En Sıcak Konular

'Belki bulutların üzerinden izliyoruz!'

27 Aralık 2007 08:47 tsi
'Belki bulutların üzerinden izliyoruz!' TÜBİTAK'ın bilim ödülleri töreninin ardından Çankaya Köşkü'nde verilen bir davette Cumhurbaşkanı Gül, TSK'nın teknolojik düzeyi ve operasyonda kullanılan teknolojiler hakkında ilginç açıklamalar yaptı. Gül gazetecilerin soruları üzerine 'BBG evi gibi

Murat Yetkin/ Radikal

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dün TÜBİTAK bilim ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, bilimsel araştırmaya verilen ağırlığın savunma sanayi alanındaki sonuçlarının son sınır ötesi harekâtta alınmaya başladığı yolunda bir cümle kullandı.

Çankaya Köşkü'ndeki ev sahipliğinde yapılan törenin ardından verilen davette, Gül'e ne gibi Türk işi buluşların sınır ötesi harekâtta kullanıldığını sorduk. Önce "Bunlar hassas savunma konuları" diyerek ayrıntıya girmek istemedi. "Bunları sayın Genelkurmay Başkanımızla konuştuğumuzda çok gurur duydum" dedi. Polatlı'da yapılan bazı testlerden, helikopter ve uçaklara takılan bazı araçlardan söz etti. Bilim ve teknolojiye ağırlık verilmesi, "Ekonomide etkinlik, sosyal bilimlerde ufuk, savunmada güç" demekti.

Sonra gazeteci grubunun ötelerine bakarak TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş'i aradı, "O size daha doğrusunu anlatır" diyerek. Nüket hanım, neyi ne kadar anlatacağından tereddütteydi. Gizli haberleşme konusunun özünü oluşturan kriptoloji konusundaki gelişmeleri anlattı. 1993'te TÜBİTAK bünyesinde kurulan Kriptoloji Enstitüsü, 1998'den itibaren Türkiye'ye özgü üretimlere başlamıştı. (Aslında Ulusal Kriptoloji Enstitüsü'nün ilk kuruluşu 1972. 1993-94'ten itibaren aktif olarak kriptoloji analizi üzerinde çalışıyor. Enstitü müdürü ise uzun yıllardır, Nüket hanımın eşi Prof. Dr. Önder Yetiş.-MY) Artık Türkiye'de üretilen kripto sistemleri, görev bilgisayarlarına kompakt (küçük alana sığdırılmış) bir şekilde takılabiliyordu. Türk sistemi geçenlerde bir NATO tatbikatında kullanılmış, hatta eski bir Rus gemisine yüklenmiş, denenmişti. Türkiye bu sistemleri NATO ülkeleri içinde üretip satmaya başlamıştı."

Gül, "Hatırlasanıza, Türkiye'nin bazı basit parçalar verilmediği için uçaklarını uçuramadığı zamanlar olmuştu" diye söze girdi.

Gazeteciler, Nüket hanıma "Peki bu sistemlerin hangisi sınır ötesi harekâtta kullanıldı?" diye sordu. TÜBİTAK Başkanı yine mütereddit, "Cihazları biz Türk Silahlı Kuvvetleri'ne veriyoruz. Onlar nerede kullanır bilemeyiz" dedi.

Gül'e döndük, o söyleyebilirdi belki. "Son üç senede yaptığımız bazı şeyler var ki" diye söze başladı; "Parayı koyup ve insanları teşvik ettiğinizde gerçekten övünülecek şeyler yapıyorlar. Sayın Genelkurmay Başkanımız kullandığımız teknolojileri bana anlattığında çok memnun oldum. İşte, 'Evin içi gibi seyrediyoruz' diyerek iyi söyledi. Elinizde o aletler olacak ki, seyredeceksiniz. Elektronik saldırıların yapıldığı bir dönemdeyiz, kimsenin evinde rahat oturamadığı bir dönem."

