En Sıcak Konular

Dünya-Türkiye raporu: Bayram sonrası durum!

19 Aralık 2007 18:38 tsi
Dünya-Türkiye raporu: Bayram sonrası durum! Bayram sonrası aslında yılbaşı hazırlıklarına denk düşüyor. Bu yüzden Bayram sonrası dünya ülkeleri ve Türkiye raporu bir anlamda 2008’in ilk günlerini de ilgilendiriyor. Ortadoğu ve Türkiye hareketli! ABD sonra hareketlenecek. AB uyuyor! Rusya iç p

Irak ve Kuzeyi: Dünya gündeminin en kritik süreçlerinden biri bu coğrafyada yaşanıyor. Kerkük ile ilgili referandum oylaması Kürtler için hayati önemdeydi. Daha önce de ertelenen referandum, bu sefer de ABD’nin ev Bağdat yönetiminin baskısıyla ertelendi sayılır. Kuzey Irak yönetimi ise bu işe çok kızgın. Türkiye yüzünden ABD’ye küsen Barzani’nin sinirinin önemli bir parçası da bu. Kerkük petrol açısından da tartışmalı bir alan. Bağdat yönetimi ve ABD, daha önce Kuzey’in kulağını başına buyruk verdiği yabancı ihaleler yüzünden çekmişti. Şimdi bu ikinci hatta üçüncü darbe oluyor. Kerkük’ün geleceği aslında bütün bölgeyi rahatsız ediyor. Kerkek, Saddam sonrası dönemde bir çok alengirli oyunla nüfusu üzerinde oynanan bir şehir olmuş, ülkenin bir çok bölgesinden getirilen Kürtler tapu ve nüfus kayıtlarıyla oynanarak yerletirilmişti. Kerkük kozu Barzani’nin elinden çıkarsa bu oyunun sonu anlamına gelir! Çıkmazsa da durum pek parlak olmaz!

Rusya: Moskova’nın derdi şu sıralar ne ABD füzeleri, ne Ortadoğu problemi ne de Avrupa. Kremlin Mart ayındaki seçimleri bekliyor. Gerçi Putin’i iktidarda tutacak formül bulunda ve Medvedev’in Başkanlığında Başbakanlık makamı verildi ama neticede bir seçim olacak. Bu seçimin sonucundan ziyade Rusya, seçim sürecinde sıkıntılı bir iç-dış muhalefet periyodu yaşayabilir. Zaten şimdiden sesler duyulmaya başladı.

İran: Ahmedinejad hala ülkesini hedef tahtasının dışına çekebilmiş değil. ABD-İsrail cephesinin Tahran’ı hedef alan girişimlerine artık Avrupa ülkelerinden de destek gelmeye başladı. ABD’nin önümüzdeki yıl yaşayacağı Başkanlık seçimi süreci, aynı zamanda İran’a yönelik bir askeri harekatın vesilesi olabilir. Bir başka vesile olan İran nükleer girişimlerinde ise bir by-pass imkanı doğmuş bulunuyor. Çalışmalar için gerekli nükleer yakıtı Rusya sağlayacak. Bu çıkış yolu Batı tarafından ne kadar benimsenir belli değil.  Konu hala gündemde ama biraz soğumuş gibi. 

ABD: Önümüzdeki yılın İlkbahar aylarından itibaren şimdiden ısınmaya başlayan iç politika zirve yapacak. Böylece ABD biraz daha içine dönecek. Irak konusu da henüz gazetelerin ilk sayfalarından düşmemekle birlikte, kapladığı alan daralıyor ve Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin bölgesel ön seçimlerine kayıyor. Büyük bir kriz çıkmazsa, (Bakınız İran maddesi), ABD’nin yüzünü kimse dışarı çeviremez.

Filistin-Lübnan: İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın bir araya getirilmesinden sonra değişen fazla bir şey yok gibi. Hem Lübnan hem Filistin meselesi kısa sürede bitecek gibi yine durmuyor. İki dosya da dünya gündeminin “kriz” raflarındaki yerine koruyor. Esasen lider ülkeler de artık biraz dostlar alış-veriş de görsün niyetiyle konuyla ilgileniyor. Bayram bir tarafa 2007 de bile hal yoluna konulması bir değil birkaç mucize gerektiriyor. Konuyla ilgili detayların ise hiçbir önemi yok.

