, aynı yılın son günlerinde Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin Suriye ziyaretiyle tekrar gündeme gelmiş ve hattın yeniden açılması konusunda anlaşıldığı ilan edilmiştir. Hattın Irak bölümünde hasarın fazla olduğu bilinmekle birlikte, ne zaman açılacağı konusunda bilgi verilmemiştir.

Öte yandan 1935 yılında yapımı tamamlanan ve faaliyete geçen; ancak İsrail’in kurulmasıyla birlikte 1948 yılında kapatılan yaklaşık 1000 km.lik Kerkük-Hayfa Petrol Boru Hattı’nın da tekrar açılacağı uluslararası kamuoyunda sıkça dile getirilmektedir. Bu hattın yeniden açılması konusunda iki projenin olduğu bilinmektedir.

Bu projelerden biri bu hattın tamir edilmesi, diğeri ise yeniden yapılmasıdır. Uzmanlar tarafından hattın tamir edilmesinin 5-6 ay gibi kısa bir süre alacağı ve maliyetinin 200 milyon dolar tutacağı iddia edilmektedir. Ancak 60 yıldır çalışmayan bu hattın Irak’taki bölümünün tamamen hasarlı olduğu, Ürdün bölümünün hurda halinde satıldığı bilinmektedir. İsrail’de kalan kısmın ise ne durumda olduğu belli değildir.

Öte yandan bu hattın yeniden inşası gündemdedir. Amerikan Ulusal Altyapı Bakanlığı’nın araştırmasına göre,  çapı 105 cm olarak düşünülen yeni hattın 400 milyon dolara mal olacağı ifade edilmektedir.  Ancak bu hattın önemli bölümünün Irak topraklarından geçeceği düşünüldüğünde, bu hattın güvenliği önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilindiği gibi birçok kez Kerkük-Ceyhan Petrol Boru Hattına saldırı düzenlenmiş ve ihracat durma noktasına gelmiştir.

Zaman zaman gündeme gelen ama hep atıl kalan bu proje, bu günlerde yeniden ısıtılıp gün yüzüne çıkartılmaktadır. Öte yandan ABD’nin Irak’ı işgali ve Kürtlerin Kerkük’e yerleşmesi ile birlikte gündeme gelen bu projenin arkasında çok farklı nedenler olduğu bilinmektedir. “Efsane” olarak adlandırılan bu projenin sürekli olarak gündemde tutulmasının sebebinin Türkiye’ye şantaj yapmak olduğu söylenebilir.

Kürtler petrolü nereden çıkaracak?

Bu proje ile Kerkük – Ceyhan hattını by-pass edilmesi ve Türkiye’ye bağımlılığın azaltılması düşünülmektedir. Öte yandan Irak’ın kuzeyinde kurulabilecek ve sınırlarına Kerkük’ün de dahil edildiği bağımsız bir Kürt devletinin Türkiye üzerinden petrolü ihraç edemeyeceği düşünüldüğünde, Kerkük-Hayfa, Kerkük-Banyas gibi projelerin gündeme getirilmesi doğaldır. Ayrıca Irak petrolünün çoğunun Basra Körfezinden ihraç edilmesi nedeniyle, Irak petrolünün ihraç yollarının çeşitlendirilmesi hem ABD ve uluslar arası petrol şirketleri hem de Irak ekonomisi için önemlidir.

Zira Basra Körfezinin açıldığı Hürmüz Boğazının kontrolünü elinde bulunduran İran’ın herhangi bir durumda burayı kapatması, Irak’ın petrol ihracatını durma noktasına getirebilir. Bu da bütçesinin yaklaşık %98’ini petrol gelirlerinin oluşturduğu Irak ekonomisine büyük zarar verebilir.

Ayrıca, ABD’nin hem artan ihtiyacını karşılamak hem de enerji geçiş yollarını kontrol etmek amacıyla Ortadoğu’ya hakim olması gerektiği analistler tarafından sıkça dile getirilmektedir. Bu olgu geleceğe yönelik yapılan projeksiyonlarda Ortadoğu ve özellikle Hürmüz Boğazı çevresinden geçecek enerji akışının artmasından ilham almaktadır.

Tüm bunlar bir araya geldiğinde Irak’ın ABD için önemi daha fazla ortaya çıkmaktadır. “Kaynak Savaşları” adlı kitabın yazarı ve ABD’deki Hampshire Üniversitesinde barış ve dünya güvenliği üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. Michael Klare, ABD’nin Irak’a ilgisini şu şekilde açıklamaktadır: “Irak’ın kontrolü, petrolün yakıt olarak değil, güç olarak kullanımı içindir. İran Körfezi’nin kontrolü; Avrupa’nın, Japonya’nın ve Çin’in kontrolü içindir. Böylece, ‘musluk’ bizim elimizin altındadır.”

Bilgay DUMAN/Global Strateji Enstitüsü/dünya gündemi 



Bu haber 855 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,073 µs