İşte sivil toplumun Anayasa teklifi!

12 Aralık 2007 14:03 tsi
TEPAV tarafından düzenlenen ve 83 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) ile meslek örgütünün katıldığı Anayasa Platformu Ulusal Çalıştayı'nın sonuç raporu açıklandı. İşte, sivil toplum örgütlerinin yeni anayasada görmek istedikleri...

Açıklanan sonuç raporuna göre, düzenlenecek Anayasa’da mevcut seçim sistemindeki baraj temsilde adaleti sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulandı. Raporda, Meclise tasarı sunma ve kanunların Anayasa’ya aykırılığı iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurma hakkının yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerine de tanınması gerektiği belirtildi.

8-9 Aralık tarihlerinde “Anayasa Platformu Girişimi” tarafından düzenlenen Ulusal Çalıştay sonuç raporu açıklandı. Platform, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve AB uyum süreci çerçevesinde evrensel insan hakları standartlarının iç hukuka aktarılması amacıyla Anayasa’da yapılan sistem ve değişiklerdeki kazanımları doğal sınır olarak kabul etti. Ayrıca Platform, tartışmanın sağlıklı sürdürülebilmesi için bazı konularda derinlemesine çalışma yapacak. Bu çerçevede, Dengeleme ve Denetleme Mekanizmaları, Kamu Yönetiminde Etkinlik ve Ekonomik ve Sosyal Haklar Komisyonları kurulacak. Komisyonlar, ilk raporlarını Şubat ayında İstanbul’da düzenlenmesi planlanan çalıştayda açıklayacak.

BİREY ESAS ALINMALI

Ortak sonuçlar ise şöyle:

-Anayasa bireyi esas alan bir anlayışla kaleme alınmalıdır.

-Eşitlik ilkesi; Tüm vatandaşlar kanun önünde eşittir hükmü Anayasa’da muhafaza edilmeli, hiçbir gerekçeyle ayrım yapılmamalıdır.

-Temel hak ve özgürlükler; Temel Hak ve özgürlüklere ilişkin kısıtlamaların net tanımlamaları yapılmalıdır. Düşünce, ifade ve basın özgürlüğü etkin bir biçimde teminat altına alınmalıdır. Okul öncesi eğitim ve 12 yıllık temel eğitim zorunlu olmalıdır. Herkes bu haktan eşit ve ücretsiz yararlanmalıdır. Kamu çalışanlarına toplu sözleşmeli ve grevli sendikal haklar tanınmalıdır. Sosyal güvenlik hakkı tüm çalışanlara eşit biçimde sağlanmalıdır.

YASAMA ORGANI İKİ MECLİSLİ OLMALI

-Seçme ve seçilme hakkı; seçmenle temsilcileri arasındaki bağları güçlendirilmesini sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Mevcut seçim sistemi korunacaksa, ülke barajı temsilde adaleti sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Kamu çalışanlarına siyaset yapma hakkı verilmelidir. Siyasi partilerde demokratik işleyiş anayasal güvence altına alınmalı, partilerin finansmanı şeffaflaştırılmalıdır.

-Yasama ve Yürütme Organlarının Yapısı; kuvvetler ayrılığı ilkesi, yasama ve yürütme organları arasındaki ilişkilerde bir tarafın diğer tarafa üstünlüğünü engelleyecek biçimde yeniden tanımlanmalıdır. Yasama organının iki meclisli olarak yeniden düzenlenebilir. Kürsü dokunulmazlığı hariç milletvekili dokunulmazlığı kaldırılmalıdır. Cumhurbaşkanı’nın yetkileri sınırlandırılmalıdır. Yerel yönetimler güçlendirilerek, hesap sorulabilirliği, şeffaflığı ve katılımcılığı artırılmalıdır. YÖK, RTÜK, Rekabet Kurulu, BDDK, EPDK ve benzeri düzenleyici ve denetleyici kurumlar anayasal güvence altında bütünüyle özerk bir yapıya kavuşturulmalıdır.

İDDİA VE SAVUNMA MAKAMLARI EŞİT OLMALI

-Yargı Organının Yapısı, İşleyişi, Görev ve Yetkileri; yargı bağımsızlığının sağlanması amacıyla hakimlik teminatı Anayasa’da muhafaza edilmelidir. Hakim ve savcılara ilişkin mesleğe alınma, denetim ve özlük konularının “Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu” tarafından yürütülmesi sağlanmalıdır. Yargı bağımsızlığı tam olarak sağlanmalıdır. Yargılama sistemindeki ayrıcalıklar kaldırılmalıdır. ‘İddia’ ve ‘Savunma’ makamlarının eşit konumlanması sağlanmalı, Anayasa’ya “Savunma bağımsızdır ve yargının kurucu unsurudur” hükmü konularak savunma makamı anayasal güvenceye alınmalıdır. İdari yargıda birlik sağlanmalıdır. İdarenin bütün işlem ve eylemleri istisnasız yargı denetimine tabi olmalıdır. Kamu Denetçiliği anayasal bir kurum haline getirilmelidir.

DEVLET YARDIMLARI ANAYASA GÜVENCESİ ALTINA ALINMALI

-Meclise tasarı sunma ve kanunların Anayasa’ya aykırılığı iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurma hakkı yerel, yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerine de tanınmalıdır.

-Anayasa’nın ekonomik boyutu; Ekonomik istikrarı ve iyi işleyen piyasa mekanizmasını esas alan bin ekonomik model, ‘Sosyal Devlet’ ilkesi gözetilerek Anayasa’da düzenlenmelidir. Etkin devlet yardımları sisteminin hayata geçirilmesi için devletin gerekli önlemleri alması Anayasal güvence altına alınmalıdır. Ekonomik Sosyal Konsey Anayasal bir kurum haline getirilmelidir. Kamu kaynağı kullanılan bütün bütçeler hesap sorulabilirlik esasına dayanılarak, şeffaf ve denetime açık olmalıdır.
 

Hürriyet

Bu haber 595 defa okundu.