Suikastin ardındaki gerçekler ortaya çıkacak mı?

28 Aralık 2007 20:31 tsi
Benazir Butto suikasti sonrası Pakistan’ı nasıl bir gelecek bekliyor? Ülke sivil isyanın eşiğinde mi? Suikastın ardındaki gerçekler ortaya çıkacak mı? Butto’nun ölümü kimlerin politikalarını olumlu ve olumsuz etkiliyecek? Uzmanlara göre bu sui

Uzmanlara göre "Butto suikastı"
 
Analiz kuruluşu Chatham House'un Pakistan uzmanı Farzana Şeyh, "Açıkça belli oluyor ki seçimler yapılmayacak" yorumunu yaparak ve seçim sürecinin durduğu, Müşerref'in kontrolü kaybettiğinin farkına vararak tekrar olağanüstü hal ilan edeceği tahmininde bulundu. Şeyh, Butto'nun, Taliban'ın faaliyet gösterdiği Kuzey Batı Cephesinden uzakta, Ravalpindi'de öldürüldüğüne de dikkati çekti ve bunun, resmi ihmal sonucu saldırının düzenlenmesine izin verilmiş olabileceğine dair korkuları artırdığını belirtti.

Londra'daki düşünce kuruluşu Asya-Pasifik Vakfı Başkanı M.J. Gohel, suikastin ardındaki gerçeklerin ortaya çıkarılmasının çok zor olacağı yorumunda bulundu.
"Taliban ve El Kaide'nin yanısıra, Butto ile ilişkisi kötü olan ordu ve istihbarat içinden de adaylar var" diyen Gohel, herkesin bildiği gibi Butto'nun birçok düşmanı olduğunu söyledi. Gohel, Pakistan'da daha çok şiddet olaylarına rastlanabileceğini, eylemlerin, olağanüstü hal ilan edilmesi halinde daha da artabileceğini kaydetti. Gohal, seçimler iptal edilirse, siyasi bir boşluk oluşacağı ve bu boşluğu aşırı dincilerin doldurabileceği uyarısında bulundu.

Benazir Butto'nun eski yardımcılarından Hüseyin Hakkani'ye göre, 11 Eylül'den sonra Devlet Başkanı Pervez Müşerref'i terörle mücadelede önemli bir müttefik olarak gören Amerikan yönetimi de bir anlamda sorumlu. Hakkani, "Amerikan yetkililerine Butto'nun korunması için özel güvenlik önlemleri alınması için devreye girmelerini istedik ama onlar Müşerref yönetimine güvenmekle yetindiler" diyor.

Eski CIA yetkilisi Bruce Riedel'e göre, Time dergisine konuşan Amerikan dış politikasında etkili isimler, ABD'nin Pakistan'da pek fazla seçeneğinin kalmadığı görüşünü paylaşıyor.

ABD'li uzmanlara göre, Pakistan'a dönen Butto'nun seçimlere katılıp Müşerref'in iktidarını meşru kılmasına güvenen Amerikan yönetiminin Pakistan politikası, Butto'nun ölümüyle paramparça oldu.

ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, 'demokrasi şehidi' olarak nitelediği Butto'nun öldürülmesini, Pakistan'ın iç politikasına ve demokratikleşme sürecine vurulan çok büyük bir darbe olduğunu söyledi.

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) uzmanı Gökçen Oğan da, bu ülkede demokratikleşme sürecinin çok ağır işlediğini ve bundan sonra bu tür suikastların öncesi ve sonrası olmak üzere iki ayrı döneminden söz edilebileceğini belirtti.

Global Strateji Enstitüsü uzmanı Oğuzhan Mutluer de, radikal dinci grupların istediğinin, ülkedeki karışıklıkları artırmak olduğunu ve onu da başardıklarını ifade ederek, 'Karışıklıklar sonucunda demokratik süreci engellemek onlar için önemli bir hedef olarak gözüküyordu. Seçimin ertelenmesi onların hedefine ulaşması anlamına geliyor' dedi.

Pakistan muhalefet lideri, eski başbakanlardan Benazir Butto'nun Ravalpindi kentindeki seçim mitinginin sonunda düzenlenen silahlı ve bombalı saldırıda öldürülmesi, bir İngiliz uzman tarafından "tahmin ediliyordu" şeklinde yorumlandı

Londra'da Risk Kontrolleri Asya Masası şefi Jennifer Harbison, Butto'nun öldürülmesiyle ilgili, "olabileceğinin önceden tahmin edildiğini" söyledi. Butto'nun Pakistan'a dönüşünden itibaren tehlikede olduğunu bildiklerini belirten Harbison, bunun sadece Pakistan'ın tehdit altında olduğu bir durum olmadığını, bir seçim kampanyasına yönelik suikast işlendiğini, olayın bu bağlamda görülmesi gerektiğini kaydetti.

Profesör Doğu Ergil, ABD’nin Pakistan’da laik bir düzen istediği için Butto’yu desteklediğini belirtirken, Gazeteci Hüsnü Mahalli de, ABD’nin Pakistan’da İran karşıtı bir yönetim istediğini kaydetti.

8sütun

 

Bu haber 978 defa okundu.