Vali Güler failler için hedefi gösterdi

26 Aralık 2007 20:23 tsi
İstanbul Valisi Muammer Güler, ''Bölücü terör örgütünün, maalesef hain emellerini masum vatandaşlar üzerinden yürütme gibi bir arayışı vardır'' dedi.

Güler, İstanbul Emniyet Müdürlüğündeki uyuşturucu konulu basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''Mecidiyeköy'de ele geçirilen bomba ve gözaltındaki kişilerle ilgili soruşturmanın ne aşamada olduğu'' yönündeki soru üzerine Güler, polisin önceki gün başarıyla engellediği olayın, ''büyük ve kendilerini sıkıntılı bir duruma sokabilecek bir pozisyon'' olduğunu söyledi. Güler, olayın akabinde basının çok ayrıntılı bilgi talep ettiğini ve bunun karşılanmasının fiziki ve teknik olarak mümkün olmadığını kaydetti.

Olayın ardından diğer bağlantıların takip edilmesi ve operasyonun sürmesi gerektiğini anlatan Güler, Yenibosna'da baskın yapılan hücre evinde ele geçirilen malzemelerin kendilerini doğruladığını ifade etti. Gözaltına alınan kişinin daha önce yurt dışında bulunduğu ve kullandığı sahte kimlikle Ankara'da birkaç eyleme katıldığının belirlendiğini vurgulayan Güler, parmak izi karşılaştırması ve evle ilgili araştırmaların devam ettiğini bildirdi.

Güler, şüphelinin, bölücü terör örgütü mensubu olduğunun da kesinleştiğini ifade etti. ''İkinci bir bombacı olup olmadığı'' yönündeki soru üzerine de Vali Güler, söz konusu kişiyle beraber hareket ettiği bilinen bir başkasının da sorgusunun devam ettiğini, şu anda 2 kişinin gözaltında olduğunu, bazı kişilerin de ifadelerine başvurulduğunu kaydetti.

Gerçekleştirilen operasyonun önemine işaret eden Güler, ''Bölücü terör örgütünün maalesef hain emellerini masum vatandaşlar üzerinden yürütme gibi bir arayışı vardır. Bu arayışı engellemek bakımından hepimize önemli görevler düşmektedir'' dedi. Gazetecilerin operasyonla ilgili görüntü talepleri üzerine de Güler, şunları söyledi: ''Hemen olayın akabinde tüm ayrıntıları size intikal ettirmemiz mümkün değil ama sizinle paylaşmamız gereken bilgileri, daha öncesinde de olduğu gibi suçluların takibi anlamında yapmaya çalışacağız. Bir fotoğraf tüm olayı izah etmeye yetmiyor.

Basında bu takip, bombanın ele geçirilişi, irtibatlarının kesilmesi bile farklı şekilde yorumlandı. Bu bir takipti. O kişiye, o onda mutlaka müdahale edilmesi gerekiyordu. Tabii, uzun bir takip sonucu yapılan operasyonun bir anda yarıda kesilmesi gibi de bir risk vardı ama İstanbul polisi, riski göze almadan böyle bir çantayı aldı ve bulunduğu yerde bağlantısı kesildi.

Kesilmesi önemli bir puandır. O kritik saniyelerde polisimizin davranışı son derece önemlidir ve kendi hayatını feda edercesine yapılan bir davranıştır. Bu anlamda değerlendirilmesi lazım. Her takipte de mutlaka müdahale etmek gerekmez. Çünkü yapacağınız müdahale; takibi, operasyonu, bağlantılarını, buluşmaları, gelecek malzemeyi, bulacağınız kaynakları da kesintiye uğratabilir. Operasyonları bu anlamda değerlendirmek lazım.''

''Yılbaşında muhtemel olaylarla ilgili bir ihbar olup olmadığı'' sorusu üzerine, bir olay olacakmış gibi her zaman gerekli tedbirleri aldıklarını ifade eden Güler, yılbaşında vatandaşların toplu olarak bulanacakları yerlerde de önlem alınacağını kaydetti. Uluslararası terörizmin, 21. yüzyılda en büyük tehdit olarak değerlendirildiğini belirten Güler, ''Elbette ki ülkemizin içinde bulunduğu bu hassas dönemde bu tip arayışlar olacaktır. Vatandaşlarımızın dikkatli olması, şüpheli durumlarda polisi bilgilendirmesi gerekir'' dedi.

-KÜÇÜKÇEKMECE'DEKİ PATLAMA-

Güler, Küçükçekmece'deki patlamayla ilgili soru üzerine de patlayıcının, bölücü terör örgütünün yaptığı ses bombası niteliğinde olduğunu ve bir çaydanlık içerisine konularak parça tesirli hale getirildiğini anlattı. Olayda 1977 doğumlu bir kadının, çaydanlık parçasının toplar damarına isabet etmesi neticesinde sabaha karşı vefat ettiğini belirten Güler, araştırmanın sürdürüldüğünü ve olayın, bölücü örgütün başka yerde yapmayı başaramadığı eylemlerini masum insanlar üzerinde sürdürme çabası olduğunu yineledi. Güler, teröre karşı milletçe kararlılık içerisinde durulması ve herkesin polise yardımcı olması gerektiğini vurguladı.

