En Sıcak Konular

Tarhan Erdem nasıl kullanıldı?

5 Aralık 2007 08:55 tsi
Tarhan Erdem nasıl kullanıldı? 22 Temmuz öncesinde, 'Ya CHP, ya MHP' dediler. Seçim yenilgisinin ardından, 'Malezya oluyoruz!' dediler. Sonra Şerif Mardin, ardından Vamık Volkan... Şimdi de sıra Tarhan Erdem'e geldi... Emre Aköz, Erdem'in nasıl kullanıldığını yazdı...

Emre Aköz/ Sabah

Tarhan Erdem nasıl kullanıldı?

Geçen cuma günü Milliyet'in ilk sayfasına göz attığımda, birkaç gün içinde neyle karşılaşacağımızı biliyordum. Nereden mi? " Gündelik Yaşamda Din, Laiklik ve Türban " başlıklı araştırmanın özetlerinden... Özellikle de laftan: " Başını örtenlerin oranı ne kadar arttı? "

Bu söze niye mim koydum?

Çünkü başka araştırmalar, başını örten kadın oranının, son 5 yıl içinde (az ya da çok) düştüğünü gösteriyordu...

Belli ki " Tarhan Erdem yönetimindeki Konda " artık bunun tersini iddia edecekti.

Pazar günü bir yemekte Prof. Mehmet Altan'ı gördüm: "Ne yapmak istiyorlar" diye sordum. "Yeni bir furya başlatacaklar" dedi özetle.
'Furyadan' kasıt şuydu:

22 Temmuz seçimlerinde CHP ile MHP koalisyonuna oynayanlar hüsrana uğramıştı.

Ardından Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesini engellemeye çalışmış... Karalama, küçük düşürme derken, işi "çocuk kandırmaya" vardırmış, " şövalyelik yapıp çekilmesini " istemişlerdi. Ama başaramadılar.

Bunun üzerine " algıya " yönelik bir kampanya başlattılar.

Önce Prof. Şerif Mardin'in bambaşka bir bağlamda ifade ettiği lafa takla attırarak, "Mahalle baskısı vaaar!" yaygarası kopardılar.
Bugüne kadar Hocanın, tek bir makalesini okumamış olanlar bile, " Şerif Mardin'in dediği gibi mahalle baskısı var " diye yazılar yazdı, ekranlarda uzman edasıyla konuştu. (Hesaplamışlar, 600'ü aşkın köşe yazısında bu tabir yer almış.)

Kampanyanın ikinci ayağında da yine bir "lafa takla attırma" numarası vardı. ABD'nin eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke'un bir sözünden hareketle " Türkiye, Malezya olur mu " tartışması yarattılar.
Bırakın ülkenin tarihini ve sosyal yapısını, Malezya'nın dünya üzerindeki yerini dahi bilmeyenler, " Üç vakte kadar kesin Malezya gibi oluruz " demeye başladı.

Eylül ortasından 12 Ekim'e dek süren Ramazan, hezeyanları daha da güçlendirmişti. 

***

Derken PKK terörü tekrar başladı. Şehit sayısı aniden artmıştı. 20-21 Ekim'deki Dağlıca saldırısıyla gündem kökten değişti.

" Kürt sorunu, Kandil operasyon, Erdoğan-Bush görüşmesi, sıcak istihbarat " derken din eksenli kampanyalar tesirini yitirdi.

Ancak günler geçtikçe Kuzey Irak'a paldır küldür girilmeyeceği...
PKK'nin tasfiye edileceği ortaya çıktı.

***

Ülke artık normale dönmeye başladığına göre kampanyaya devam edilebilirdi. Ama nasıl?

Ekstra enerji sarf ederek bahaneler yaratmaya gerek yoktu. Fırsat zaten orada duruyordu:

Hükümetin ve AKP'nin, yeni anayasa ile üniversitelerde türbanı serbest bırakmak istediği iyice belirginleşmişti ya... O halde "din üzerinden" vurmaya devam edilebilirdi.

Şerif Mardin ve Richard Holbrooke'tan sonra sıra Tarhan Erdem'e gelmişti.

Bu kez o kullanılacaktı.

***

Ben kampanyaları başlatan ve sürdüren medya grubunun, patronun ekonomik çıkarları için bunu yaptığını ileri sürecek değilim.

Bunu ciddi biçimde iddia edenler var elbette. Doğrudur, yanlıştır; bilemem. Kimsenin de günahını almak istemem.

Ancak şuna eminim: Bu arkadaşların niyeti, Türkiye'nin sorunlarıyla ilgili bir gerçeği, araştırma yoluyla ortaya çıkarmak değil... Siyasiideolojik ortamı sürekli olarak gergin tutmak!

Bu yolda Tarhan Erdem'in nasıl kullanıldığını yarın anlatacağım. Belki farkında değil ama tek cümle yetti bunun için.
 
emreakoz@sabah.com.tr



Bu haber 725 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,245 µs