0001 sertleşti: 'AB'den vazgeçebiliriz!'

15 Aralık 2007 23:24 tsi
TBMM Başkanı Köksal Toptan, ''Biz öyle bir noktaya geleceğiz ki, Sarkozy ve onun arkadaşları, onun gibi düşünenler bizim kapımızı çalıp (gelin şu AB'ye sizi de üye yapalım) diyecekler'' dedi.

Toptan, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde kurulan Taş Kırma Ünitesi ve Radyasyon Onkolojisi Ünitesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kendine önemli hedefler koyduğunu vurguladı.

Türkiye'nin şu anda Avrupa'nın altıncı, dünyanın da on yedinci en büyük ekonomisine sahip olduğuna dikkati çeken Toptan, ''Makro ekonomik parametrelerde gurur verici rakamlar görüyoruz. Ama bize yetmiyor'' dedi.

Büyük bölümü genç nüfusa sahip olan Türkiye'nin kabına sığmadığını vurgulayan Toptan, şunları kaydetti:

''Sarkozy filan da bizi engelleyemez. Biz öyle bir noktaya geleceğiz ki, Sarkozy ve onun arkadaşları, onun gibi düşünenler bizim kapımızı çalıp (Gelin şu AB'ye sizi de üye yapalım) diyecekler.

Atatürk'ün hedef gösterdiği AB üyeliği değil, çağdaş uygarlık düzeyidir. Avrupa modernist, biz onu önümüze koyduk, oraya varıyoruz. Oraya vardıktan sonra AB rozeti yakamızda olsa da olur, olmasa da olur. AB hedefinden vazgeçebiliriz ama Avrupalı olma hedefinden vazgeçemeyiz. O değerleri ve refah düzeyini bizim insanımız için yaşamımız ve yaşatmamız gerekir.''

''YURT DIŞINDAN HASTA GELİYOR''

Dünya Ar-Ge çalışmalarındaki kaynakların büyük bölümünün tıp alanına ayrıldığını anlatan Toptan, şöyle konuştu: ''Benim kızım, Türkiye de imkan bulamadığı için kazandığı bursla birlikte yurt dışında immünolojiyle ilgili bir doktora çalışması yapıyor. İnsanlık, başına musallat hastalıklarla geçmişten günümüze çok önemli uğraş veriyor. Buna çok büyük kaynaklar ayırıyor.

Türkiye'nin tıp alanında gelmiş olduğu nokta gurur vericidir, artık ülkemize yurt dışından hastalar gelmeye başladı. Geçen hafta sonu resmi ziyaret için Küveyt'teydim. Kuveyt Hhükümeti, hastaların Avrupa ya da ABD yerine Türkiye'ye göndermeye yönelik hesaplar yapıyor. Çünkü, Kuveyt Emiri 'Hem tıp bilginiz, hem de fiyatlarınız çok iyi, yüzde 60 daha ucuz'' dedi. Buna rağmen halen yurt dışına hasta gönderiyoruz. Yurt dışına giden hastalarımızın burada aldıkları tedavi, Türkiye'dekinden kesinlikle daha iyi değil. ABD ve Avrupa'da kullanılan tıbbı teknolojinin birçok alanda daha iyisini kullanıyoruz.''

Toptan, ZKÜ Tıp Fakültesi kurulurken çok fazla eleştiri mektubu aldıklarını, ancak üniversitenin gelmiş olduğu noktanın ne kadar doğru karar verdiklerini gösterdiğini vurgulayarak, ''Önümüzdeki süreçte eksiklerimizi giderme imkanı buluruz. Batı Karadeniz'de nedeni ne olursa olsun ciddi bir kanser hastalığı var. O nedenle yeni açılan üniteler önemli hizmet verecektir'' şeklinde konuştu.

TOPLUMSAL DİNAMİZM

Toptan, toplumun her kesiminde belli konularda duyarlılıklar, tepkiler ve övgüler olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''Bunlar toplumun reflekslerini, dinamizmini ve coşkusunu gösterir. Zaten hareketsiz, tartışmayan, her ne söylenirse söylensin (bu doğrudur) diye başını öne eğen toplumların, uygarlık yarışında yeri yoktur.

Tartışmasını bilen, iyiyi ve doğruyu arayan, yeri geldiğinde refleks ortaya koyan toplumlar dinamik toplumlardır. Uygarlık düzeyine çıkmakta o toplumların hakkıdır. Burada asgari bir takım ölçüler var, onlara dikkat etmemiz lazım. Birbirimizi sevmemiz, hoş görülü olmamız şart. Karşı fikre tahammül etmemiz lazım. Hepimizin hedefinin sonunda daha güzel bir Türkiye olduğuna inanmamız gerekir.

Yöntem farklılıkları, aykırı düşünceler olacaktır. Bunlardan yararlanmasını bilen üniversitelerimiz, toplumuzun değişik kesimleri ve sivil inisiyatif Türkiye'yi daha ileriye taşıyacaktır.''

''YASA YAPIMINI TARTIŞMAK İSTİYORUZ''

TBMM'yi sivil inisiyatife açmak suretiyle yasaları, yasa yapımını tartışmak istediklerini belirten Toptan, şunları söyledi: ''TBMM'de 19 Kasım'da ülkemizdeki önde gelen 100 kadar sivil toplum kuruluşunun başkanıyla toplantı yaptık. Orada, 'Biz yasa yapımını sivil toplumla birlikte gerçekleştirmek istiyoruz, siz bize nasıl katkı yaparsınız, ne düşünürsünüz?' diye sorduk. Onlarla uzun toplantılar yaptık. Yasa yapımında katkılarını almak istiyoruz.

Böylesine dinamik toplumda parlamentonun yasa yapımında bu dinamizmi görmezlikten gelmesi, yapılacak olan yasanın bir ayağını ciddi şekilde eksik bırakır. Geçen dönem TCK yapımında ben bunu yaşadım. Sivil toplumun çok ciddi katkısını aldık. En çok ilgilenen kadın dernekleri oldu. İlginçtir kadın dernekleri bize yaklaşık 25-30 maddede düşüncelerini anlattılar. Bunların 20'sinde onların dediği gibi düzenleme yaptık, kalanlarda da mutabık kaldık.''

milliyet

Bu haber 570 defa okundu.