İran'a olası saldırı dünya savaşı demek...

12 Aralık 2007 20:17 tsi
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, ''ABD'nin, varsayıyoruz ki İran'a silahlı ya da silahsız müdahale etmesi halinde bundan sadece bölge ülkelerinin değil Çin, Rusya, Japonya ve AB'nin de etkileneceğini savundu.

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, ''ABD'nin, varsayıyoruz ki İran'a silahlı ya da silahsız müdahale etmesi halinde bundan payını alacaklar sadece bölge ülkeleri değil. Son 10 yılda yüzde 9 ilerleme kaydeden Çin ile Rusya, Hindistan, Japonya ve AB de bundan etkilenecek'' dedi.

Türkiye Emekli Subaylar Derneği Stratejik Araştırmalar Merkezi (TESSAM) tarafından Gazi Üniversitesinde, ''ABD-İran Gerginliği ve Türkiye'ye Etkileri'' konulu sempozyum düzenlendi. Emekli Orgeneral Tolon, burada yaptığı konuşmada, ABD'nin şekli ne olursa olsun dünya enerji ihtiyacının yüzde 65'inin karşılandığı bu coğrafyada Irak'a hiç benzemeyen İran'a müdahalesinin benzerlikler göstermeyeceğini belirtti.

Wolfowitz'in açıklamasına dikkat çekti

Eski ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in 1993'te The New York Times'a verdiği demeçte, tek kutuplu dünyada yeni dünya düzenini ABD'nin gerçekleştireceğini ifade ederek, bu nedenle güç odağı olma olasılığı bulunan Çin, Rusya, AB ve Hindistan'a şans tanınmaması gerektiğini söylediğini belirten Tolon, bölgesel güçlerin bir araya gelerek yeni bir güç oluşturmasının da engelleneceğini kaydettiğini anlattı.

Wolfowitz'in, ABD'nin kitle imha silahlarının üretimine engel olacağını ve bunu üreten İran gibi ülkelerin olanaklarının kısıtlanacağını da dile getirdiğini belirten Tolon, ''ABD'nin, var sayıyoruz ki İran'a silahlı ya da silahsız müdahale etmesi halinde bundan payını alacaklar sadece bölge ülkeleri değil. Son 10 yılda yüzde 9 ilerleme kaydeden Çin, Rusya, Hindistan, Japonya ve AB de bundan etkilenecek'' dedi.

ABD'deki petrol rezervlerinin 12 yıllık, Orta Doğu'nun ise 100 yıllık olduğunu ifade eden Tolon, kaynakların miktarı tespit edilmemiş Orta Asya'da ise Afganistan krizinin yaşandığını söyledi. Tolon, ''Neden buradalar, niye burada olmaya devam edecekler?'' diye konuştu.

Türkiye fevkalade etkilenir

Tolon, ABD'nin Irak müdahalesinin ardından İran çatışması gündeme gelirse, Türkiye'de fevkalade büyük sıkıntılara neden olacağını söyledi. Ekonomi yazarı Yiğit Bulut da ''bir ülkenin, kendi yönetiminde rafinerisi kalmamışsa, bankaları yabancılara satılmışsa, Barzani'nin şirketleri Maslak'ta iş yapıyorsa bunun o ülkenin tasfiye edildiği'' anlamına geleceğini söyledi.

ABD'nin, 1930'lardaki ekonomik krizin ardından Dünya Bankası, IMF, NATO ve BM'nin ayaklarını oluşturduğu yeni bir sistem kurduğunu, bunun da düşman olarak kendisine Rusya'yı hedef alan bir kutuplaşmayla 2001 yılına kadar geldiğini ifade eden Bulut, sistemin Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından karşısında yeni bir güç kalmayınca, yerine Orta Doğu kaynaklı İslami terörü koyduğunu kaydetti. Bugünkü ortamda, küresel güçler için Türkiye'nin üzerine basılıp atlanılacak bir yapı olarak görüldüğünü savunan Bulut, ''Yeni dünya düzeninde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne olduğu haliyle yer yok. Transformasyon süreci uygulanıyor'' dedi.

Bulut, 1 yıl içinde dünyayı büyük bir ekonomik dalganın vuracağını iddia ederek, ''Petrol fiyatından ortaya çıkan dünyadaki fazla para, dünyadan çekilmeye başlandığı anda Türkiye'ye de ekonomik bir dalga gelecek ve bugün sıcak paranın etkisiyle sesi çıkmayan halkın gözü açılacak'' dedi.

Gazeteci-Yazar Mustafa Balbay ise ABD'nin tek tek ülke planı bulunmadığını, bölgesel planlar yaptığını ifade ederek, ''ABD ile bir müttefiklik söz konusu ama hangi zeminde olduğunu söylemek çok zor. Afganistan ve Balkanlar'da beraberiz, Irak'ta karşı karşıyayız. Türkiye hem NATO üyesi olup, hem de Büyük Orta Doğu Projesi'nin hedefi olan tek ülke. ABD'nin bu coğrafyada temel hedefi, yerleşmektir'' diye konuştu.

ASAM uzmanı Şanlı Bahadır Koç da ABD'deki seçimlere kısa bir süre kala Bush yönetiminin İran'a harekat düzenlemek için zamanının azaldığını ama henüz bitmediğini söyledi. Koç, olası bir İran savaşının bölgesel bir kaosa neden olabileceğine dikkati çekerek, ''Bu, Irak'ın bölünme ihtimalini artırır. Irak'taki Şii'ler ABD'ye karşı eylemlerini artırabilir. Kürtler, 'bizden başka dostunuz yok' diyerek, parçalanmayı hızlandırabilir'' dedi.

İran'ın nükleer güç haline gelmesinin Türkiye'ye etkilerini de değerlendiren Koç, ''İran, nükleer güç sahibi olursa Türkiye sıradan bir güç haline gelir'' diye konuştu. Böyle bir durumda Türkiye'nin Batı'ya bağımlılığının artacağını, Türkiye'den yeni üsler talep edileceğini savunan Koç, ''Türkiye bir an önce askeri ve sivil alanlarda, doktrin, personel, silah anlamında bu konuya eğilmesi gerekiyor'' dedi.

Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Hasan Korkmazcan ise Türkiye'nin tarihinden gelen temel çizgisini sürdürmesi gerektiğini ifade ederek, ''Türkiye için kolay bir tercih yoktur. Öyleyse kendi tercimizi, kendi karar mekanizmalarımızı oluşturmak zorundayız'' diye konuştu. Korkmazcan, Türkiye'nin askeri, siyasi, kültür, demokrasi alanında çok büyük çabalar göstermesi gerektiğini belirterek, Türkiye'nin artık herhangi bir gücün senaryolarıyla bu süreçten çıkabilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

 

Bu haber 917 defa okundu.