En Sıcak Konular

"Ordu-Millet değil, Ordu-Devlet"?

0 0 0000 00:00 tsi
"Komutanların görevlerini devir-teslim törenleri bir hafta devam etmiş ve bu törenlere Cumhurbaşkanı, Başbakan başta olmak üzere bütün erkân-ı devlet katılmışsa; artık bu tablo 'Ordu-Millet' olmakla izah edilemez; ortada 'Ordu-Devlet' var demektir."

Radikal Gazetesi'nden Hasan Celal Güzel'in yazısı:

Komutanlar ve izlenimler

'Zafer Haftası'nı ve '30 Ağustos Zafer Bayramı'nı, millî heyecanımız ve duygularımız kabararak kutladık. Dünyanın en güzel bayrağı olan 'Türk Bayrağı'nı doya doya dalgalandırdık. Bu topraklar üzerinde, Malazgirt'ten Büyük Taarruz'a, Alparslan'dan Atatürk'e uzanan bin yıllık şerefli tarihimizi gururla yâd ettik. Aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri Günü olarak kutlanan bugünde, kahraman ordumuzla ve yiğit komutanlarımızla iftihar ettik...

* * *

İyi de, lûtfen söyler misiniz, hangi gelişmiş demokratik ülkede komutanların devir-teslim merasimi, bizde olduğu gibi, günlerce gündemin başköşesinde kurulur? Bırakınız bunu, demokrasiyle yönetilen hangi ülkede, vatandaşlar Genelkurmay Başkanı'nın ve kuvvet komutanlarının ismini bilebilirler?...

Yanlış anlamayınız, elbette değerli olduklarına inandığımız komutanlarımıza bu ilgiyi çok görmüyoruz. Ne de olsa serde 'Ordu-Millet' geleneği var. Lâkin, eğer bir ülkede koca bir ay boyunca bu konuşuluyorsa; daha bir yıl öncesinden kimin Genelkurmay Başkanı olacağı tartışılmaya başlanmışsa; komutanların görevlerini devir-teslim törenleri bir hafta devam etmiş ve bu törenlere Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan başta olmak üzere bütün erkân-ı devlet katılmışsa; artık bu tablo 'Ordu-Millet' olmakla izah edilemez; ortada 'Ordu-Devlet' var demektir.

* * *

Hep yazıyoruz; bu 'Ordu-Devlet' özelliği, bize mahsus, bizim şartlarımıza uyarlanmış, hoşgörüyle karşılanması gereken bir yazgı değil, rejimi yarı 'militarist' hâle getiren ve demokrasiden uzaklaştıran bir olgudur.

Düşününüz bir kere, Genelkurmay Başkanlığı'na yeni atanan bir orgeneral, tamamen siyasî iradenin yetkisinde olan konularda kesin hüküm ifade eden sözler söyleyebilir mi?

Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, 'Ben varken kimse bedelli askerlik yaptıramaz'; 'Kıbrıs'tan asker çektiremez' anlamında dayatmalar yapabiliyor. Bir taraftan, 'Askerin iç siyasetle ilgisi yoktur ve olmamalıdır' (Dış siyasetle ilgisi var mıdır?) diyor; diğer taraftan, Cumhuriyet'i koruma ve kollamanın siyaset değil ordunun görevi olduğunu vurgulayarak bu konuda siyasete yol açmış oluyor. Zaten, bugüne kadar ordu siyasete, hep 'Cumhuriyetin temel ilkelerine sahip çıkmak' gerekçesiyle müdahale etmiştir.

* * *

Büyükanıt Paşa'nın, 'bedelli askerlik' ve 'Kıbrıs' konusundaki görüşlerine aynen katılıyoruz. Ancak, bu konudaki görüşlerini kamuoyu önünde 'dayatma' yapar gibi değil, askerî çerçevede kalarak meşrû zeminlerde Başbakan'a ve Hükûmet'e arz etmesi gerekirdi.

Ayrıca, şehit dedesini bile karalayan internet korsanlarının hepimizi üzen ve yaralayan saldırılarını gündeme getirmesi, bizce çok önemli mesajlar ihtiva eden konuşmasının ağırlığına uymamıştır.

* * *

Özkök Paşa, antidemokratik eğilimlerin olduğu bir dönemde Genelkurmay Başkanlığı görevini dirayetle ifa etmiş ve 'demokrat' bir asker olarak 'Devlet Üstün Hizmet Madalyası'nı hak etmiştir.

* * *

Büyükanıt Paşa, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü ve bölücü terörle mücadele konusundaki kararlı tavrıyla yüreğimize su serpmiştir. Bu konudaki tesbitlerine tamı tamına katılıyoruz.

Ancak, artık kabak tadı veren 'irtica' hikâyesinin 'Türkiye'nin bütünlüğü' gibi hayatî önemdeki bir konuyla eşdeğer şekilde ele alınması, bu alandaki 'tarihî yanılgı'nın devam ettiğini göstermektedir.

* * *

Sonuç olarak, bu konuşmalardan aldığımız izlenim, Türk demokrasisinin üzerindeki 'militarist vesayet'in bir müddet daha süreceği şeklindedir.
Org. Büyükanıt, işin başında 'kedinin bacağını ayırmıştır'.



Bu haber 333 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,278 µs