Ağar paradoksu: Demirel’e kart açılır mı?

24 Aralık 2007 13:31 tsi
Bu isimlerin hepsi aynı noktaya bakıyor; Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Süleyman Soylu, Erkan Mumcu, Aydın Menderes, Hüsamettin Cindoruk. İlhan Kesici, Melih Gökçek, Mehmet Haberal, Yiğit Bulut, Emre Alkin, Hasan Ünal, Süheyl Batum, Mustafa Sarıgül, Deniz Ül

Görülüyor ki ‘merkez sağ’ yerel seçimlere de toparlanamadan gidecet. İktidar için sakıncası yok ama sağcılar için çok. Hala demokrat kültürün asal partisi görünen Demıokrat Parti’nin durumu ise içinden çıkılır gibi değil. Seçimli Kongre yaklaşırken, alacalı tablo düzene hala kavuşamadı.

Partide bir tür “Ağar paradoksu” yaşanıyor. Mehmet Ağar tartışmalı istifasından sonra, partiyi “toparlayıcı ellere” emanet etme düşüncesinin bir uzantısı olarak genel başkanlığı Hüsamettin Cindoruk’a teklif etti.

Manevi lider Süleyman Demirel’den habersiz olamayacağı belli bu açılım için Cindoruk tek şart öne sürdü. “Kongrede Genel Başkan seçileyim ama parti organlarının seçimi sonraya kalsın” dedi. Ağar da “tamam” dedi.

Fakat sonra ne olduysa, Mehmet Ağar bu sözü unutup, partinin Genel İdare Kurulu (GİK) seçimlerinin yapılmasına karar verdi. Tabii Cindoruk bu işe hiç yanaşmayıp, liderlikte hemen vazgeçti.

Ağar’ın bu hamlesi Demokrat Parti içinden de reaksiyon topladı. Örneğin Genel Başkan Yardımcısı Salim Ensarioğlu, Ağar’ı verdiği sözleri tutmamakla suçladığı gibi, isim bile vermeden Kongre’de Ağar’ın karşısına kim çıkarsa çıksın destekleyeceğini açıkladı.

Ama Ağar’ın bu tutumu sadece parti içi rahatsızlık yaratmış değil. Hiç renk verilmese de bu hamle Güniz Sokak’ı da rahatsız etti.

Süleyman Demirel’in Cindoruk’un olası toparlayıcı liderliğini onayladığını söylemek büyük iddia olmaz. Öte yandan Ağar ile Cindoruk arasında geçen ikili görüşmenin şahidi olmamakla birlikte “parti organları seçimi” konusunun anlatıldığı gibi olduğu da belli.

Kaldı ki hem DP üst yöneticilerinin hem de bizzat Cindoruk’un bu yönde teyidi açıklamaları mevcut. Bu yüzden Ağar’ın “oyunu bozan” tavrı biraz da Demirel’e karşı mi diye soruluyor!

Bu sorunun yanıtı, Mehmet Ağar’ın gerçekte ne istediği ile ilgili. Parti içindeki Ağar muhaliflerine bakılırsa, bu büyük bir muamma değil. Ağar yeniden parti liderliğini istiyor.

Esasen işin başında ve hatta şimdi de “merkez sağın dirilişi”ni görmek isteyen bir çok partilinin buna bir itirazı yok. Yok ama asıl sorun şu; bu hale gelmiş bir siyasi hengamenin “birleştirici” olması gittikçe zorlaşıyor.

Merkez sağ isimleri ve gücü kendrine çekemeyecek bir partinin ve liderin varlığı ise artık kabul edilemez. Bu şekilde gittikçe güçlenen AKP ile başetmek de neredeyse imkansız. Yani DP’nin merkez sağı birleştirici vasfının olması için Ağar doğru isim mi tartışması ortada duruyor.

Yoksa birleşmeyi de Ağar mı engelledi?

Bu tartışma sürdükçe de geçmiş ama yanıtlanmamış sorular da ortaya atılıyor. Bunlardan biri de 22 Temmuz seçimleri öncesi yüzüp yüzüp kuyruğuna gelinmiş ANAP-DYP birleşmesinin bozulmasında Ağar’ın rolünün ne olduğu?

Mehmet Ağar’ın Cindoruk liderliğinin önünü kesmesi, merkez sağın birleşme projesinin önünü de kesmek olarak yorumlanıyor parti içi muhalefet tarafından. Yani onlara göre, Mehmet Ağar, kendisinin başaramadığı Cindoruk’un başarmasından çekiniyor.

Dahası bunu başarmış bir partinin liderliğinin yeniden kendisine verilmesinin de hayli zor olduğunu görüyor ve parti organlarındaki hakimiyetini de korumak istiyor.

Güniz Sokak’a dönersek. Süleyman Demirel bu sürece ilişkin olarak tam bir sessizlik içinde. Elbette “dışarıya” karşı. Bu Demirel’in son derece bilindik bir üslubu. Parti içindeki tüm çalkantıların, “kan-kızılcık” anlayışıyla karşılanmasından yana.

Birleşilecek!..

Ama şu fikri iyi biliniyor. Demirel, merkez sağ da anlamlı bir bütünleşme olmadan ve göz doldurmadan bu işin yürümeyeceğine inanıyor. Bu yüzden isimleri sık speküle edilen bir çok siyasi figürün de yüzünü Güniz Sokak’a döndüğü, bir yandan da Ağar’ın ne yapacağını izledikleri yoğun biçimde söyleniyor.

Öyledir değildir tartışmalı bu isimler neredeyse merkez sağ kronolojisi gibi; Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Süleyman Soylu, Erkan Mumcu, Aydın Menderes, Hüsamettin Cindoruk. İlhan Kesici, Melih Gökçek, Mehmet Haberal, Yiğit Bulut, Emre Alkin, Hasan Ünal, Süheyl Batum, Mustafa Sarıgül, Deniz Ülke Arıboğan, Abdüllatif Şener, Turhan Çömez, Kemal Köprülü ve bir seri isim daha bu denklemin bir yanında bulunuyor.

Elbette bu kişilikler nasıl bir araya gelir, gelirse ne olur, beklentileri ayrı konu ama hemen hepsinin gözü DP sürecine kilitlenmiş bulunuyor. Yani Ağar’ın ve Demirel’in pozisyonuna.

Olağanüstü DP Kongresi yaklaştıkça-ve sonrasında-da herkesin oyunu kendine göre yeniden kuracağı açık. Ama asıl beklenti Güniz Sokak’tan. Ağar’ın Cindoruk’u engellemesini Demirel nasıl karşılayacak işte o merakla bekleniyor.

www.iyibilgi.com Ankara

Bu haber 1,711 defa okundu.