Butto suikastinden kime ekmek çıkar?

28 Aralık 2007 18:28 tsi
Pakistan eski başbakanı ve muhalefet lideri Benazir Butto'nun öldürülmesi, tüm dünya için üzücü bir gelişmeydi. Fakat böyle kritik ve önemli bir olaydan da kendisine fayda sağlamaya çalışanlar oldu. Türkiye'de de iki gazetenin haberleri bu duruma örnek

Dün, tüm dünyayı ilgilendiren bir haber geldi Pakistan’dan. İslam dünyasının ilk kadın başbakanı, Pakistan’ın en önemli liderlerinden Benazir Butto, uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti. Bu haber, herkesi şu ya da bu şekilde ilgilendiren bir haberdi zira Pakistan’ın nükleer güce sahip bir devlet olması, ülkede 8 Ocak’ta seçimlerin yapılacak olması, Ortadoğu’da hızla değişen dengeler ve birilerinin özellikle kaos yaratma çabaları sebebiyle çok önemli bir haberdi. Dolayısıyla bugün gazetelerde, haber sitelerinde, televizyonlarda bu konunun sıkça yer alacağı herkesçe aşikar.

Haber; Radikal ve Vatan gazetelerinde de geniş bir şekilde görülmüş ama bir farkla. Bu trajik olaydan bize ekmek çıkar mı diyerek ve bir türlü değişmeyen gündemlerine bir ülkenin acısını malzeme yaparak. Bakın bunu nasıl başardılar…

Benazir Butto, babası Ali Zülfikar Butto’nun ölümünden sonra hayatını siyasete adamış, hem ailesinden gelen bu yönetim geleneğinin bir parçası olarak, hem de babasının intikamını almayı isteyerek bu yola girmiş, gerçekten de Pakistan’da kitleler tarafınan destek görmüş, İslam dünyasında bunu başaran ilk kadın olmuş, önemli bir insandı. Müşerref’in yaptığı darbeden sonra yedi yıl ülkeden ayrı kalmak zorunda bırakıldı, geçen yıllara rağmen yürüttüğü hareketten hiç kopmadı, uzaktan da olsa liderlik etmeye devam etti ve Müşerref’in kendine karşı yaptığı son darbesinden sonra da Pakistan’a geri döndü. Butto ailesi, Pakistan’daki egemen İslami yapıya göre batı yanlısı ve seküler bir siyasi duruşa sahipti.
 
Bir göz atmak gerekirse; Vatan Gazetesi’nin attığı “Cesur, laik lider öldürüldü” manşeti, çok dikkat çekici olmakla beraber, Türkiye’de yaşayan ve okuma yazma bilen herkese çok aşina gelen bir manşet. Özellikle resmi olarak “İslam Cumhuriyeti” olan bir devletin başbakanlığını yapmış Butto için “laik” kelimesinin kullanılması, Butto’nun bu meseleye bakışı ne olursa olsun, ciddi bir ironi içermekte. Zaten gazeteyi alıp biraz incelediğimizde, bu manşetin sadece bir girizgah olduğunu, aslında gazetenin, tamemen bu meseleyi kullanarak Türkiye’de “radikal islam” tartışmalarını yeniden alevlendirmeye ve bundan fayda elde etmeye yönelik tasarlandığını farkediyoruz.

Buna benzer bir diğer manşet de Radikal Gazetesi tarafından atılan “İslamcı Terör İşbaşında” manşeti. Hemen altında Butto’nun her fırsatta “aşırı dincilerin başını ezeceğini” dile getirmesinden mütevellit böyle bir suikaste kurban gittiği belirtiliyor. Halbuki bilindiği üzere, Butto’nun karşı çıktığı, karşıt durduğu sadece Radikal’in ifadesiyle “aşırı dinciler” değil, toprak ağaları, ülkede feodal yapıya benzer bir yapıyla güçlerini korumaya çalışan iş adamları gibi ciddi unsurlar. Bunun ötesine, perde arkasını bilmediğimiz, bilemediğimiz fakat Pakistan gibi nükleer güce sahip bir ülkede çok önem taşıyan bir takım hesaplar olduğu da gerçek.
Fakat tüm bu gerçekleri göz ardı ederek meselenin sadece “Radikal İslamcılar ve Butto” savaşına dönüştürülmesi ve suikastin bu şekilde yansıtılması, gazetenin asıl amacının ne olduğu konusunda çok net bilgilenmemizi sağlıyor.

Özetle; Türkiye’de hala, tüm dünyayı ilgilendiren çok kritik ve çok önemli meseleleri fırsat bilerek, bir suikastten dahi ekmek çıkarmaya gayret gösteren insanlar, gazeteci kimlikleriyle yaşamlarını sürdürüyorlar. Gazetecilik yapmalarındaki temel sebep, insanları bilinçlendirmek değil, kendi düşüncelerine katkı sağlamak, insanları bu düşüncelere yönlendirmek de olabilir. Belki de, bu yaptıklarını ciddi bir sanat kabul edip, bu sanatın temsilcileri olarak onlara saygılarımızı arz etmeliyiz.
Arz ederiz…

www.iyibilgi.com  özel

Bu haber 973 defa okundu.