Kayıp üsteğmenin esrârı nasıl çözülür?

14 Aralık 2007 13:11 tsi
Taraf gazetesinin gündeme taşıdığı kayıp üsteğmen haberinin içerdiği iddialar, tatmin edici bir biçimde yanıtlanabilmiş değil. Gazetenin, üsteğmenin dağda unutulduğu ve hâlâ kayıp olduğu şeklindeki haberine, askeriyeden gelen yanıt haberdeki bazı detaylar

Taraf gazetesi, iki gün önce manşetten verdiği haberde güneydoğuda operasyon sırasında bir tabip üsteğmen olan Fatih Uluğ’un arazide unutulduğunu öne sürdü.  İki gün boyunca suskun kalan askeriye, dün gece Jandarma Genel Komutanlığı’ndan yayınlanan bir açıklamayla habere yanıt verdi.

Taraf,  ilk günkü haberinde  “Şırnak'ta PKK operasyonu için helikopterle araziye götürülen tim, kar ve tipi bastırması sonucu birliğe geri götürülürken, Tabip Üsteğmen M. Fatih Uluğ bölgede unutuldu. Bir gün sonra durum anlaşılınca dönüp arazide iki gün arama yapıldı ama Uluğ'a ulaşılamadı. Uluğ'un anne ve babası Taraf Gazetesi'ne olayı doğruladı.” diyordu.

Jandarma Genel komutanlığı dün gece nihayet yayınladığı açıklamada ise Uluğ’un birliğe geri döndüğü,  diğer personelin tanıklığına dayandırılarak ifade ediliyor ve “(arazide) unutulmuş olması söz konusu değildir” deniliyor. Açıklama, biraz daha ileri gidip “Mevcut bilgiler ışığında Tabip Üsteğmen ULUĞ’un kendi inisiyatifi ile birliğini izinsiz olarak terk etmiş olabileceği değerlendirilmektedir.” diye sona eriyor.

Doğrusu, Isparta’da dağda unutulan bir askeri personelin donarak ölmesi vakası bu kadar sıcakken, Jandarma’nın Taraf’ın haberine cevap vermek için iki gün beklemesi konuyla ilgili can sıkan ilk nokta.  Geç gelen cevap, soru işaretlerini dağıtmakta yetersiz kalıyor.

Dahası,  kayıp personel hakkında “firar” imasında bulunulması da çok doğal görünmüyor. Taraf’ın ısrarla üzerinde durduğu nokta anlamlı: Firar edecek insan, 6 ay önce sözleşmesini yeniler mi?

Sağlam delil sayılabilir mi, bilmiyoruz, ama üsteğmenin Facebook  kayıtları da “firar” ihtimalini zayıflatıyor gibi. Üsteğmen Uluğ, orada yazıp çizdikleriyle gayet “milliyetçi” bir portre çiziyor.

Vatan gazetesi yazarı Necati Doğru’nun bugünkü yazısında (“Ordu teğmeni unuttu! Meclis dilini yuttu! “) vurguladığı gibi, geçiştirilecek bir mesele değil bu. Mutlaka, soruşturulmalı. Bu konuda sivil, asker herkes üstüne düşeni yapmalı. Ortada bir başarısızlık, beceriksizlik, ihmal varsa, sorumlusu bulunmalı.  Terörle mücadelenin gerektirdiği moral üstünlük,  (eğer varsa) başarısızlıkların sumen altı edilmesiyle elde edilemez. 

 

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 1,045 defa okundu.