En Sıcak Konular

'Köşesini kimin yazdığını bilmeyen yazarlar var!'

4 Aralık 2007 09:29 tsi
'Köşesini kimin yazdığını bilmeyen yazarlar var!' Basın camiasında sıkça duyulan bir söz vardır, "Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur" Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil, Türkiye'de isteyen herkesin yapabileceği üç mesleği açıkladığı yazısında, bu mesleklerden birinin de gazetecilik olduğunu iddia edyor. Özd

Yılmaz Özdil/Hürriyet

Gazeteci karnesi

Gazeteciler tartışılıyor...

- Şu iyi.


- Bu kötü.

- Falanca bizden.

- Filanca değil.


Niye biliyor musunuz?

*

Türkiye'de "üç hayati işi" canı çeken herkes yapabilir de, ondan...

Siyaset.

Müteahhitlik.

Gazetecilik.

*

Mesela, yoldan geçen bir avukatı, kolundan tutup, "gel şunu değiştir" diye, böbrek nakli ameliyatına sokamazsınız... Veya, bir cerrahı yakalayıp, "iddianameyi yazıver" diye, savcılık makamına oturtamazsınız...

Balıkçı, jeofizik bilmez.

Türkücü, statik hesabından anlamaz.

Ama...

Bunların hepsi, gazeteci, siyasetçi ya da müteahhit olabiliyor bu ülkede.

*

Onun için...

Binalarımız çöküyor.

Onun için...

Başbakan, "20 milyon satan bir gazete" yapılabileceğini düşünüyor.

"İstesem, en yüksek gökdeleni yaparım" da diyebilirdi.

*

Onun için TMSF müfettişleri bile gazete yönetebileceğini sanıyor ve yönetiyor. Onun için imam, köşe yazabiliyor. Onun için tavernacı, futbol yorumluyor. Onun için cebinde sarı basın kartı taşıyan bakkal var.

*

"Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur"
palavrası da, buradan çıkmıştır zaten...

Hiçbir "bilimsel kritere" dayanmadığı için, "ana rahmi"ne dayandırılır!

*

Sorun tanıdığınız varsa, "o haberi neden 5 sütun ya da 6 sütun değil de, 7 sütun verdin" diye, mantıklı cevap veremez. "Niye senin logon, yeşil-kırmızı değil de, mavi-siyah" de, açıklayamaz... Bilmez ki okur, mesela, askerlik üzerine atıp tutanların hangileri askerlik yapmıştır, hangileri raporludur... Düne kadar adı bile geçmeyen insanlar, nasıl olur da, başyazar olur, genel yayın yönetmeni olur, merak etmez... Okuduğu haberleri anchormanler mi hazırlar?

Bakın acı bir örnek vereyim...

Daha önce çalıştığım "çok önemli" bir gazetede, iki yazar vardı. İkisi de ödüllü, ikisi de ağır abi, ikisi de cemiyet üyesi... Ama, yazılarını kendileri değil, başkaları yazıyordu!

Bir gün "meslek ahlakı" üzerine kavga ettiler aralarında... Biri dedi ki, "Yazılarını kendin bile yazmıyorsun, ne konuşuyorsun?" Öbürü cevap verdi: "Ben hiç olmazsa, yazılarımı kimin yazdığını biliyorum, sen onu da bilmiyorsun!"

*

Gazetecilik meslek değildir.

Tartışılmayan gerçek bu.



Bu haber 473 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,000 µs