En Sıcak Konular

Yine CHP'li kadın vekiller, yine türban

3 Aralık 2007 17:51 tsi
Yine CHP'li kadın vekiller, yine türban
Meclis'te bazı milletvekillerinin odalarına dağıtılan, "Haber Ajanda" dergisinin Kasım ayı sayısında türban propagandası yapılmasına kadın milletvekillerinden tepki geldi.

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, ANKA'ya yaptığı açıklamada, ülkede örtünme oranının hızla arttığına dikkat çekerek, türbanın kültürel bir örtünme olmadığına dikkat çekti. Arıtman, "Geleneksel bir örtünme tarzımız var. İslam öncesi örtünme şeklimiz var. Tesettür kapsamında değildir. Siyasal amaçta kullanılmıyor. Siyasal olan ise türbanlı örtünmedir. Türban, Türkiye vatandaşlarının kültürel ve geleneksel olmayan bize dışardan ihraç edilen bir örtünme şeklidir" dedi. Arıtman şöyle dedi :

"AKP hükümetleri döneminde ve araştırmalar gösteriyor ki örtünme hızla yayılıyor. Bir toplumsal baskı söz konusu. AKP döneminde cumhurbaşkanı başbakan ve bakanların eşlerinin başının örtülü olması nedeniyle toplumda bir rol model oluşuyor."

KADINLAR İKİNCİLLEŞTİRİLİYOR

CHP'li Arıtman, toplumsal önderlerin bu konuda büyük rol oynadığına işaret ederek şöyle konuştu:

"Bir baba kızının, erkek eşinin kapanmasını isterken, devletin başında bulunanların eşlerini örnek göstererek aile baskısı haline getiriyorlar. Özendirici oluyor. Kimlik reşidini bulamayan kız çocukları toplumsal önderleri örnek alıyorlar. Bir zamanlar, Prenses Diana'nın saç modeli, Tansu Çiller'in şalları moda olmuştu. Bu toplumsal önderliğe bir örnektir. Bu toplumsal baskı genç nüfusu etkiliyor. Önce toplumsal ardından da aile baskısı oluyor."

Erkekler kadına türban baskısı yaptığını öne süren Arıtman, erkek yazarların da bu konuda yoğun bir propaganda eğilimi içerisine girdiklerini savundu.

"Türban bir siyasal simgedir" diyen Arıtman, "Kadının türban konusunda aldığı baskı yetmezmiş gibi kadınlar ikincilleştiriliyor. Son yıllarda kadın eşit birey konumundan çıkarılıyor. Türban erkek egemenliğinin bir simgesidir. Bu sadece Siyasal İslam projesi değil, aynı zamanda kadını ikincileştirme projesidir" dedi.

SÜREÇ 22 TEMMUZ'DAN SONRA BAŞLADI

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter de türban propagandasının 22 Temmuz seçimlerinden sonra açıkça ivme kazandığına dikkat çekerek, İmam Hatipli bir kız öğrencisinin katıldığı ödül törenini de örnek gösterdi.

Serter, kadın milletvekillerinin hangi partiden olursa olsun, kadınlara yönelik tehdit unsuru taşıyan türbana karşı çıkmaları gerektiğini ifade etti.

Serter, "Devletin en üst düzeyde görev alanların eşlerinin başının kapalı olması toplumda bir rol model oluşturuyor. Onun için kadın haklarına sahip çıkan herkesin, türbanın bir kıyafet özgürlüğü değil, karşıt bir görüş olduğunu savunmaları gerekir. Kadının başını örtmesine zorlanması bir ayırımcılıktır" dedi.

DİNİ KONULARDA ERKEKTEN ÇOK KADINA BASKI UYGULANIYOR

DTP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata da, söz konusu dergiyi okumadığını belirterek, türbanla ilgili gerek şahsi gerekse parti olarak, kadın insan haklarını savunduklarını söyledi.

"Din ve vicdan özgürlüğü vardır. Din ve inanç konularında erkekten çok kadına baskı yapılıyor" görüşünü savunan Akat, "Eğer bu özgürlük kısıtlanıyorsa, varsa hükümlerin engellenmesini isteriz. Kadının türban takmaya zorlanmasını kadın insan hakları olarak ele alıyoruz. Burada kadın insan haklarının engeli söz konusudur. Dini konularda erkekten çok kadına baskı yapılıyor" dedi.

