"PKK'yı Terör listesine ben koydum"

27 Aralık 2007 11:26 tsi
ABD eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Türkiye ABD ilişkilerinde gelinen noktayı değerlendirdi. Albright'ın, Bush ve Hillary Clinton ile ilgil sorulara verdiği cevapları.

ABD eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, 2003 yılında Meclis'in Amerikan askerlerinin Irak'a geçmek için Türkiye topraklarını kullanmasına izin vermemesi sonrasında iki başkent arasındaki ilişkilerin soğuduğunu söyledi. Albright, PKK'nın bir terör örgütü olduğunu kabul ederken, “Aslında PKK'yı terör örgütü listesine koyduran bendim. Terör örgütleriyle mücadelede birbirimize yardım etmemiz gerekiyor. Irak'taki durum çok karmaşık. Bu sorunu askeri harekat çözememektedir” dedi.
ABD eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, İpek Cem'in NTV'de yayınlanan “Dünyayı Yönetenler” programının konuğu oldu. Cem ile Washington'daki ofisinde görüşen Albright, Cem'in sorularını yanıtlarken, Türk-Amerikan ilişkilerine yönelik önemli açıklamalarda bulundu.

-“OLAYLAR BİRBİRİNİ İZLEDİ VE İLİŞKİLER SOĞUDU”-

Albright, İpek Cem'in TBMM'nin 2003'te Amerikan askerlerinin Irak'a geçmesi yönündeki tezkereyi imzalamaması sonrasında iki ülkenin ilişkilerindeki duruma dikkat çekmesi üzerine, “Bence askeri birliklerimizin Irak'taki savaşa katılmak üzere Türkiye topraklarından geçmesi konusunda Türkiye'yle daha iyi bir müzakere süreci gerçekleştirilebilir ve Türkiye bir müttefik olarak ABD yanına çekilebilirdi. Ama tabii ki ben olaya dışarıdan bakıyorum. Meclis'inizden tezkere çıkmamasının olayları daha da karmaşık bir hale getirdiğine ve askeri harekatın şeklini değiştirdiğine hiç şüphe yok. Sonuçta olaylar birbirini izledi ve ilişkiler soğudu. Ben Türkiye'yi ziyaret etmeyi çok seviyorum ve ülkenizde birer birey olarak Amerikalılara karşı ve en azından Clinton yönetiminde çalışan bizlere karşı bir antipati veya düşmanlık olduğunu düşünmüyorum. Ama başkentlerimiz arasındaki ilişkilerin soğuduğunu düşünüyorum” yanıtı verdi.

-“TERÖRİSTLERİ YAKALAMAK İÇİN İŞBİRLİĞİ GEREKİYOR”-

Cem'in terör konusunda dünya siyasetinde büyük bir 'güç' olan ABD'nin neler yapabileceği sorusuna, Albright; terör konusunda Türkiye ve ABD arasında işbirliği gerektiği yanıtını verdi. Albright sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok ciddi bir sorunla uğraştığımıza hiç şüphe yok. Dünyada bizi öldürmek isteyen teröristler var ve bunun bizim uydurduğumuz bir şey olduğunu sanmıyorum. Buradaki sorun, teröristlerle başa çıkmanın en iyi yolunu bulmak. ABD dünyanın en güçlü ordusuna sahip olmasına rağmen askeri güç her şeyi çözebilecek bir unsur değildir. Bence teröristlerle mücadele, bugün Amerika ile Türkiye arasındaki işbirliği gibi bir işbirliği ve istihbarat paylaşımını gerektirmektedir. Hepimizin de üzerinde konuştuğu sorun, daha fazla terörist yaratmadan terörizmle nasıl mücadele edileceğidir. Masum insanları öldürmeye çalışan gerçek teröristlerin kim olduğunu ve onları sadece memnuniyetsizlik taşıyan insanlardan ayırt edebilmek gerekir. Gerçek teröristleri yakalamak zor bir iştir; ortak bir anlayış ve istihbarat paylaşımı gerektirmektedir.”

