En Sıcak Konular

Ortadoğu'da istikrar, AB üyesi Türkiye'den geçer

17 Aralık 2007 15:13 tsi
Ortadoğu'da istikrar, AB üyesi Türkiye'den geçer  
 
Mısır ve Türkiye'den 50 önde gelen akademisyen ve aydını bir araya getiren 16. Abant Platformu toplantısında, Türkiye'nin AB süreci ve AK Parti tecrübesi masaya yatırıldı. AB sürecinin masaya yatırıldığı iki günlük toplantının kapanışında, Türkiye'nin

Abant Platformu, 16. toplantısında önde gelen Türk ve Arap akademisyenleri İstanbul'da bir araya getirdi. AB sürecinin masaya yatırıldığı iki günlük toplantının kapanışında, Türkiye'nin Ortadoğu'daki rolüne dikkat çekildi.  
 
 
Prof. Dr. Eser Karakaş, bölgedeki kalıcı istikrarın, Türkiye'nin AB üyeliğinden geçtiğini anlattı. Eser'e göre ABD'nin müttefiki olan istikrarlı bir Türkiye, İsrail'in Ortadoğu'daki etkisini azaltacak. Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış da Türkiye'nin katılımıyla Ortadoğu ile sınırdaş olacak AB'nin, bölgedeki sorunların çözümünde daha aktif bir rol oynayacağına işaret etti.

"AB Sürecinde Medeniyetler Köprüsü Türkiye" başlığını taşıyan toplantının ilk oturumunda söz alan Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Samir Salha ise Avrupa'nın, Türkiye'den korkmaması, rahatsızlık duymaması gerektiğini anlattı. Dr. Menar eş-Şorbacı da, son dönemlerde Türkiye'nin bölgedeki gücünün arttığının altını çizdi.

Zaman gazetesi'nde yeralan habere göre, İstanbul Grand Cevahir Otel'de gerçekleştirilen Abant Platformu'nun ikinci ve son gününde "Türkiye'nin Avrupa Birliği Üyeliği: Avrupa ve Bölgesel Açıdan Bakış" ve "Türkiye ve Bölgesel Meseleler: Dengeli Bir Rol Oynamaya Yönelik Çabalar" başlıklı iki oturum gerçekleştirildi.

Türkiye'nin yeni dış politikası ve AB sürecinın tartışıldığı toplantıda yapılan sunumlar özetle şöyle:

Prof. Dr. Pakinam eş-Şarkavi: AB içerisinde sosyal anlamda büyük sıkıntılar var. AB içerisindeki toplumlar da sosyal anlamda sıkıntıları olduğu için bu genişlemeyi istemiyor. AB, Türkiye'ye karşı adaletli davranmıyor. Doğu Avrupa ülkelerine getirmediği şartları Türkiye'ye getiriyor.

Prof. Dr. İbrahim el-Bayoumi Ganem: Avrupa'nın Türkiye'yi tabii ki kamu hizmeti ve güvenlik sebepleriyle dikkate aldığı doğru. Ancak AB'nin başka kazancı olmayacak mı? Türkiye'nin Doğu ile Batı arasındaki kültürler arasında bir rolü olmayacak mı? Eğer Türkiye, AB'ye kabul edilmezse, burada dinin rolü artacaktır deniyor. Bana göre her iki durumda dinin rolü artacak.

Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış: Biz Türkiye'nin AB'ye katılmasını, bölge ülkeleriyle ilgilenmesini birbirinin rakibi olarak görmüyoruz. Ya AB ya da Kafkasya olarak görmüyoruz. Aksine bunlar birbirini tamamlayıcı etkenler. Türkiye, AB'ye girerse bölge ülkeleriyle de arası iyi olacak, bu ülkelerin sorunlarını AB platformunda tartışma imkanı olacaktır. AB ile ilişki, bölge ülkeleriyle ilişkilere alternatif değil, birbirlerini tamamlayıcı unsur olacaktır. Bir de, Türkiye, AB'ye girmemesi halinde, o sırada kendisine en uygun yolu bulacaktır. Piyasa ekonomisinin, temel hak ve özgürlüklerin iyi olduğu, yolsuzlukların olmadığı bir ülke AB'ye girmese de bölge ülkeleri için örnek, laboratuvar işlevi görecektir. Mısır ne kadar yakından takip ediyorsa, Türkiye'nin AB sürecini Malezya da takip ediyor. AB'ye girmek için değil, ilişkilerin sonucu ne olacak diye.

Prof. Dr. Eser Karakaş: AB üyeliği gerçekleşecekse bu, kutsallıktan değil, karşılıklı çıkarlardan olacaktır. 1963'te başlayan süreç sonucunda, hukuki değil, çıkarlara dayanan bir entegrasyon olacaktır. Bölgedeki kalıcı istikrar da, Türkiye'nin AB üyeliğinden geçiyor. ABD, Türkiye'nin AB üyeliği için bildiğimizden daha fazla baskı yapıyor. Türkiye, önümüzdeki yıllarda istikrarlı ve güçlü olacak. Türkiye güçlü ve istikrarlı olursa İsrail'in bölgedeki gücü azalacaktır. Bunu Arap dostlarımızın görmesi gerek.

Dr. Manar eş-Şorbacı: 2002'den sonra, AK Parti iktidarı ile birlikte Türkiye'nin bölgedeki rolü arttı. Bölge sıkıntılı bir durumda ve Türkiye'nin bu sıkıntıların çözümünde aktif olması önemli. Bölgede stratejik bir denge olmakla birlikte AB ile ilişkilerini de devam ettirdi. İran ve İsrail arasında arabuluculuk rolünü üstlendi. Şüphesiz bu kendi çıkarı için; ama bu bize gerçekten Türkiye'nin bölgede önemli bir güce sahip olduğunu gösterdi. Özellikle iç konjonktürdeki değişikliklerin ileride Türkiye'yi daha çok güçlendireceği görüşündeyim. Tabii bu arada önümüzdeki süreçte ordu-sivil ve laiklik-İslam ilişkileri nasıl gelişecek ona bakmalı.
 




Bu haber 297 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,219 µs