Yine ormanlar gidiyor: Rantçılar iş başında!

10 Aralık 2007 17:19 tsi
Türkiye'nin turistik açıdan en ilgi çeken iki adası Bozcaada ve Gökçeada. Adaların ilgi çekme sebebi doğal hayatın korunmuş olması. Şimdi ise adayı daha fazla turiste açmak amacıyla yapılması planlanan oteller, doğayı katlediyor...

Gökçeada ile Bozcaada yağmaya açılıyor   
 
Türkiye'nin en büyük adası Gökçeada ile 3. büyük adası Bozcaada, Ege Denizi'nin sakin köşelerinden. Ancak hükümet buraların yeni rant merkezleri haline gelmesi için yeni bir çalışma içinde. Marmara Denizi adalarının aksine Kalkınmada Öncelikli Yöreler kapsamına alına Gökçeada ve Bozcaada'nın yatırım profili çıkarıldı.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) derlediği sosyo-ekonomik verileri değerlendirerek, adaların kalkınması için ne tür yatırımlar yapılması gerektiğini araştırdı.

Araştırmada, adalara yatırımı davet eden unsurlar belirlendi. Doğa güzelliklerinin, bakir alanların ve eşsiz manzaraların yer aldığı adalarda, özellikle turizm yatırımcısını ikna edecek özellikler şöyle sıralandı:

"Flora ve faunanın zenginliği, çevre kirliliğinin olmaması, kültür ve turizm varlıklarının zengin olması, sualtı güzelliklerinin bulunması, kendine özgü tarihi ve mimarı dokunun bulunması, hizmetler sektörünün gelişmiş olması, organik tarım alanlarının bulunması, balıkçılık faaliyetlerinin yapılması, sosyo-ekonomik yapı içerisinde şarap fabrikalarının önemli yer işgal etmesi, marka olabilecek yöresel ürünlerin bulunması, bağcılık yatırımları ve buna bağlı sanayileşmenin gerçekleşmesi, kamu hizmetlerinin sunumunda nüfusun az olması."

Gökçeada'da hayvancılığa uygun meralar bulunurken, adanın yüzde birlik alanında tuz gölünün bulunması, ada iç yollarının asfalt sathi içinde bulunması, gemilerin yanaşabileceği liman bulunması, baraj ve su göletleri, zeytincilik, su rezervenin zenginliği gibi etkenler de, yapılacak yatırımların elini güçlendiren unsurlar arasında gösterildi.

Sadece bir ilçe merkezinden ibaret olan ve hiç köyü bulunmayan Bozcaada'nın etrafında 17 adacığın bulunması ve bu adacıklar içinde en büyüğünün 800 dönüm olmasının da bir başka ayrıcalık yarattığı belirtildi. Bu adaların birbirine bağlanması durumunda, her bir adanın minik bir turizm cenneti haline getirilmesinin uzak bir ihtimal olmadığı kaydedildi.

RANT TURİZMLE BAŞLAYACAK

Adaların ekonomik ve sosyal profillerini irdeleyen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, yatırımları iki kategoriye ayırdı. Mikro ölçekli yapılacak yatırımlar içinde, ahşap işleme, küçük tezgahlarda dokumacılık, hane halkı tarafından yapılan el sanatları, bakır, bronz, altın, gümüş ve pirinç malzeme işlemesinden oluşan ev ve süs eşyaları yer aldı.

Yapılan araştırmada, bütün bu yatırım önerilerinin üstünde, adalara en yakışan yatırımın turizm alanında olacağı görüşü ağır bastı.

Her iki adaya da yapılacak yıldızlı lüks konaklama merkezlerinin, turizmin canlanmasında çok büyük katkı sağlayacağı belirtildi. Lüks otellerin yanında, yelken ve rüzgar sörfü, su altı turizmi ve yamaç paraşütünün Gökçeada turizmine renk katacağı vurgulandı.

Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da, yeşil alana otopark yapılmasına karşı olduğunu söyledi. İstanbul'un deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu, buna yönelik olarak park bünyesinde afet merkezi olarak da kullanılan bir binanın yer aldığını dile getiren Ünal, bunun korunması gerektiğini kaydetti.

Kamuoyunda 'Çevreci Profesör' olarak tanınan Prof. Dr. Orhan Kural da, Gayrettepe'de kişi başına düşen yeşil alanın bir kibrit kutusu kadar olduğunu, yeşili görmeyen insanın psikolojik olarak hasta olacağını söyledi. Dünyada kişi başına ortalama 22 metrekare yeşil alan düştüğünü aktaran Kural, bu oranın İstanbul'da 2 metre kare olduğunu kaydetti.

Bu arada park içindeki prefabrike binada, "Dünden Bugüne Gayrettepe Parkı" adlı fotoğraf sergisi açıldı. Etkinlik kapsamında çocuk parkının altına otopark yapılmaması için açılan stantta toplanan imzaların da İstanbul Büyükşehir Belediye Baş-kanı'na iletilmesi kararlaştırıldı.

Birgün

Bu haber 315 defa okundu.