Bir gazeteci işin üzerine gitti: Acaba ABD elindeki yüksek nitelikli istihbaratın tamamını veriyor muydu? Elimizde olması gerektiği kadar istihbarat gelmiyor olabilir miydi?

Gül adeta 'Burada ne anlatıyorum?' der gibi bir rahatsızlık mimiği yaptı, soran gazeteciye döndü ve "Şu anda işler iyi gidiyor" dedi; "Paylaşılıyor. ABD ile müttefikliğe yakışan bir işbirliği söz konusu. Bundan biz de memnunuz, onlar da memnun. Zaten böyle olması gerekirdi. Bu noktaya daha önce gelinebilirdi. O resimlerin hepsi iyiydi. (Kamuoyuna) Bazısı verilir, bazısı verilmez."

Bu noktada Cumhurbaşkanı'nın yüzüne bir gülümseme yerleşti: "Hem ne biliyorsunuz? Belki bulutların üzerinden çekilmiştir. Belki bulutların üzerinden izliyoruzdur. Uçaklar da bazen bulutların üzerinden gidiyor."

Cumhurbaşkanı Gül, böylece Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın ilk Kandil harekâtı ardından Mehmet Ali Birand'a söylediği "PKK'lıların ne yaptığını BBG evi gibi seyrediyoruz" cümlesinde somutlaşan yüksek teknoloji kullanımına ilişkin bir ayrıntı daha veriyor, teknolojik çıtayı biraz daha yükseltiyordu. Peki ayrıntı? Yani bulutların üzerinden ne, nasıl izleniyor? Ayrıntı şimdilik yok.

Talabani Ankara'ya gelebilir

Irak Cumhurbaşkanı Talabani işbaşına geldiğinden bu yana Türkiye'ye gelmek istiyor. Önceki Cumhurbaşkanı Sezer, PKK'nın Irak'taki faaliyetine göz yumulması nedeniyle bu ziyarete karşıydı. Gül, ziyarete karşı değil, ama PKK eylemlerinin tırmanması ve ardından sınır ötesi harekât süreci araya girdi. Harekât boyunca Irak Kürt Yönetimi Başkanı Barzani'nin Türkiye'ye karşı ateşli demeçlerine karşın, Talabani tansiyonu yükseltmeyen demeçler vermiş, bu 24 Aralık'taki ortak basın toplantısında iyice ortaya çıkmıştı. Dün Gül'e Talabani'nin Türkiye ziyareti ihtimali sorulduğunda bölge dengeleri açısından değer taşıyan şu yanıtı verdi: "Irak komşu bir ülke, bizim için önemli. (Talabani de) seçilmiş cumhurbaşkanı. Her şeyin bir zamanı var. Gelebilir de, biz de gidebiliriz. Irak'a komşu ülkeler toplantısına Irak başbakanı gelmeseydi, kendisi gelebilirdi. Her şey bir program dahilinde yürüyor."

Dağdan indirme planı MGK'da

Yarın yapılacak olan 2007'nin son Milli Güvenlik Kurulu toplantısında gündem maddesi Irak olacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında toplanacak MGK'da Genelkurmay'ın Irak'ta ve Türkiye içinde PKK'ya yönelik askeri operasyonların durumu, MİT'in yine Irak ve PKK ağırlıklı istihbarat konuları, Dışişleri'nin de harekât çerçevesinde uluslararası atmosfer, temaslar ve yapılacaklar konusunda ayrıntılı sunumlar yapması bekleniyor. Radikal'e bilgi veren kaynaklar, MGK toplantısında PKK'ya yönelik harekâtın yalnız askeri boyutları değil, siyasi, sosyal ve ekonomik önlemler boyutlarıyla da ele alınacağını özellikle vurguluyorlar. Bu çerçevede kamuoyunda 'dağdan indirme' planı olarak bilinen, ancak kapsamı itibarıyla daha geniş bir kapsamı olacağı vurgulanan planın da tartışılacağı, Başbakan Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın da kurula bilgi vereceği öğrenildi.



Bu haber 335 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,214 µs