İsrail-Suriye: Limoniliğin tatlıya bağlanması yine zor ama gelişme hiç yok değil. Şu sıralar iki ülke de pozisyonunu koruyor. İsrail’in Suriye’ye yönelik gerçekleştirdiği hava harekatının izleri unutuluyor. Tabii bunun kesin barışla bir ilgisi yok. Golan tepeleri meselesi devam ediyor. İki ülkenin birbirine güvensizliği yine aynı karatta. Fakat Şam yönetimi şu sıralar ABD ve İsrail ile bozuşma taraftarı değil. İki ülke arası ilişkilerin ne menem bir sona ulaşacağını ise yakın bir tarihte görebiliriz! İran konusu bu ilişkinin turnusol kağıdı olacak. İran’a yönelik askeri bir yaptırımda ayak direyen İsrail, Suriye’nin tutumuna göre safını sıklaştırıp gevşetebilir. Şam ise bu tatsız sürecin hiç başlamaması taraftarı. Ama ne yazık ki dünya politikasındaki gücü buna yetmiyor.

Avrupa Birliği: AB sürecinden Avrupalılar bile sıkıldı artık. Gerçi yorucu bir şey de yapmıyorlar ama “yaşlı kıta” olduğundan sanırız bir bitkinlik var. Son olarak AB anayasası denilebilecek metnin baştan sona yenilenmesi yeni bir süreci başlatmış gibi dursa da, bu görüntü gerçek değil. AB, uygulamalarının üye ülkeler tarafından yapılan referandumlarda reddedilmesinden yıldı. Bu yüzden Avrupa halklarını oyun dışı bırakan bu düzenlemeyi yaptı. AB’de heyecanlı ve yeni ne olabilir diye sorulursa, “o heyecanı kendileri de arıyor” yanıtı verilir. Şu sıralar AB ülkelerinin en popüler konusu Fransa başkanı Sarkozy’nin yeni kız arkadaşı! Gerisi ağır bir AB bürokrasisine batmış durumda. Süreç işliyor ama sıkıcı ve yorucu.

TÜRKİYE: Bu tablo içinde en hareketli ülke Türkiye. 2007’nin başından bu yana uluslar arası basın kuruluşları Türkiye’nin gösterdiği performanstan çok mutlu! Çünkü hemen hergün Türkiye haberi buldular. Cumhurbaşkanlığı seçiminden genel seçimlere, Kürt meselesinden operasyonlara, askerden iktidara her konu dünyayı meşgul etti. Ama bu süreç Türkiye’yi apayrı bir noktaya getirdi. Belki işleyen demir ışıldar prensibinden hareketle, Ankara hem bölgesel hem küresel bir aktöre dönüşebileceğinin sinyalini verdi. Hem Bayram sonrası hem de yıl sonrası bu sürecin parametreleri işlemeye devam edecek. Bayram sonrası Türkiye’yi bekleyen konuların başında yine terör örgütü PKK ile mücadele geliyor. Bununla bağlantılı olarak DTP konusu da sürekli gündemde olacak. Hem kapatılması hem de yöneticileri hakkında suç iddiaları geniş yer bulacak. Bir başka mesele de ekonomi. Uzun süredir özellikle parlak enflasyon ve büyüme rakamlarına alışan Türkiye, son verilerle biraz üzüldü. Netekim TBMM 2008 bütçe görüşmelerinde bu tablo ağrılıklı yer buldu. Hükümetin aynı vektörü sürdürebilmesinin, disiplini yeniden ve hızla kurmasının önünde bazı zorluklar bulunuyor. Bunlardan ilki 2008 yılında ABD menşeli bir resesyon (durgunluk) ve kriz ihtimali. Yüksek Merkez Bankası döviz rezervlerinin bir sebebi de bu. Öte yandan 2008 bir de mahalli seçimler görecek. Siyaset açısından ise partiler üzerinde tartışma yaşanabilir. CHP ve DP’nin seçimli kongre ve kurultay tartışmaları bayramdan sonra hızlanacak. MHP ve AKP de ise bir sorun yok. Burası Türkiye ama genel olarak ve bayram sonrası gündem stabil ve krizsiz görünüyor. Tabii Türkiye ölçeğinde.



Bu haber 374 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,670 µs