“PKK KONUSUNDAKİ ENDİŞEYİ ANLAYABİLİYORUM”-

Albright, PKK'nın bir terör örgütü olduğunu kendisinin kabul ettiğini ifade ederken, Irak'taki durumun karışık olduğunu söyledi. Albrigh, “Ben PKK'nın bir terör örgütü olduğunu iyi biliyorum. Aslında PKK'yı terör örgütü listesine koyduran bendim. Terör örgütleriyle mücadelede birbirimize yardım etmemiz gerekiyor. Irak'taki durum çok karmaşık. Bu sorunu askeri harekat çözememektedir. PKK konusundaki endişeyi anlayabiliyorum. Anladığım kadarıyla, Başkan Bush ve Başbakan Erdoğan, bu sorunun üstesinden birlikte nasıl gelebileceklerine dair önemli bir görüşme yaptı Washington'da. Ben de toplantı metinlerini okuyordum. Başkan Bush da PKK'nın bir terör örgütü ve bir düşman olduğunu söyledi ve bu konuda istihbarat paylaşımının ve işbirliğinin artacağına dair söz verdi. Ben de bunun gerçekleşeceğine inanıyorum” diye konuştu.

“BUSH SADECE ASKERİ GÜÇ KULLANIMINA ODAKLANIYOR”-

Albright, Hillary Clinton'un ABD Başkanı olması durumunda ABD'nin dış politika anlayışının ne yönde değişeceği yönündeki soruya; Bill Clinton dönemiyle benzerlik olacağı cevabını verdi. İki dönem arasındaki farkın dünyanın bugün daha farklı olmasından kaynaklanacağını anlatan Albright, yaklaşım açısından ise Bill Clinton dönemiyle benzerlik olacağını düşündüğünü söyledi. Albright sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak artık farklı bir dünyadayız, çünkü 11 Eylül, ABD üzerinde büyük bir etki yarattı. Bence Hillary silahların yayılması, terörizm, iklim değişikliği ve enerji krizi gibi mevcut sorunlarla mücadele etmeye çalışacak. Dost ve müttefik arayacak. Ama artık farklı bir dünyadayız ve Bush yönetiminden farklı bir anlayıştan söz ediyoruz. Bush yönetimi tamamen tek taraflı ve benim “tek boyutlu” olarak adlandırdığım bir dış politika yürütüyor, yani dünyanın sadece bir köşesine ve sadece askeri güç kullanımına odaklanıyor.”
Albright, Hillary Clinton'un ise Afrika'daki ve Latin Amerika'daki sorunları çözmenin öneminden söz ettiğini ifade ederken, “Senatör Clinton, Türkiye'den çok etkilenmişti. Kendisi Türkiye'yi çok önemli bir dost ve bir müttefik olarak görüyor” dedi.

TÜRKİYE'NİN AVRUPA'NIN BİR PARÇASI OLACAĞINI UMUYORUM-

Albright, savaşın yıktığı bir Avrupa'nın çocuğu olduğunu ifade ederken, ABD'ye geldiği için çok memnun olduğunu anlattı. 11 yaşından beri ABD'de yaşadığını ve Amerikalı olduğunu söyleyen Albright, Avrupalı köklerinin ise Avrupa ülkelerinin psikolojisini anlamasında kendisine yardımcı olduğunu kaydetti. Albright, “Avrupa'da mesafelerin çok kısa olduğunu ve karşılıklı bağımlılığın söz konusu olduğunu biliyorum. Yani ilginç bir karışımım diyebiliriz. Kendimi Avrupa – Atlantik ittifakının en iyi örneği olarak görüyorum. Avrupalı olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Türkiye'nin de Avrupa'nın bir parçası olacağını umuyorum” dedi.

“ABD HALA AÇIK BİR GÖÇ POLİTİKASINA SAHİP”-

İpek Cem'in Amerika'nın göçmenlere karşı daha kapalı göründüğe dikkat çekmesi üzerine Albright, ABD'nin hala göçlere açık olduğu yanıtını verdi. Albright, “Bence, asıl sorunun önemli bir parçasını, yasadışı yollarla gelen göçmenler oluşturuyor. Amerika Birleşik Devletleri bence hâlâ çok açık bir resmi göç politikasına sahip. Ama sorun yaratan unsur, kaçak göçmenler oluyor. Amerika halkı, çok cömert, açık ve arkadaş canlısı. Çok sıkı çalışmaya istekliyseniz, Amerikan rüyanıza kavuşursunuz” diye konuştu.

Aktif haber

Bu haber 423 defa okundu.