'Soner Yalçın karıştırmacı gazeteci!'

18 Aralık 2007 15:21 tsi
Soner Yalçın, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Sabahattin Zaim'in biyografisini yazdı. Fakat, "Bir beyaz Müslümanın portresi " adıyla yayılanan yazıyı okuyan, Taha Kıvanç, Yalçın'ın araştırmasını beğenmedi. Kıvanç Karıştırmacı gazeteci dediği Yalçın

Taha Kıvanç/Yenişafak

Bir karıştırıcı yazarın izinde

Artık yazarlık kolaylaştı. Yeter ki bütün nüfus kayıtlarının tutulduğu MERNİS biriminde istediğin bilgileri temin edeceğin biri olsun. Aslında ileride herkesin istifadesine açılacağı söylenen MERNİS sisteminin kayıtlı olduğu bilgisayara erişmenizi sağlayacak şifreye sahip olmanız da yeterli.

Yapacağınız bütün iş, verilere çapraz sorgulama yapmaktan ibaret. Bir kişinin anne-baba, kardeş, eş ve çocuklarının adlarını veritabanına verip soyadları çapraz sorguladığınızda elinize bir şema çıkıyor zaten. Birden fazla isim birden fazla şema demek. Alın bunu vurun ötekine, işte size 'karıştırmacı gazetecilik ürünü' bir yazı...

Bu türün en gözde yazarı kendisine Hürriyet'te de köşe verilmiş olan Soner Yalçın. 5N1K programı ve bazı CNN-Türk programlarının yapımcısı olan Soner Yalçın bir internet sitesini de yönlendiriyor.

Pazar günü koca bir Hürriyet sayfasını işgal ederek 'Sabahattin Zaim' tablosunu okurlarının dikkatine sundu; "Bir beyaz Müslüman'ın portresi" başlığıyla... MERNİS'teki asistanı kendisine isimleri sağlamış, o da onları alt alta getirerek müthiş bir 'kolaj' yapmış...

Karıştırmacı yazarınız Soner Yalçın hedefine aldığı insanların yedi göbek atasını çıkarıyor da (elinde resmi verilere ulaşma imkânı olduğunu unutmayın) gözü önündeki, bugünle ilgili bilgilerde sınıfta kalıyor. Küçük bir örnek isteyen, Prof. Burhan Şenatalar ile ilgili tek satırına göz atabilir: "Bilgi Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Burhan Şenatalar, Sabahattin Zaim'in hem öğrencisi, hem akrabası. İÜ İktisat Fakültesi'nin dekanlığını da yapan Şenatalar, YÖK üyesi."

Bu tek satırda yer alan bilgilerin hepsi yanlış. Bilgi Üniversitesi'nde İktisat Fakültesi yok sözgelimi; iktisat bölümü var, ama onun başında da Prof. Erol Katırcıoğlu bulunuyor son bir yıldır; Prof. Şenatalar bölüm başkanlığından ayrılalı hayli zaman oldu. İşin ilginç tarafı, Prof. Şenatalar İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde dekanlık yapmadığı gibi (maliye bölümü başkanlığı yaptı) YÖK üyesi de değil çoktandır.

Bir satırda ne kadar fazla hata, bu böyle! Bu gerçekten hareketle, "Acaba Şenatalar ile Zaim arasında akrabalık bağı var mı hakikaten?" diye kuşku duymamak elde değil.

Benzer bir durum 'Efendi 2: Beyaz Müslümanlar' adıyla yazdığı kitapta da karşımıza çıkmıştı. Bilgisayarda çapraz sorgulama eseri isimlerle dolu sayfaları okumaktan bıkıp "Biraz da bilgi" diye yanıp tutuştuğunuz sırada, yazarın en temel bilgilerden yoksun olduğunun alâmetleriyle karşılaşıyordunuz. Meselâ Elmalılı Tefsiri'nden sonra başka tefsir yazılmadığını sanıyordu Soner Yalçın: "Bir gerçeğin altını çizmek gerekiyor: Hamdi Yazır'ın kaleme aldığı tefsirin üzerinden 70 yıl geçti ve ne acıdır ki, bu tefsirden bir tane daha yazılamadı! Hâlâ Yazır'ın tefsiri kaynak olarak kullanılmaktadır."

Bu satırlara yansıyan üslup ne kadar da Yalçın Küçük'ün üslubunu andırıyor, değil mi?

Kitapta yapılan maddi yanlışların haddi hesabı yok. Burada değindiklerim ne kadar etkili oldu, bilemem, ancak uyarılmış olmalı ki, yayınevi kitabı görünür yerlerde sergilemekten vazgeçti. Kitabın bir yerinde, "Samih Rıfat" diyor, "Türk Dil Kurumu'nun ilk başkanıydı. Mehmet Akif Ersoy'la birlikte Divanü Lügat-it Türk'ü çevirdi" (s. 289).

Mehmet Akif'in yazdığı ve çevirdiği çok kitap var da, Divan yok bunlar arasında. Samih Rıfat'ın da o kitapla bir ilgisi yok. "Samih Rıfat ile Mehmet Akif çevirisi" dediği kitabı Besim Atalay çevirmiş, Kilisli Rıfat da yayını denetlemiş. MERNİS'teki dostları Kilisli Rıfat ile Samih Rıfat'ı karıştırmış olmalı... Mehmet Akif nereden çıktı? Onu bilmiyorum işte!

Gittim, kitaba değindiğim eski yazılarıma teker attım. "Ne güzel kitap bu!" diye hayranlığımı belli etmişim. Nasıl etmeyeyim? Sabetay Sevi'den 100 yıl önce doğmuş Aziz Mahmud Hüdayi'nin 'Sabetayist' olduğunu iddia eden kitap 'güzel' olmaz mı hiç? "Tevrat'ın Aramca çevirisi Targum'da Hüdayi Yahudi demekti, ama onunla bir ilgisi yoktu herhalde?" diye 'zekice' soruyordu 'karıştırmacı yazar' Soner Yalçın...

Rahmetli Sabahattin Zaim'in Türk medyasının önemli isimlerinden Ahmet Vardar'la yakın akraba (kardeş çocuğu) olduğunu biliyordum da, dayısı İbrahim Bey'in Nakşibendi Gümüşhanevi tekkesi mensubu ve müdavimi olduğunu, yakınlarını da mürit yaptığını ilk kez 'karıştırmacı gazeteci'nin yazısında okudum. Hay Ahmet Abi hay, kendini amma saklamışsın ha!

Sabahattin Hoca'yla ilgili müthiş bilgilendirici yazısı çıkana kadar pazar günleri yazdıklarını ihmal ettiğime çok üzüldüm Soner Yalçın'ın; bundan böyle 'pazar neşesi' olarak yazılarını takip edeceğimi bilmeli.

Bu haber 665 defa okundu.