TARTIŞMA ÇIKARAN DERGİ

Meclis'te bazı milletvekillerinin odalarına dağıtılan, "Haber Ajanda" dergisinin Kasım ayı sayısında türban propagandası yapıldı. Derginin büyük bölümünde "başörtüsünü" savunan yazılara yer verildi. Dergide AKP İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın, "Başörtüsü Mucizesi" yazısı da yer aldı.

GÜNDEMİN KIDEMLİ KONUĞU

Derginin "Kıdemli Konuğu" olarak şair, yazar Abdurrahim Karakoç'un, "Başörtüsü" başlıklı yazısına yer verildi. Karakoç, türban kelimesi ile ilgili olarak, "Allah'a ve vahiye inanmayan Fransız muhitleri şeytanca bir yol tutturdular, hep 'türban' demeyi yeğliyorlar" dedi.

Karakoç, "Kartel medyasının kart cahillerinin" laikliği susturucu olarak kullandıklarını, Türkiye'nin düşmanlarından değil, başörtülülerinden ilahi okuyanlardan ve oruç tutanlardan rahatsız olduklarını öne sürerek şu görüşleri savundu:

"(Ya bunlar bir gün başı açıkları taciz ederlerse..) Bre ahmaklar, varsayım üzerine bina inşa edilmez. Hani sizin memesi, kalçası, göbeği açık yakınlarınız bugüne değin hiç taciz edildi mi? Hani siz de demokrattınız! Hani köpeğe bile zulmetmeyi sevmezdiniz! Korkmayın! Ben size teminat veriyorum. Hanımlarınızı, kızlarınızı ana üryan yaparak sokaklarda istediğiniz kadar gezdirebilirsiniz. Eğer taciz vaki olursa, mutlaka batıcı zıpır gençlerden olur."

ETEK BOYLARI

Karakoç, "Etini teşhir eden ilerici bayanların her sene etek boylarını bir miktar daha kısaltmalarına karışan var mı?" diye sorarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yok değil mi, köpeğini kaşımakla mağrur, pis bir köpeğe babalık yapan adam. İnce kalasa da soralım: Sizin atolyede budaklı ağaçlarınızı 'devrimci' ilan etmenize hiç müdahale eden oluyor mu? OlmuyorÂ…Bunu hepiniz biliyorsunuz mesala bayanlarınızı kilotsuz dolaştırsanız, sizin zampara çocuklarınız hariç, bir başkası yönünü döndürüp bakmaz."

BAŞÖRTÜLÜ ÇIPLAKLAR

Dergide, Mehmet Emin Genç imzasıyla, "Başörtülü Çıplaklar" başlığı ile yayınlanan yazıda, başörtüsünün imam alameti olduğu ifade edildi. Genç, başörtüsünün aynı zamanda, "Başörtüsü, Allah'ın emri olmasının yanında, nice hikmetleri de olan, Müslümanın vazgecemeyeceği bir kıyafettir" dedi.

Genç, kişinin dili aracılığı ile konuştuğu gibi, elbisesi aracılığı ile de konuştuğunu belirterek, örtünen kişinin kıyafetiyle, "kibarca" şu mesajı verdiğini söyledi:

"Bana, benim dişiliğe bakma. Ben Allah'tan korkan bir Müslümanım. (Â…)Yanlış kıyafetim ve hatalı davranışım yüzünden de başka erkekleri günaha davet ederek, mülkün sahibine ihanet edemem! Kıyafet tercihimle ilan ediyorum ki, yabancı erkeklerin bana bakmasını istemiyorum."

BAŞÖRTÜSÜ ÇAYA ÇORBAYA LİMON GİBİ

AKP İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın da kaleme aldığı yazısında, "Başörtüsünün" her derde deva olacağı mesajını verdi. Ayva, yazısında "Bu yazının başlığı, 'Başörtüsü Mucizesi" idi. Çünkü bu başörtüsü öyle bir şey ki, 'çaya, çorbaya limon' gibi her derde deva mübarekÂ… Topluca verilen anlamlar nedeniyle pek çok yerde derde derman oluyor. Eğer bir bürokratın eşi başörtülü ise ilerlememesi veya kötü şartlarda görev yapması için al sana bal gibi gerekçeÂ…" dedi.

 
8 sütun



Bu haber 999 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,610 µs