Yağmurdereli'ye: Göbeğini kaşıyan adam gibi oturuyorsun!

Dün gece yayınlanan Genç Bakış programında Fazıl Say'ın geçen haftaki tartışılan sözleri üzerine sanat ve siyaset ilişkisi tartışıldı. Programın konukları Kültür Eski Bakanı Fikri Sağlar, CHP Eski Milletvekili Berhan Şimşek ve AKP Milletvekili Osman Yağmurdereli idi. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden yayınlanan programın sonuna doğru Fazıl Say canlı telefonla bağlandı.

Say konuşmasında Osman Yağmurdereli gibilerin olduğu AKP tarafından yönetilmeye sinir olduğunu, AKP'nin ülkeyi Ortaçağ karanlığına sürüklemek istediğini vurguladı. Osman Yağmurdereli'nin Sivas katliamıyla ilgili belgeselin AKP tarafından engellenmesi hakkındaki eleştirileri ve soruları es geçerken, orada göbeğini kaşıyan adam gibi oturduğunu söyledi.

Yağmurdereli ise konuşmasına kendisinin programın başında Fazıl Say gibi çok değerli bir sanatçının hiçbir yere gitmemesi gerektiğini, bunun ülkemiz için büyük bir kayıp olacağını söylediğini hatırlatarak başladı. AKP'li vekil bu sözlerine rağmen bu hakareti hak etmediğini söyledi.

Yaşlılar fakirlere değil, zenginken fakirleşmişlere üzülün derler.

"Onlar %70, biz %30. Biz kaybettik, onlar kazandı" sözleriyle bugüne kadar %30 olarak %70'i haksız bir şekilde yönettiklerini ima eden Fazıl Say'ın bu çıkışları açık ki iktidarı kaybetmenin hezeyanları.

Fazıl Say'ın köşke çağrılmadı diye bir kaşık suda fırtınalar koparmasını meşrulaştırması için kendisiyle aynı ideolojik safta yer alan 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in mecliste grubu bulunmasına rağen DTP'yi çağırmamasını da sorun etmesi gerekiyor.

Öte yandan şu soruyu da samimiyetle cevaplamak zorunda: Köşke çağrılsaydı gerçekten "ben İslamcıların davetine gitmem" demeden davete iştirak edecek miydi?

Eğer gerçekten Nazım Hikmet'e ve vatandaşlıktan çıkarılan diğer sürgün sanatçılara saygısı var ise, kendisi ile onların konumlarının aynı olmadığını söylemesi gerekmiyor mu? Onların kendisi gibi yaşadığı toplumu düşman ve aşağılık görmediğini ifade etmesi sanatçı ahlakının gereği değil midir?

Kendisinden yaşça büyük bir başka meslektaşına kendisinin karşıtı olduğu partiden milletvekili diye hakaret etmesinin edebe, adaba aykırı olduğunun farkında olması lazım değil mi?

İnsanlar evlerinde göbeğini de kafalarını da kaşıyabilirler. Kimse başörtüsünün yasaklandığı kamusal alanda göbeğini kaşımıyorsa, özel alanda gerçekleştirildiği varsayılan bu eylem niye bu kadar rahatsızlık yaratıyor? Mozart dinleyenlerin göbekleri kaşındığında ne yapıyorlar? Mozart, Bethoven dinlendikçe göbek kaşınmaz oluyor da, İbo, Müslüm, Orhan dinlenince mi göbeğin kaşınası geliyor?

Say, seçimlerden sonra, varoşlarda klasik müzik dinletilseydi, AKP'nin bu kadar oy alamayacağını iddia etmişti. Peki Nişantaşı'nda veya Çankaya'da elitler arabesk dinleselerdi AKP'ye mi oy vereceklerdi? Galiba iktidar yitirildikçe düzeysizlik daha da artıyor. Sanat alanında veya başka bir meslek alanındaki başarılar ise bu düzey irtifasına engel olamıyor...

www.iyibilgi.com