Teziç yalan söylüyor! | " /> Teziç yalan söylüyor! | "/>

En Sıcak Konular

Kekeç: Teziç yalan söylüyor!

8 Aralık 2007 10:00 tsi
Kekeç: Teziç yalan söylüyor! Star yazarı Ahmet Kekeç, YÖK Başkanlığından emekli olan Erdoğan Teziç'e yüklendi. Teziç'in her fırsatta devletin ve hükümetin işlerini eleştirmek yerine asıl işi olan eğitim-öğretim meselelerine dönmesini beklediğini söyleyen Kekeç, bakın neler yazdı!..

Ahmet Kekeç/ Star

 

Dün, işi gücü bıraktım, YÖK Başkanı (artık eski başkanı) Erdoğan Teziç’in veda konuşmasını izledim.

Uzun ve tatminkar bir konuşmaydı.

Bir sürü konuya değindi Teziç.

Başkanlığını ve yasaları uygulama konusundaki kararlılığını anlattı, YÖK hakkındaki spekülasyonları cevaplandırdı, ‘başörtüsü’ konusuna değindi.

Hatta, ‘Mason musunuz?’ gibi sevimsiz bir soruya bile, büyük bir soğukkanlılıkla ve açıkyüreklilikle cevap verdi.

Sakindi...

Eskiden, ağlamaklı bir ses tonuyla konuşurdu ve insanda ‘Ne de çok üzmüşler bu adamı!’ duygusu uyandırırdı. Siyasetçilere cevap verirken, dudaklarının titremesine engel olamazdı.

Onu hep katı uygulamalar ve yasalar konusunda ‘kararlılıklar’ içinde gördüğümüz için, duyarlı ve rikkat sahibi bir insan olabileceğini gözden kaçırırdık.

Bildiğimiz, Erdoğan Teziç’ti işte; anlayışlı bir insan, paylaşımcı bir hocaydı; Galatasaraylıların ‘Erdoğan abi’siydi, sporcuydu ve de Galatasaray Voleybol takımıyla pek çok başarılara imza atmıştı.

Farklıydı da...

Farklılığını, fi tarihinde hazırlayıp kamuoyunun istifadesine sunduğu ‘anayasa taslağı’ çalışmasından biliyoruz. Denilebilir ki, benzenleri arasında en demokratı, hatta en liberaliydi.

Sonradan, kendi taslağına aykırı çıkışlar yaptı, varlığını statükonun muhafazasına adadı ama, hazırladığı taslak (özgün içeriği açısından) hálá aşılabilmiş değildir.

Teziç’in upuzun konuşmasında bir cümle dikkatimi çekti.

Hani, ‘aktif politikaya hiçbir zaman müdahale etmediklerini, bazı konularda da görüş bildirilmezse üniversitelerin üniversite olamayacağını’ bildiren cümle.

Öyle ki, Üniversitelerin bildirdiği görüşler, çoğu zaman toplumu sarsmalı, genelgeçer kabullerle ters düşmeliymiş.

Doğrudur.

Fakat, Teziç’in yönettiği üniversiteler ne zaman genelgeçer kabullerle ters düşen görüşler bildirdi, ne zaman statükoyu sarstı, ben hatırlamıyorum.

Bırakın toplumu sarsmayı, toplumu sarsması muhtemel görüşlerin ortaya çıkmasına bile engel oldu. (Hemen, 1915 konusunda çalışma yapan araştırma görevlilerinin başına gelenleri hatırlayalım.)

Teziç, aktif politikaya müdahale etmediklerini söylüyor ki, bu da tamamen hilafı- hakikat.

Oysa Teziç, bilgi sunmaya, toplumu aydınlatmaya çok meraklı bir YÖK Başkanı’ydı. Yaptığı açıklamalar da, dolayısıyla, siyasiydi.

Mesela, kendisini Başbakan’ı cevaplamakla yükümlü saydığı dönemlerde iktidar-muhalefet dengesine el atmış, bir de akıllara ziyan ‘iktidar’ tanımlaması yapmıştı.

Teziç’e göre, ‘Parlamenter sistemin, zayıf muhalefet karşısında iktidar-muhalefet dengesi bozulmuştu. Bu denge devlet iktidarıyla parti iktidarı arasındaki dengeye dönüşmüştü...’

Bunlar, basbayağı politik açıklamalardı.

İktidar-muhalefet dengesinin nasıl kurulacağı YÖK’ü ne ilgilendiriyordu? Muhalefetin boşluğunu demokrasi dışı güçlerin doldurması mı isteniyordu?

Teziç, ‘katsayı’ tartışmalarında politik taraftı.

Eğitim ve ‘akademik özerklik’ konusunda zaten politik taraftı.

Her fırsatta devletin, hükümetin, siyasetin işleyişiyle ilgili açıklamalar yapan değerli Teziç, beklerdik ki, değerli görüşlerini kendine saklayıp (gerçekten hiçbirini merak etmiyorduk), asıl işi olan ‘eğitim-öğretim meseleleri’ne dönsün ve akademik özerkliği temin edecek önerilerde bulunsun.

Hiçbirini yapmadı ve dolayısıyla eğitim tarihine kocaman bir ‘hayal kırıklığı’ olarak geçti.



Bu haber 404 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,491 µs