Senaryolardan gerçeğe: ABD İran'a girecek mi?

13 Aralık 2007 19:24 tsi
ABD'nin, nükleer silah çalışmaları nitelemesiyle ortaya attığı 'İran tehdidi'ne dair "İsrail uyumlu" tezlerinin, bizzat ABD istihbarat örgütleri tarafından darbe alması, İran-ABD gerilimini nasıl etkileyecek? ABD buradan sonra da İsrail temelli Neo-C

Gazeteci-yazar Hikmet Gök:

"ABD'nin İran planlarını düşünürken, Irak'ta içinde bulunduğu durum, Filistin-İsrail meselesi, 2008'deki seçimler gibi faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekir." diyen Hükmet Gök, Irak örneğini vererek, "ABD Irak'ta yıkmakta başarılı oldu ama yapmakta henüz başarı kazanmış değil. Yerel aktörler, etnik yapı, dini yapı ABD için komplikasyon yaratıyor." dedi.

ABD'nin İngilitere gibi emperyal bir zihne de sahip olmadığını söyleyen Gök, ABD'nin daha çok askeri güçle hareket ettiğini belirterek özetle şunları söyledi:

"Irak'ta işini bitirememiş ABD'nin, İran gibi bölgesel güç olan, bağımsız politika izleyen bir ülkeye saldırması kolay değil. İran'da yıkmakta da başarılı olamayabilir. ABD bunu görüyor. Şimdi İran'ı terbiye ve entegre etmek peşinde. İran'a saldırması gerçekçi olmaz. ABD'de istihbarat örgütleri ile Bush yönetimi arasında İran konusundaki çatlak, salt senaryodan ibaret değilse bile şartların ABD'nin önüne koyduğu bir durum. Gerçi Demokratların güçlendiği de görülüyor ama ABD'de bir konuda sistam kararı varsa, Demokratlar da Cumhuriyetçiler de ona uyar. ABD İran'ı küresel sistemin işleyişi önünde engel olarak görüyor. Ama bu noktada, vurma kırma yanlısı olan daha ziyade İsrail. Halbuki İran vurulursa, savaş bölgeye yayılır. ABD o nedenle İran'a baskı yöntemini tercih ediyor. Bu strateji İran'da başarılı olur mu derseniz, evet, olabilir. Belki yönetim birden bir tutum değiştiremez ama etkisi olur. İran bunu bir fırsat olarak görebilir de. Hem kendi haklılığını dünyaya gööstermeye, hem de bir güç olduğunu göstermede kullanabilir. Rusya'yla daha da yakınlaşabilir, Avrupa'yla ilişkilerini düzenleyebilir mesela. ABD'yle de kısa vadede ilişki kurmasa bile bir yumuşama içine girebilir."

Gazeteci-yazar Hüsnü Mahalli:

“Tek taraflı bir bakışla bile ABD’nin İran’a bir operasyon planlaması uzak bir ihtimal. ABD’nin Irak’taki tek müttefiki Şiiler. Onları kaybetmek istemiyor.” Diyen Mahalli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İkincisi, ABD Irak’ın geleceğini bölgedeki diğer Araplarla değil, Acemlerle konuşuyor. Irak’ın geleceği hakkında Acemlerle, yani İran’la konuşuyor. Suudi Arabistan’la ya da Mısır’la yapmıyor bunu.”

ABD’nin Neo-Con kanadının, İsrail tarafından yönlendirilen kanadının saldırılmasını istediğini belirten Mahalli, Irak’taki yaralarını saramayan ABD’nin İran’a giremeyeceğinin aşikar olduğunu belirtti. “Neo-Con’ların da her istediği olamayabiliyor. İsrail Lübnan’da Hizbullah’ı bitireceğini söylemişti örneğin. 33 gün Lübnan’ı bombaladı. Sonuç hüsran tabii ki.” Şekinde konuşan Mahalli, siyaset anlayışımızla ilgili bir tespitte bulunarak, şöyle konuştu:

“Bizim bir sorunumuz var. Biz batının her söylediğini gündeme taşıyoruz. Birleşmiş Milletlerin her kararı, Rusya’nın silahlanması, ABD’nin en ufak açıklaması biz de günlerce tartışılıyor. Oysa batı böyle değil.

İran konusunda yapılan öyle çok açıklama var ki; batı hepsini göz önünde bulundursa, başka bir şey yapamayacak hale gelir. İran konusunda gelinen nokta yeni bir yer değil. 50 yıllık mazisi var. 1957 yılında nükleerle ilgili çalışmalar başlar İran’da. Şah döneminde yani.

ABD’nin böyle bir tavrı vardır. Ne İran’la, ne İran’sız. Türkiye için de söz konusu bir durumdur bu. Bu coğrafya batının siyasetinde yaşamayı hak etmiyor. “

Yaklaşan seçim sonuçlarının ABD’nin Ortadoğu’ya yaklaşımını da sorduğumuz Mahalli, “ABD’de demokratlar iktidara geldiğinde siyaset daha da Yahudileşiyor.” Cevabını vererek özetle şunları söyledi: Hillary’nin seçimleri alması söz konusu da olsa, Demokratlar içindeki egemen Yahudilerin %70’i de onu destekliyor. Amerikan siyasetinde çok başkan değişti, Reagen’dan Clinton’a ne Cumhuriyetçilerin gelişi ne de Demokratlar, Ortadoğu’da farklı bir politika izlemedi.”

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 1,292 defa okundu.