En Sıcak Konular

Umur Talu: AKP medya ile değil medyayı ezerek iktidara geldi

5 Aralık 2007 13:38 tsi
Umur Talu: AKP medya ile değil medyayı ezerek iktidara geldi Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampusu'nda gerçekleştirilen 'Medya ve Siyaset' konulu sempozyumun konuşmacıları olan gazeteci Umur Talu "Son seçimlerde görüldüğü gibi AKP medya sayesinde iktidara gelmedi, medyaya rağmen hatta medyayı ezerek iktidara ge

Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampusu'nda gerçekleştirilen 'Medya ve Siyaset' konulu sempozyumun konuşmacıları olan gazeteci Umur Talu ile Abbas Güçlü, medya ve siyaset arasındaki ilişkiye açıklık getirerek, iki kurumun birbirlerine bağımlı olduğunu dile getirdiler.

'MEDYA KENDİ GERÇEĞİNİ GÖREMEDİ'
1999 depremi ile 2001 yılındaki ekonomik krizi medya ve siyaset ilişkisi açısından değerlendiren Talu, "Depremin ardından rant dönemine girildi. Bunun üzerine ekonomik kriz eklendi. Bu koşullar içerisinde medya grupları rant elde edebilmek ve sahip oldukları bankaların en az zararla çıkması için iktidar yanlısı haberler yaptılar. Ekonomik krizi yaşanmamış gösterdiler. Üstelik ekonominin çok iyi durumda olduğunu kamuoyuna aktardılar. Medya iktidarı eleştirme görevini bırakmış, susmuş ve birçok şeyi görmezden gelmiştir" diye konuştu.

"Tüm bu koşullar içerisinde medya bir gerçeğin farkında değildi" diyen Talu, 2000'deki seçimlerle ilk olarak ANAP, DYP, CHP, MHP'nin tasfiye edildiğini kaydetti. Talu, "Sıranın medyaya geleceğini medyanın kendisi göremedi. Yalan haberler yapmaktan, karşılaşacağı gerçeği algılayamadı. Ve nitekim yaşanan olaylarla medyanın da tasfiye edilme sürecine girdiğine hep birlikte tanık oluyoruz" ifadesinde bulundu.

'MEDYA ÜSLUP SORUNU YAŞIYOR'
Önceden Doğan Grubu'nun Mesut Yılmaz'ı, Sabah Grubu'nun da Tansu Çiller'i desteklediğini hatırlatan Talu, Çiller'in Erbakan ile iktidarı paylaşması üzerine büyük medya ile arasının bozulduğuna dikkat çekerek, 28 Şubat ile Erbakan'ın devrildiğini ancak yerine AKP'nin yaratıldığını bu noktada ordunun strateji hatası yaptığını kaydetti.

Medyanın Irak'ta yaşananları yanlış üslupla kamuoyuna aktardığını belirten Talu, Irak'ta yaşananları medyanın savaş olarak nitelendirdiğini, aslında yaşananın savaş değil saldırı ve istila olduğunu söyledi. Umur Talu, "Abdullah Öcalan için 30 bin kişinin katili diyoruz. Burada 30 bin rakamının ne olduğunu bilmek gerekiyor. 30 binin 20 bini PKK'h, 10 bini sivil, asker, polis ve koruyuculardan oluşuyor. Ancak medya bunu göstermiyor. Zaten bir süre sonra bu üslup sorunu yerleşik bir hal alıyor. Ve haberi yazarken otomatik olarak bu kalıpları kullanıyorsun" dedi.

Artık sansür koymak için iktidara ya da patrona gerek kalmadığını dile getiren Talu, muhabirlerin bu haber nasılsa çıkmaz düşüncesinde olduklarını bu düşünce ile de kendi kendilerine bir sansür uygulamış olduklarını savundu. Gazetelerin holdingleşerek gittikçe gövdesinin büyüğünü söyleyen Talu, bu süreç ile gittikçe nitelikli elemanların da azaldığını belirtti. Talu, gazetecinin doğruyu değil hakikati bulması gerektiğini kaydederek, "Muhabirlere çok düşük, köşe yazarlarına ise çok yüksek paralar ödenmekte. Durum böyle olunca muhabir bir an önce köşeyi dönmek ve köşe yazarı olabilmek için etrafa çatmaya, sağlam haberler yapmamaya başladı. Bu da medyanın kalitesine zarar veriyor" diye konuştu.

'MESELE TARAF OLMAK DEĞİL'
'Medya tarafsız değildir' diyen Talu, medyanın objektif olmak durumunda olmadığını savundu. Talu, medyanın doğru olduğuna inandığı düşünceyi savunmasının doğal karşılanması gerektiğini kaydederek, düşünceyi savunurken samimiyet ilkesinin göz ardı edilmemesinin önemini vurguladı. Talu, sözlerine şöyle devam etti: "Gelen iktidara göre çizgi değiştirmemeliyiz. Yanlı isek çizgimiz açık olmalı, dürüst davranmalıyız. Mesele taraf olmakta değil, dürüst olmakta."

'MEDYAYI KAMUOYU ETKİLİYOR'
Medyanın ve siyasetin yeterince özerk olmaması durumunda demokrasiden söz edilemeyeceğini belirten Abbas Güçlü de "Türkiye'de üç beş lider ne derse o oluyor. Yasalar müzakere edilmeden liderlerin istediği şekilde çıkıyor" dedi. Medya ve siyasetin birbirini destekleyen ve tamamlayan ikili olması gerektiğini belirten Güçlü, Türkiye'de bu ikilinin sürekli birbirini yediklerini söyledi. Güçlü, kamuoyunun medyayı etkilediğini, medyanın kamuoyunu etkilemediğini savunarak, raytinglerin ve tirajların halkın neyi izlediğini ve okuduğunu gösterdiğini belirtti. Medyanın da bu tirajlara ve raytingle-re göre program yaptığını ve gazete çıkardığını kaydededen Güçlü, Türkiye'de asıl sorunun siyaseti ve medyayı magazinsel programlar yapmaya iten izleyicilerde olduğunu söyledi.

Elçin Yıldıral / Birgün



Bu haber 579 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,264 µs