-İSTANBUL'DA YAKILAN OTOMOBİLLER-

İstanbul'daki ''otomobil kundaklama'' olaylarıyla ilgili soru üzerine de Güler, şimdiye kadar 34 aracın bir bölümünün tamamen, bir bölümünün de kısmen yandığını söyledi. Güler, Beykoz'da yanan aracın, kamuoyunda ''tinerci'' olarak bilinen çocuklar tarafından yakıldığının tespit edildiğini anlattı. Dün akşam kundaklanan otobüsün ise şahsi bir husumete dayalı olarak yakıldığı konusunda önemli şüpheleri olduğunu vurgulayan Güler, ''Molotofkokteyli atılmak suretiyle meydana gelenlerin bölücü terör örgütü faaliyetleri olduğunu veya illegal örgütlerin faaliyetleri olduğunu biliyoruz'' diye konuştu.

Güler, polisin bu konuda gerekli çalışmayı yaptığını belirterek, şöyle devam etti: ''MOBESE kameralarındaki kayıtlar bire bir inceleniyor. Tekrar söylüyorum; vatandaşlarımız bu konuyla ilgili şüpheli durumları, kişileri lütfen bize ihbar etsinler. Değişik yerlerde meydana gelen olayların pek birbirleriyle irtibatı görülmüyor ama değişik gruplar burada farklı amaçlarla bunu gerçekleştirebilirler. Engellemeye çalışacağız.''

''Somut bir Neron var mı?'' sorusuna, ''Şu aşamada somut bir Neron olduğunu söylemek mümkün değil'' yanıtını veren Güler, farklı bölgelerde farklı kişilerin kameralara yansıdığının görüldüğünü ve polislerin bu olayları aydınlatmaya çalıştığını belirtti. Güler, Beykoz bölgesinde ''tinerci'' olarak tabir edilen çocukların ve alkol alan kişilerin gerçekleştirdiği olayların, biraz da özenti veya kendilerince öne çıkma duygusuyla yapıldığını değerlendirdiklerini ifade etti.

-FENERBAHÇE-TRABZONSPOR MAÇINDA YAŞANANLAR-

Vali Güler, son günlerde İstanbul polisiyle ilgili kamuoyunda başka konuların da gündeme geldiğini belirterek, beraber kamu görevi yapan polis ve basının her zaman ülkeye lazım olduğunu söyledi. Kurumların, karşılıklı anlayış, hoşgörü ve dayanışma içinde olmaları gerektiğini vurgulayan Güler, bazen ufak tefek olaylar olabileceğini, son günlerde basına yansıyan birkaç olayın da bunun örneği olduğunu kaydetti.

''Eğer sadece bir meslek mensubunu veya kendi mensuplarını koruma anlamında bir yayın yapılırsa, diğer kuruma da kendi mensuplarını savunma görevi düşer'' diyen Güler, bazı meslek kuruluşlarının, cumartesi akşamı oynanan Fenerbahçe-Trabzonspor maçından sonra meydana gelen olayla ilgili açıklamalarını dikkatle izlediklerini ifade etti. Olayın adliyeye intikal ettiğinin bilindiğini dile getiren Güler, ''Kimse kendini savcı, hakim yerine koymasın'' dedi. Kendi elemanlarıyla ilgili, olayın disiplin ve idari boyutunu araştırdıklarını kaydeden Güler, şu anda bir tahkik heyeti kurulduğunu ve medya kuruluşlarından da kendi elemanlarının davranışlarıyla ilgili objektif bir tahlil yapmalarını rica etti. Güler, ''Kimse bir meslek taassubu içerisinde olmasın'' dedi.

Bir kurumu iyi gösterip diğerini kötülemenin, olayı objektif olarak çözmelerini zorlaştırdığını vurgulayan Güler, olayın artık daha öteye taşınmamasını rica ederek, herkesin kendi eksik ve kusurlarını objektif şekilde değerlendirmesini istedi. Kamuoyunun, meslek kuruluşlarının yanında, Emniyet Müdürlüğünün açıklamalarına da itibar etmesini ve eğer varsa hataların karşılıklı değerlendirilmesini istediklerini vurgulayan Güler, ''Objektif bir değerlendirmeyle varsa eksiklikler ortaya çıkarılır ve bunun çözümü sağlanmış olur'' diye konuştu.

''Polislerle ilgili soruşturma var mı?'' sorusu üzerine de Güler, tüm iddialarla ilgili İl Emniyet Müdürlüğünce oluşturulan tahkik heyetinin, olayı yargı boyutu dışında incelediğini söyledi. Vali Güler, İstanbul polisini, ''rekorlara attıkları imzalardan'' dolayı kutlayarak, başarılı operasyonlara imza atan polislerin hem İçişleri Bakanlığı hem de Valilik tarafından ödüllendirileceğini sözlerine ekledi.
 

Bu haber 537 defa okundu.