Cumhurbaşkanı niye hızlı?

11 Aralık 2007 15:35 tsi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün atama ve yasaları ‘çok hızlı’ onayladığı eleştirisi muhalefetin sevdiği konulardan biri. Oysa Köşk “metod değiştirmiş’. Yani hızın sebebi bu. Yalnız bir mesele daha var! O metod da başka bir yönd

Süleyman Demirel’in Türk siyasi literütürüne bir armağanı olan “100 gün” kriteri kapsamına artık Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de giriyor. Köşk’te 100 günü doldurdu hatta geçti.

Bu süreç içinde Cumhurbaşkanı’na yönelik eleştirilerin başında-ki seçilme sürecinde de bu kulvarlardan atak geleceği belliydi-hükümetle arasındaki “yasa ve atama onaylama” “süresi” geliyor.

Cumhurbaşkanı, muhalefet tarafından hükümetin taleplerini “çok hızlı” onayladığı eleştirisine muhatap şu sıralar. Bir zamanlar, yine Türk politik geleneğine bir başka armağan olan “Çankaya noteri” tartışmaları anımsandığında, Cumhurbaşkanı’nın “sınırı” aşan bir sürati olup olmadığına bakılıyor.

Hız sınırı!..

Cumhurbaşkanı bugüne değin sadece bir kişinin tayinini geri çevirmiş bulunuyor. Fakat o da yazılı değil, şifai. Başbakanlık’ı uyarmış ve tayin, "bir teknik eksiklik olmuş" diyerek geri çekilmiş. Diğer atamalar işlemiş.

Kanunlar konusuna gelince. İşte orası biraz değişik. Cumhurbaşkanı “alelacele” ve yeterince incelemeden ve yine inanılmaz bir süratle kanun onaylamak krtiğine uğruyor.

Oysa Ankara kulislerine daha önce yayılan hatta bazı köşe yazarlarına konu olan bir yenilik var Köşk’te. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yeni bir yöntem uyguluyor.

Köşk’ü hızlandıran metod adım adım şöyle; Köşk hukukçuları hükümetten gelen  tasarıyı “yola çıkmadan” önce incelemeye başlıyor. Meclis’de görüşülürken, medya tartışmaları sırasında ve komisyonda gözlerini hazırlıklara dimiyor.

İşte bu süreç içinde rastladıkları, yakaladıkları eksiklikleri/hataları tasarıyı hazırlayanlara söylüyor. Yani daha işin içine Cumhurbaşkanlığı hiç karışmadan, yasa Köşk’e geldiğinde geri çevrilecek veya düzeltilmesi istenecek konular, tasarılar “yukarıya” erişmeden hallediliyor.

Cumhurbaşkanı vetosuna hiç gerek kalmadığı gibi, yasa Köşk’e ulaştığında, inceleyecek uzmanlar zaten satır satır metni biliyor. Yani büyük zaman tasarrufu yapılıyor.

Tabi yine özellikle “Anayasaya uygunluk kriteri”ne iyice bakılıyor ama nihayetinde bekleme süresi çok azalıyor.

Bu 'doğru' mu?

Tabii muhalefet bu açıklamayı ne kadar tatmin edici bulur başka konu. Köşk’ten sızan bu bilgiler doğru mu yoksa gelen eleştirilere karşı iyi düşünülmüş bir savunma mı bilinmez. Ancak sızan bilgi bu.

Öte yandan bu bilgilere yönelik başka bir eleştiri konusu var. Ankara mahfillerine göre bu yöntem kullanılıyorsa, bir anlamıyla yasa "Hükümet ve Çankaya işbirliği"nde çıkmış oluyor.

“E, ne var bunda veya ne güzel” diyebilirsiniz. Ya da “bu da eleştirilebilir” demek de hakkınız.

Bu haber 570 defa okundu.