türban’: Manevra mı çılgınlık mı? | " /> türban’: Manevra mı çılgınlık mı? | "/>

En Sıcak Konular

‘Anayasal türban’: Manevra mı çılgınlık mı?

5 Aralık 2007 13:35 tsi
‘Anayasal türban’: Manevra mı çılgınlık mı? Uzun zamandır hararetle tartışılan 'yeni Anayasa' konusu çok daha ciddileşecek. AKP’nin yeni anayasada 'türban' konusuna 'açık' bir tanım ve üniversiteye türbanlı öğrencilerin girmesine cevaz veren 'azimli' bakışı, kriz bağımlısı haline gele

Ancak bu konu “türban” ekseninden koparılarak da tartışılmayı hak ediyor. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu’nun bu bağlamdaki son açıklamaları, türbanın anayasaya ve üniversiteye gireceğini gösteriyor!

Fakat bundan önce türban ile ilgili başka gelişme de yaşandı. 1 Aralık Cuma günü Milliyet gazetesi, "Gündelik Yaşamda Din, Laiklik ve Türban" başlıklı ve Turhan Erdem imzalı bir araştırma yayınladı.

Bu başlığın altındaki en çarpıcı istatistik başlığı kuşkusuz "Başını örtenlerin oranı ne kadar arttı?" sorusuna verilen yanıttı. Bu çalışma doğal olarak kamuyonda ve basında tartışma yarattı.

İşte bunu takiben de Burhan Kuzu’nun açıklamaları geldi. Kuzu şöyle diyordu; “Başörtülü kızların üniversitede okumalarının önündeki engelin kalkması için yeni Anayasa'da açık düzenleme olacak".

Kuzu, bu “olacak”ın gerekçelerini de kendine göre açıkladı. Mealen, 73 yıl önce kadınlara seçme seçilme hakkı vermiş bir ülkenin kadın hakları konusunda geri kaldığını belirterek konuyu biraz da “insan hakları” yörüngesine çekti ve biraz da Avrupa Birliği normlarına gönderme yaptı.

Böylece türban konusu Türkiye’nin gündemine yeniden ama yeni bir boyutla katıldı. Tarhan Erdem’in araştırmasındaki “türbanlı sayısındaki artış” tartışmaları bu boyutuyla anayasal düzenlemede türbanın açık biçimde tanımlanması tartışmalarına da “bilimsel” zemin yaratmış oldu.

Türban aynı zamanda 'iç siyaset' meselesi değil mi?

Demokrasi, insan hakları, eğitim hakkı, kadın hakları sair konuların hepsine dahil edilebilmekle birlikte, türban Türkiye “özel”inde ciddi bir iç siyasi tartışma konusu.

Yanlışlığı doğrulu başka bir konu ama bu bir gerçek. Türban bir yandan-kimilerine göre-dini ve kişisel duyguların sömürülmesi için seçim meydanlarında kullanılıyor, -kimine göre-seçmen tabanının ve doğal olarak halkın demokratik bir istemi.

Bu basit tanımlar sorunun Türkiye ölçeğindeki “ciddiyetini” ortadan kaldırmıyor. Türkiye, açık biçimde türban konusunu laiklik kaygılarıyla birleştiren geniş ve siyaseten de güçlü bir kesime de sahip.

AKP açısından bu konu, “hala halledilememiş” ve “partinin seçmen kitlesinin beklentilerini karşılayacak çözüme ulaşmamış” bir dosya. Bu konuda AKP ve Başbakan Erdoğan’a taban gelen bir baskı olduğu gizli değil.

Son olarak bir öğrencinin başörtüsü nedeniyle “alamadığı” ödülü yüzünden-ki bu örnek de anayasal düzenleme sürecinin bir parçası sayılabilir (!)-bizzat Başbakan tarafından aranması ve “teselli” edilmesi de bunun somut örneklerinden.

Laikler “müsterih”mi?

Başbakan’ın 22 Temmuz seçimleri akşamı parti genel merkezinin balkonundan “her kesime” yönelik “müsterih olun sizleri anlıyoruz” söylemi “ferahlatıcı ve siyasi-pratik zekâ” olarak yorumlanmışsa da, “anayasal türban” konusunun laikleri “müsterih” hissettirmeyeceği açık.

Yeni anayasada türbana “açık” bir tanım ve üniversitelerde serbestiyet getirmesi, önümüzdeki günlerde aynı açıklıkla söylenebilir ki, yeni bir kriz konusu olacak.

AKP’nin hükümet etme biçiminden zaten hoşnut olmayan ve yine laiklik karşıtı olası yürütmeler yüzünden son derece hassas olan laik kesimin bu çıkışa duyarsız kalması-eşyanın tabiatı gereği-düşünülemez.

Ve yine kabul etmek gerekiyor ki, yeni anayasanın kamuoyu tartışmasına ve TBMM’deki muhtemel tartışmalar sırasında gözlerin çevrileceği yerlerden biri de asker olacak.

Cumhurbaşkanı’nın hükümetten gelen talepleri hızla imzalaması, YÖK ilgili atamalar konusu şimdiden politik çekişme konusu olmaya başlamışken, anayasal türban, Türkiye’nin şu sıralar hiç de “ihtiyacı” olmayan bir gerilim süreci başlatacak.

Bu seriye terör örgütü PKK’ya karşı yürütülen ve bir sınır ötesi operasyonla genişletilebilecek TSK “meşguliyeti” de eklendiğinde, AKP’nin “taviz bekleyen” bu yeni adımı parlak bir siyasi hamle olarak görülemez.

Sonuç olarak, sıralandığında basitçe şöyle bir tablo ortaya çıkmış bulunuyor; ABD Başkanı 5 Kasım’daki görüşmede Başbakana açık bir siyasi “iç” mesaj olarak “22 Temmuz’daki yüksek başarınızı tebrik ediyoruz” dedi, TSK hem ülke içinde hem de muhtemelen ülke dışında bir seri operasyonun içinde, sosyal zemin yeni araştırma ve anketlerle türban konusundaki “AKP haklılığına” zemin sunuyor, CHP kenid iç sorunları nedeniyle son derece sıkışık ve Mart ayında sancılı bir kurultaya yeni gidecek, bu arada anayasa türbana açık bir tanım getirilecek, üniversitelere türbanlı öğrencilerin girmesine izin verilecek.

Anlaşılıyor ki, AKP’nin bu girişimi “türban”la değil, daha çok zamanlamaya bağlı politik bir adım. 

 



Bu haber 1,446 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,832 µs