son Barzani tezgahı! | " /> son Barzani tezgahı! | "/>

En Sıcak Konular

Güneydoğu’da son Barzani tezgahı!

12 Aralık 2007 15:20 tsi
Güneydoğu’da son Barzani tezgahı! Mesud Barzani, Türkiye’ye yönelik faaliyetlerinin bir bölümünü de Halidilik üzerinden yürütüyor. Barzani ailesinin haham çıkartacak denli 'Judaik' bağları olduğu da bilinen bir gerçek. Bu da ağ üzerine bir başka bağ anlamına geliyor!

Kuzey Irak’ın yönetiminin lideri Mesud Barzani’nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde ekonomik ve politik bir zemin yaratma girişimleri sır değil. Bu alanda önemli girişimleri olduğu biliniyor.

Bu girişimlerin neler olduğu ve önüne geçmek için neler yapılması gerektiği de kamuoyunda, siyasi zeminlerde sık sık tartışılıyor.

Ancak Barzani’nin bölgeye yönelik bir başka faaliyeti daha var. Bu etkinlik kazanma yöntemi Halidilik üzerinden yapılıyor. Bunun nasıl olabildiğine bakmak içinse öyküyü bilmek gerekiyor.

Bölgede kökleri eskiye giden Barzani ailesi Nakşibendiliğin “Halidi” kolundan. Halidilik eliyle de sadece Türkiye’de değil, Suriye ve hatta İran’a yönelik girişimlerde de bulunuyor. Ama en çok Türkiye’ye.

Halidilik’in kökü, Irak’lı bir Kürt olan Mevlana Halidi Nakşibendi tarafından atılmış bir tarikat. 19 yüzyılın başından itibaren bölgede etkin bir şeyh haline gelmiş ve sayıları 50’yi aşan miktarda halife atamış.

Barzani aşiretinin Halidilik’le tanışması ise “Şeyh 1. Abdusselam dönemine denk geliyor. Barzani aşiretinden Şeyh Tacettin zamanında “Barzan”da bir tekke kuruluyor.  Şeyh Abdusselam’da halife olarak atanıyor ve Barzaniler Nakşi geleneğin bir halkası haline geliyor.

Tabi buraya bir not düşelim. Nakşibendiliğin Halidiliğe bir çok itirazı var. Ama bu ayrı bir konu. Bu durum Barzanilerin bölgedeki nüfuzunu katlayarak artırdı ve devam eden yıllarda Kürtçü harekette kilit pozisyon almalarının yolunu açtı.

Şeyh Said de Halidi’ydi!..

1925 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı ayaklanan Şeyh Said Halidi Nakşibendiliği’nin Doğu Anadolu’daki temsilcilerinden biriydi. Ama daha önemlisi bu isyanda Barzani izlerini görmek mümkün!

İsyandan önce Şeyh Said’in Muş civarında Molla Mustafa Barzani ile bir araya gelerek durum analizi yaptığı biliniyor.

Milliyetçi karakteri olan ilk Kürt isyanı olarak kabul edilen Ubeydullah Nehri İsyanı da bu ağın halifelerinden olan Ubeydullah Nehri tarafından çıkarılmış.

Sonuç olarak Şeyh Halid’in Nakşibendiliğe getirdiği “yeni” yorum ve etkileyici kişiliği bölgede Erzurum’dan Süleymaniye’ye kadar olan yerde bir Halidi ağın ortaya çıkmasını sağlamış.

19’uncu yüzyılın ikinci yarısından sonra bu tür hareketlere liderlik edenlerin hakim çoğunluğunun  şeyhler olduğu görülüyor. Yani aynı zamanda politik liderler haline geliyorlar.

Şeyhlerin bu denli etkin olmasının bir başka katkı da II. Mahmut döneminde uygulanan “merkezileştirme” çabaları. Bu nedenle feodal Kürt beylerinin nüfuzu azalmış ve etkisizleşmiş.

Barzani-Kürt hareketinin efsane ismi Molla Mustafa Barzani’nin Halidi ağı sayesinde komşu ülkelerde geniş tabanda nüfuz ve beğeni kazamasının temel nedenlerinden biri bu. Halidi ağı olmasaydı bir çok insanın Barzani’yi “kurtarıcı” olarak görmeleri mümkün olmayacak, bağlıları bulunmayacaktı.

Oğul da aynı yolda…

İşte bugün oğul Mesud Barzani de bu gelenekten, daha doğrusu mirastan profesyonelce faydalanmakta. Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan dindar Kürt çevrelerin Barzani’ye karşı duyduğu saygının nedeni de bu.

Bu saygıda Halidilik ekolünün etkisi inkar edilemez. Özetle, Türkiye’de Halidi ekole bağlı Kürtçü akımlar Barzani’nin bu özelliğine ağır vurgular yaparak propaganda yürütmekte.

Kimi iddialar tarikatın önde gelenlerinin kurduğu şirketlere (ya da aracılık yaptıklarına) Kuzey Irak’ta iş verildiğini, böylece bağın sağlamlaştırıldığını söylemekte. Türkiye’de Bakanlık görevi de yapmış, Diyarbakır’ın nüfuzlu bir Şeyh ailesinden olan Salim Ensarioğlu’nun bir röportajdaki sözleri bu manada ilginç:

“Güneydoğu’da Barzani’nin etkinlik kazanmasından rahatsızlık duymuyorum. Barzani de benim gibi feodal bir aileden geliyor. Dini ön planda tutuyor. Şeyh ailesinden geliyor. Görüştüğümüzde ‘ben de şeyhim’ diyorum.”

Barzani’nin Kuzey Irak’ta liderliği almasından sonra tebriğe giden bir çok tarikat bağlantılı ziyaretçi olduğu da biliniyor. Barzani’nin bu ziyaretçilerinden bazılarını Şeyh Said’in resminin asılı bulunduğu bir salonda ağırladığı da bilinenler arasında.

Ama şu da düşünülmeli. Barzanilerin dinle tek bağı Halidilik veya İslam değil. Barzani ailesinin haham çıkartacak denli “Judaik” bağları olduğu da çokça yazıldı, söylendi. Bu da ağ üzerine bir başka bağ anlamına geliyor!



Bu haber 2,097 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,564 µs