Köksal Toptan: DTP'lilerden memnunum!

11 Aralık 2007 12:39 tsi
İsmail Küçükkaya ile Deniz Güçer'in sorularını yanıtlayan TBMM Başkanı Toptan, terörle mücadeleden Meclis'teki DTP'lilerin tutumuna, anayasa değişikliğinden üstlendiği görevin sorumluluğuna kadar, birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.

TBMM Başkanı Köksal Toptan, anayasanın 40-50 maddeye indirilmesinden yana olduğunu belirterek, “Devlet işveren olarak türbanlı çalıştırmayabilir, ortaöğretimde türban yasağı olmamalı” dedi

TBMM Başkanı Köksal Toptan, parlamentodaki makamını ilk defa Akşam'a açtı. Akşam'ın Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya ile Parlamento Muhabiri Deniz Güçer'in sorularını yanıtlayan TBMM Başkanı Toptan, terörle mücadeleden Meclis'teki DTP'lilerin tutumuna, anayasa değişikliğinden üstlendiği görevin sorumluluğuna kadar, birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.

LİNCOLN'DEN ALINTI: Lincoln'un, “Ekmekleri için özgürlüklerinden vazgeçenler bir gün her ikisini de kaybederler” sözünü hatırlatan Toptan, “Bu sözü unutmamalıyız. 'Terör demokrasi içerisinde daha çok gelişir' iddiasına kanmamak gerekir. Terörle en etkin mücadele, demokrasilerde yapılır.

BU MECLİS BÜYÜK ŞANS: Meclis'teki dağılım, Türkiye'deki siyasi eğilimlerin yüzde 85'ini temsil ediyor. Gerçek bir Türkiye yelpazesi görüyoruz. Temel ilkelerde uzlaşırsak bu parlamento ile çağın ötesine geçebiliriz.

DTP'LİLERDEN MEMNUNUM: Geride bıraktığımız 4 aya baktığımızda, DTP'lilerin parlamentodaki görüntülerden, gayretlerden memnunum. Bizi parlamento dışındaki bazı demeçler, davranışlar zaman zaman endişelendiriyor. Ama parlamento içi çalışmalarda şu ana kadar rahatsız olmadım. DTP'nin kapatılması talebiyle açılan dava konusunda değerlendirme yapmam yanlış olur. Karara saygı duymalıyız.

ANNE-BABALAR RAHAT DEĞİL: Bu kışta kıyamette yüz bin askerimiz orada bekliyor. Şehitler veriyoruz. Anne-babalar, başlarını yastığa koyduklarında rahat değiller. Hiçbirimiz rahat değiliz. 'Bu gece birşey olur mu?' tedirginliğinden ülkeyi kurtarmamız gerekiyor. TSK terörle başetmiştir, başedecektir. Terörin amacı bizi birbirimize düşürmektir. Türk insanı oyuna gelmiyor. Bununla gurur duymalıyız.

İSTEYEN CAMİYE İSTEYEN MEYHANEYE: Camiye giden gidiyor, meyhaneye giden de gidiyor... Kimsenin kimseye karıştığı yok. Ekstrem olaylar yaşanıyor ama bunlar yeni değil. Bizim halkımız kültür olarak hoşgörülü bir halk. Laiklik insanımızın bir parçası olmuş.

 

Laiklik endişelerine gerek yok

KAYGILAR YERSİZ: Meclis Başkanı olarak, önüme anayasanın ilk üç maddesinden birinin değiştirilmesini öngören bir teklif gelirse. Mesela, 'Türkiye'nin başkenti İstanbul olmuştur' şeklinde bir öneriyi, komisyona göndermem. Çünkü böyle bir teklif yapılamaz. TBMM'nin anayasa gibi kolay olamayan, belki 10, 20, 50 sene değiştirilmesi gündeme gelmeyecek bir toplumsal sözleşmeyi oldu bittiye getirerek, geçirmesi mümkün değildir.

ANAYASA KISA OLMALI: 160, 170 maddelik anayasa yerine, 50-60 maddelik, ABD Anayasası gibi temel ilkeleri, modern çağı kucaklayan, yeni vizyon getirecek bir anayasa hayal ediyorum. İtiraf etmeliyim ki, mevcut anayasa metinleri hayalimi çok fazla yakalamıyor.”

ÇOK HOŞGÖRÜLÜYÜZ: Bize özgü bir laiklik anlayışımız var. Bunu halkımız seviyor, benimsiyor. . Kahvedeki insanlar, 'Ankara'dakiler ne kavgası yapıyor' diyordur. Öyle bir hoşgörü var ki! cumhuriyetin ötesine giden bir hoşgörü. Osmanlı dini devlettir ama, cami, sinagog ve kiliseyi yan yana görebilirsiniz.

Sınır ötesi halkı hedef almıyor

AB YANIMIZDA İlk defa AB, terör örgütüne ve onunla arasına mesafe koymayan DTP'ye karşı bu kadar net tavır sergiledi. Dünya Türkiye'nin terörle mücadelesine hak veriyor.

SINIR ÖTESİ TSK'nın sınır ötesi operasyonlarının hedefi, terör örgütüdür.

ANAYASA Memnun olmak lazım. Anayasanın tartışılması rahatsızlık yaratan bölümü, ilk 3 maddesindedir. Bu maddeler Cumhuriyet'in temel niteliklerini sayar. 4. madde ise, 'Anayasanın ilk 3 maddesinin değiştirilemeyeceği' ve 'değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği' yer alır.

'Beni bu makama Cumhuriyet getirdi'

ATATÜRK 'Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir' demiştir. İşte o Cumhuriyet Rize'nin bir köyünde doğan Köksal Toptan'ı, aldı böyle yüce bir kurumun başına getirdi. Bir yere gelirken, o görevin bir gün biteceğini akıldan çıkarmamak lazım. Sadece bizde değil bütün dünyada postlar saygı, ilgi görür. O posta duyulan ilgiyi insanın şahsına indirgememesi lazım. Ben bir yere geldiğim zaman, hep ayrılacağım günü düşünürüm. Allah mahçup etmesin, başladığım günkü gibi bitireyim isterim. Sizin yazılarınız, muhalefetin desteği, arkadaşlarımın teşvikleri aslında yükümü çoğalttı (gülüyor). Ödüm kopuyor bir yanlış yaparım diye.

CHP'Lİ TÜRBANLILAR

Zaman zaman görüyoruz, CHP'nin grup toplantılarına türbanlı hanımlar da geliyor. Olayı siyasetin dışına çekip, sosyal sorun olarak algılarsak, bu iş çözülür. Biz bıraksak türban işi kendiliğinden çözülecek. Çalışma yaşamında ise devlet işveren sıfatıyla diyebilir ki, 'Türbanlı çalıştırmayacağım'. Ona bir diyeceğim yok. Ancak, eğitim boyutunda tartışmanın aşılması gerekiyor.

KIZIM BAŞÖRTÜLÜ ARKADAŞLARI İÇİN AĞLARDI

KIZIM Tıp Fakültesi'nde okurken bazen ağlayarak eve gelirdi. Gerekçesi başörtülü arkadaşlarının okula alınmamasıdır.

LAİKLİK HALKIMIZIN YAŞAM TARZI

Ne olursa olsun, insanımızın yaklaşımında hiçbir farklılık olmaz. Türkiye'yi, birileri oraya çekse de gitmez, buraya çekmeye çalışsa da gitmez. Çünkü laiklik, Türkiye'de bir yaşam biçimi olmuştur.

 Akşam

Bu haber 291 defa okundu.