Greenpeace Başbakanı neden kızdırdı? | " /> iyibilgi Ankara" /> Greenpeace Başbakanı neden kızdırdı? | "/> iyibilgi Ankara"/>

En Sıcak Konular

Greenpeace Başbakanı neden kızdırdı?

4 Aralık 2007 15:21 tsi
Greenpeace Başbakanı neden kızdırdı?

Kabul etmek ve şaşırmak gerekiyor ki, Başbakan Erdoğan’ın “Greenpeace”i fırçalayan konuşması pek alışıldık değildi. iyibilgi Ankara

Bu Greenpeace’in önemsiz bir örgüt olmasına anlamında değil. Ama Türk siyasi hayatının bir numaralı koltuğunda oturan bir seçilmişin, adlı adınca ve net biçimde kızarak “yeşil barış”a kızması nadir vakalardan bir tanesi.

Elbette basın bu sözleri olduğu gibi aldı ve yansıttı ama… Ama bu kızgınlığın nedeni aslına bakarsanız hala meçhul. Zira Türkiye’de ve dünyada pek çok sivil toplum örgütü, hükümet uygulamalarını ağır biçimde eleştiren beyan veya eylemlmer de bulunuyor.

Bunların o kadar azı hatta hiçbiri Başbakan ağzından eleştiriliyor ki, “neden” konusu üzerinde durmak gerekiyor. Zira siyaset tekniği açısından da bu çıkıy pek akil değil.

Eğer “Greenpeace” kızıyorsanız, yapılacak en büyük hata Başbakan’ın ağzından ismini zikretmek olur. Greenpeace bir anda hükümetin muhatabı haline geldiği gibi, temelde “gönüllü” ve “bağış” yöntemine dayanan örgüt de güçlenir.

Buna rağmen ısrarla ve altını çizerek bu konuşmanın yapılma gerekçesi iyi okunmalı. Başbakan ya objektifleri Greenpeace’in üzerine çekmek istedi (!) ya da Greenpeace Erdoğan’ı çok kızdırdı!

Yeşil Barış!

Greenpeace Avrupa, Amerika, Asya ve Pasifik'te 40 ülkedeki varlığıyla kar amacı gütmeyen bir çevre kuruluşu.

Kendi beyanlarına göre, 1971'den bu yana çevre katliamlarına karşı mücadele veriyor. Devletlerden, şirketlerden ya da siyasi partilerden bağış ve sponsorluk kabul etmiyor.  Tüm çalışmalarının kaynağını sadece bireylerden aldığı maddi ve manevi destek oluşturuyor.

Örgütün şu anda 24 ulusal ve 4 bölgesel ofisi ve bu ofislerin yaptığı çalışmaları olanaklı kılan 101 ülkede 2 milyon 800 bin destekçisi var. Genellikle şu konu başlıklarına konsantre oluyor; Okyanuslar ve yaşlı ormanların korunması, İklim değişikliğini durdurabilmek için fosil yakıtların kademeli olarak sonlandırılması ve yenilenebilir enerjilerin teşvik edilmesi, Nükleer silahlanma ve nükleer kirliliğe son verilmesi, Zehirli kimyasalların ortadan kaldırılması, Genleri ile oynanmış organizmaların doğaya bırakılmasının önlenmesi.

Dediğimiz gibi bunların hepsi Greenpeace’in kendi sözleri. Bir çok kaynakta bu tanımlamaları eleştiren ve gerçekliğini sorgulayan metinler ve iddialar da yer alıyor. Bunlara da bakmak lazım ama asıl konumuz değiller.

Başbakanı kızdırmak!

1 Aralık günü Başbakan Erdoğan, “Melen Çayı Projesi”nin açılış töreninde yani “su” ile ilgili bir düzenlemede, hadi klişe basın ağızıyla söyleyelim; Greenpeace’i yerden yere vurdu. Konuşmadaki ilgili bölüm şu; 

“………… kusura bakmasınlar Greenpeace üyeleri çıkıyor, ayaklanıyorlar. Sağa sola saldırıyorlar. 'Efendim buraya baraj yapamazsınız' Niye? 'Doğaya zarar veriyorsunuz' Biz bunu insan için yapıyoruz. İnsandan daha değerlisi mi var. Su denize akarsa anlamı var mı? Su olmazsa hastalık var. Pislik var. Beslenmede noksanlıklar var. Bizim bu suya şiddetli ihtiyacımız var. Bu başka yerden de gelmeyecek. Biz barajları yapacağız rezerve edeceğiz. En iyi şekilde kullanmaya mecburuz. Ama onlar yine de 'hayır' diyor. Çünkü her yaklaşımları ideolojik. Bundan bu işi sıyırmamız lazım.”

