En Sıcak Konular

'Önceki hükümetlerin anlaşmalarına uysunlar!'

16 Aralık 2007 16:27 tsi
'Önceki hükümetlerin anlaşmalarına uysunlar!' Fransa'nın çabalarıyla Brüksel'de yapılan AB zirvesinde Türkiye'nin AB ile görüşmelerindeki 'üyelik' sözcüğünün anlaşmalardan çıkarılmasına Dışişleri Bakanı Ali Babacan'dan tepki geldi. Babacan, AB'den akte vefa bekliyor...

Paris'e hareketinden önce Ankara Esenboğa Havaalanı'nda bir açıklama yapan Ali Babacan, Türkiye'nin AB ilişkilerindeki son gelişmelere değidi.

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, devlet yönetiminde devamlılığın esas olduğunu belirterek, "Tüm AB ülkelerinden beklediğimiz, daha önceki hükümetler döneminde devlet adına atılmış imzalar varsa, bunun arkasında durmalarıdır. Biz büyük ülke olmak ne demek biliriz. Tüm Avrupa ülkelerinin de büyük ülkelere yakışır bir şekilde hareket etmeleri gerektiğini de özellikle vurgulamak istiyorum" diye konuştu.

Paris'e hareketinden önce Ankara Esenboğa Havaalanı'nda bir açıklama yapan Ali Babacan, Türkiye'nin AB ilişkilerindeki son gelişmelere değidi. Babacan, Cuma günü Brüksel'de toplanan AB Zirvesi'ni hatırlattı. Bu zirvede, 10 Aralık Pazartesi günü Bakanlar Konseyi'nde alınan kararların tartışmaya açılmadan aynen onaylandığını kaydeden Babacan, "AB süreci, bir sabır süreci, bir sebat süreci. Bu süreçte hamasete yer yor, fevri hareketlere yer yok. Bu süreçte, duygusal tepkilerin yeri yok. Her adımda her an mutlaka rasyonel hareket etmemiz gerekiyor, rasyonel tepkiler vermemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Bu süreçte bizi kızdırmak isteyenler var, yıldırmak isteyenler var. 'Ah şöyle bir Türkiye kendi kendine kızıp, bir vazgeçse de, biz de rahat etsek' diyenler var." diyen Babacan, şu görüşleri aktardı: "Ancak bu tür yaklaşımlar, bu tür davranışlar bizi kesinlikle yıldırmayacaktır, kararlılığımızdan en küçük bir taviz bile vermeyeceğiz. Ben daha önceki ilgi alanım gereği, popülizm nedir, nasıl yapılır, bunu yaşadım gördüm. Ekonomik politikalarda popülizm nasıl yapılır, popülist yaklaşımlar nedir, yaklaşık 5 yıl boyunca yaşadım. Ancak şimdi görüyorumki, AB konusu üzerinden de popülizm eylimleri var bugünlerde. Bunu kimsenin yapmaması lazım. Bu mesajım hem sürecimiz ile ilgili sıkıntı çıkaran ülkeleredir, hem de bizim kendi içimizdeki bazı çevreleredir."

Hamaset siyasetinin bugünün dünyasında bir siyaset tarzı olmadığını aktaran Babacan, "Her an akıllı hareket etmek zorundayız. Bütün adımlarımız akıllıca atılmalı." dedi. Türkiye'nin büyük ülkelere yakışır bir tarz, tutum içinde olması gerektiğini söyleyen Babacan, "Bunu bazı AB ülkelerine de özellikle tavsiye ediyoruz. Biz büyük ülke olmak ne demek biliriz. Tüm Avrupa ülkelerinin de büyük ülkelere yakışır bir şekilde hareket etmeleri gerektiğini de özellikle vurgulamak istiyorum." diye konuştu.

Hükümetler değişse de, devletlerde devamlılığın esas olduğunu dile getiren Babacan, "Kimse çıkıp da -bu devlet taahhütüdür ama, önceki hükümet döneminde verilmiştir, beni bağlamaz- diyemez." ifadesini kullandı.

Babacan, hükümetlerin değişmesinin hiçbir AB ülkesinin daha önce verilen taahhütlerinin bozulabileceği anlamına gelemeyeceğini vurguladı. Babacan, "Tüm AB ülkelerinden beklediğimiz, daha önceki hükümetler döneminde devlet adına atılmış imzalar varsa, bunun arkasında durmalarıdır. Şunu da açıkça ifade etmek istiyorum. Zirve kararı, Bakanlar Konseyi'nin kararları çok tartışıldı. Hukuki açıdan bakıldığında tam üyelik hedefimiz sapasağlam ortada duruyor." dedi. Babacan bu konuda herhangi bir gevşeme ve zayıflamanın söz konusu olmadığını söyledi. Babacan, şöyle devam etti: "Burada konu, hukuki değil, siyasi bir meseledir. AB sürecimizi, tam üyelik hedefimizi aşındırmaya çalışan bazı çabalar vardır. Ancak bu çabalar başarılı olamamıştır. Bizim kararlılığımızdan en ufak bir gevşemeye neden olmamıştır, olamayacaktır da. Biz gerektiği zaman çok daha farklı tepkiler de ortaya koyarız. Bunu ortaya koyduk da zamanında."

Bu çerçede, 3 Ekim 2005'te Müzakere Çerçeve Belgesinin kabul edildiği gün, ayrıcalıklı ortaklık alternatifi de belgelerde görüldüğü için akşam saatlerine kadar Türkiye'den hareket edilmediğini hatırlatan Babacan, "Bu kelimeler oradan çıkmadıkça, biz bu işe başlamayız dedik. O duruşumuz aynen geçerlidir.Tam üyelik hedefimiz ile ilgili hukuki herhangi bir gevşeme olduğu anda Türkiye, gerçek anlamda çok farklı bir tepki ortaya koymasını da bilir." dedi. Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Değinmek istediğim bir başka önemli konu, akil adamlar konusu. Ekim ayında bizim iki faslımızın açılması gerekiyordu. O fasılların açılması ile alakalı, Fransızların farklı bir tutumu oldu. Önce akil adamlar grubunu kuralım dedi. Sonra bunun şekli değişti, düşünce grubu halini aldı. Cuma günü Düşünce Grubu'nun görev tanımı da netleşmiş oldu. Düşünce Grubu'nun çalışacağı konular Avrupa'nın sınırları değildir, bu Düşünce Grubu'nun görev tanımı Türkiye'nin üye olup olmayacağını tartışmaya açmak değildir. Biz bunu AB'deki dostlarımıza da söyledik. Eğer dedik, bu Düşünce Grubu'nun görev tanımı Türkiye konusunu tekrar tartışmaya açmak haline gelirse, bizim artık fasılları açma ile ilgili bir derdimiz de olmaz. O zaman bizim tutumumuz çok daha farklı olur. Bunu tekrar tekrar tartışmaya açtıracak bir sürece karşıyız. Bu bizim için vazgeçilmez bir konudur... Sonuçta da Düşünce Grubu'nun görev tanımı, çalışma takvimi arzu ettiğimiz istikamette gerçekleşti."

AB'de "enterasan" bir tablo bulunduğunu dile getiren Babacan, kurucu iki ülkeden Almanya ve Fransa'dan Türkiye'nin aleyhine açıklamalar geldiğine dikkat çekerek, "Buna rağmen süreç devam etmektedir. Türkiye'nin müzakere süreci rayındadır." dedi.

Haber10



Bu haber 286 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,890 µs