En Sıcak Konular

Ermeniler Türkiye'yi terk mi edecek?

24 Aralık 2007 11:50 tsi
Ermeniler Türkiye'yi terk mi edecek? Ermeni Cemaati avukatı Diran Bakar, Hrant Dink’in öldürülmesi, Dink'in çocuklarının da ülkeyi terk etmesi üzerine maddi durumu iyi olan Ermeni cemaatinin de her an Türkiye'den gidebilecek gibi kendilerini hazırladığını iddia etti. Bakar, hükümetin

Ermeni Cemaati avukatı Diran Bakar, Hrant Dink’in öldürülmesi, Dink'in çocuklarının da ülkeyi terk etmesi üzerine maddi durumu iyi olan cemaatin de her an gidebilecek gibi kendilerini hazırladığını iddia etti.

Ermeni Cemaati avukatı Diran Bakar, Hrant Dink’in öldürülmesi, çocuklarının ülkeyi terk etmesi üzerine maddi durumu iyi olan cemaatin de her an gidebilecek gibi kendilerini hazırladığını söyledi.

Bakar, yaptığı açıklamada, Türkiye’de son zamanlarda azınlıkların yaşadığı sorunlar ve saldırılara yönelik değerlendirme yaparak, AB uyum sürecinde Türkiye’deki azınlıkların haklarını düzenleyen Vakıflar Kanunun taslağına ilişkin görüşlerini aktardı.

-"MADDİ DURUMU İYİ OLANLAR HER AN GİDEBİLECEK GİBİ HAZIR”-

Bakar, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi, Malatya’da misyonerlerin katledilmesi ve son günlerde bir biri ardına rahiplere yönelik saldırıların cemaatte endişe yarattığını söyledi. Dink’in çocuklarının Türkiye’yi terk ettiğini hatırlatan Bakar, maddi imkanı iyi olanların Türkiye’den gitmese de “her an gidebilecekmiş” gibi kendilerini hazırladığını kaydetti. Bakar, “Maddi durumu iyi olanlar, ‘bir şey olursa kaçarım’ diyerek, hazırlar. Amerika’da, Fransa’da ve birçok ülkede yakınları var, onların yanlarına gidebilirler. Maddi durumu iyi olmayanlar ise Türkiye’de kalıyor. Eskiden kitleler halinde gidiş oldu, şimdi ise beraber, kitleler halinde gidiş yok. Ancak insanlar gidiyor. Daha çok gençler gitmeyi tercih ediyor. Ama gençlerin yurtdışına gitmesi Türkiye’de genel bir tercih” dedi.

-“KORKU HER ZAMAN OLDU”-

Bakar, azınlıklara yönelik bir biri ardına baskılar olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin BM’ye üye olmasının ardından 1936’lı yıllarda da Cemaat Vakıflarına yönelik baskıların başladığını söyledi. Bakar, “Türkiye’de şimdi gayrimüslimlerin kiliseleri açık, dinlerini icra ediyor, ticaret yapabiliyor, görünürde olan bu. Ancak korkuları var. Bu korku da her zaman oldu. Korku sadece Cumhuriyet dönemine ait bir korku da değil” diyerek, azınlıkların hala Türkiye’de kendilerine yönelik olası saldırılara karşı endişeli olduğunu ifade etti.

-“HÜKÜMETİN AZINLIKLARA KARŞI DOĞRUDAN TAVRI YOK”-

Bakar, hükümetin azınlıklara karşı doğrudan doğruya olumsuz bir tavrı bulunmadığına işaret ederek, AB uyum süresinde bir takım faaliyetlerle yasalarda değişiklik yapıldığını ancak bunu yeterli bulmadıklarını söyledi.

-VAKIFLAR YASASI MECLİS’E GELMELİ”

AB uyum sürecinde Türkiye'deki azınlıkların haklarını düzenleyen Vakıflar Kanunu Taslağı’na da değinen Diran Bakar, TBMM Genel Kurulu’nda 9 Kasım 2006 tarihinde kabul edilen ancak 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından bazı maddelerinin yeniden görüşülmesi için TBMM’ye geri gönderilen 5555 sayılı Vakıflar Kanunu tasarısının bazı olumlu değişiklikler içermesine karşın tasarıyı yeterli bulmadıklarını söyledi. Bakar, önümüzdeki günlerde yasanın değiştirilmeden TBMM’de kabul edilmesinin beklendiğini kaydederek, “Yasa daha iyi olabilirdi ama bu haliyle Cemaat Vakıfları için rahatlık getiriyor” dedi.

-“YASA TASLAĞINDA BAZI MADDELER DEĞİŞMELİ”-

Bakar, bu yasayla azınlık vakıflarının Vakıflar Genel Müdürlüğü ya da Hazine'ye geçmiş malların geri verilmesinin söz konusu olacağını, ancak üçüncü şahıslara geçen malların ne olacağının belli olmadığını kaydetti. “Burada devletin bize bir tazminat ödemesi söz konusu olabilir. Ama taslakta böyle bir ifadeye de yer verilmemiş” diyen Bakar, Vakıflar Kanunu Taslağı’nda bazı maddelerin değişmesi gerektiğini söyledi. Bakar, yasa tasarısında, yeni vakıfların kurulmasının Medeni Kanun’un 101’inci maddesiyle sınırlandırılması, üçüncü şahıslara geçen vakıf taşınmazlarının tazmininin kanun kapsamı dışında bırakılması, el konulan malların iadesi için 1936 Beyannamesi’nin esas alınması, vakıf senedi şartı ve mütekabiliyet esasının aranması gibi unsurların değiştirilmesi gerektiğini de kaydetti.

Bakar, mazbut vakıf meselesindeyse, daha çok Rum vakıfları zarar gördüğünü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, artık “hayır hizmeti” yapmadığına kanaat getirdiği kimi gayrimenkullere, hatta vakıflara el koyduğunu hatırlatarak, “Bu, Lozan Anlaşması’na da aykırı bir durumdu, çünkü azınlıklar bu uygulamaların dışında tutulmuştu. Bu uygulamaya karşı idari dava yoluna gidilebilirdi. Ermeni cemaati bunu yaptı ve açtığı bütün davaları kazandı. Ancak Rumlar, sayılarının da yok denecek kadar azalmış olması yüzünden biraz da, idari dava yoluna gidemedi. Yeni tasarıda da bu durumu iyileştirecek bir durum göremiyorum” diye konuştu.

8sütun



Bu haber 341 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,684 µs