İlginç! Hem de birkaç yönden. Bu sözlerden Başbakan’ın “tam” olarak neye kızdığı anlaşılmıyor. Tabi en yakın ihtimal “baraj” konusu. Fakat Greenpeace’in barajlara ilişkin rezervleri elbette varsa da, yakın zaman içinde örgüt bu anlamıyla ses ve reaksiyon getiren bir eylem yapmış değil. Esasen kendi resmi sitelerinde bile baraj konusu ile ilgili taze ve dominant bir haber yok.

İkinci nokta, Başbakan’ın son cümlesi; “… Çünkü her yaklaşımları ideolojik. Bundan bu işi sıyırmamız lazım!” Bu garip bir cümle. Kastedilen, Greenpeace’in eylemlerinden “ideolojiyi” mi çıkarmak, yoksa bu enerji-su işlerinden Greenpeace’i mi çıkarmak anlaşılmıyor.

Bu Greenpeace’in bir ülkenin yöneticilerini ilk kızdırışı değil. Bir çok ülkeyi, üstelik sürekli biçimde “dürtükleyen” bir örgüt. En somut ve bilinen örneği de Fransa. Herkesin anımsayacağı gibi, Greenpeace’in meşhun gemisi “Rainbow Warrior” (Gökkuşağı Savaşçısı” bu ülkede-özel bir operasyonla-batırılmış, iş Fransız istihbaratının üzerine kalmıştı.

Greenpeace’in sorunu ne?

O halde Başbakan’ı bu denli kızdıran ne? Gerçekte Greenpeace-Türkiye’nin en sert ve muhalif olduğu konu uzun zamandır nükleer santraller. Örgüt, konuyla ilgili yasanın çıkarılması ve Sinop’ta ilkinin kurulması meselesini kafasına takmış durumda.

Yasanın TBMM’den geçerek Cumhurbaşkanlığı tarafından onanmasını takiben örgütün yaptığı açıklama şu; “Nükleer yasa, hükümetin ve Cumhurbaşkanı'nın, iklim değişikliğinden ve konunun aciliyetinden ne kadar habersiz olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bir tek çivi bile çakılmadan bu hatadan geri dönülmeli.”

Bu, Greenpeace’ın nükleer ve santrali ile ilgili konuya en basit ve sadece bir bakışı. Örgüt, uzun zamandır bu konunun üzerine biteviye gidiyor ve Türkiye özelinde nükleer silahlardan santrallere kadar her alanında eylem yapıp bildiri yayınlıyor. Son ve seri aktivitelerinin neredeyse tamamı da buna yönelik.

Öyle ki bazı çalışmalarında nükleer santralin yapılmasında yabancı firmaların da “katkısı” olduğu iddialarını da dillendiriyor.

Bu Başbakan kızgınlığına neden olabilecek ihtimallerden biri. Bir başka olasılık da Greenpeace’in diğer ülkelerdeki partnerleri eliyle ama yine nükleer konusunda Türkiye’ye baskı yapmış olma olasılığı.

Bu tezi destekleyen bir kanıt yok. Ama örgütün özellikle Avrupa’da güçlü lobi bağlantıları biliniyor.

Son bir ilginç nokta da şu: örgüt Başbakan’ın bu çıkışına-bizim görebildiğimiz kadarı ile, atlamışsak hemen eklemeye hazarız-bir yanıt vermemiş olması. İlginçliği iki nedenden; bir, hiçbir sivil toplum örgütü bu fırsatı kaçırmaz, iki, yeşil barış risk alan eylemleri ile biliniyor. Kuşkusuz Batı’daki kardeşleri kadar Türkiye’de güçlü değil ama yine de Başbakan karşısında gerilemesi/sesiz kalması şaşırtıcı.

www.iyibilgi.com Ankara



Bu haber 2,478 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,637 µs