En Sıcak Konular

Onlar daha da küçük Tevhide!

3 Aralık 2007 11:25 tsi
Onlar daha da küçük Tevhide! Milliyet gazetesi yazarı Ece Temelkuran, 30 Kasım'da bir yazı yazdı. Temelkuran, yazıda, Adana'nın Kozan ilçesinde düzenlenen kompozisyon yarışmasında başörtüsüyle geldiği için birincilik ödülünü alamayan Tevhide Kütük'ün rol yaptığını belirtti. Taraf

Yıldıray Oğur/ Taraf

Onlar Daha da Küçük Tevhide

Kozan Milli Eğitim Müdürlüğü bu kez kendini aşıp "Türkiye’miz ve Türkiyemiz'in Kemalist-sol kırması ideolojiden çektikleri?" konulu bir kompozisyon yarışması açarsa ne olur katılma Tevhide. Biliyoruz ki iyi yazıyorsun ama bu 'kompozisyonu' anlamaya senin şahane komposizyonların da yetmeyecektir .

Peki Bağcılar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün düzenlediği "Statükocu bir gazetenin romantik solcu kadrosunda istihdam edilmek?" başlıklı kompozisyon yarışmasını duydun mu? Katılmayasın diye sana duyurmamışlardır. Son başvuru tarihi çoktan geçti hatta birinci olan kompozisyon 30 Kasım Cuma günü 'O daha çok küçük' başlığıyla Milliyet gazetesinde yayımlandı.

Diyorum ki "Bir solcu olmalı, en güzel şey bu dünya da sol" başlıklı yazısıyla birincilik ödülünü alan yazarın ödül töreni Kozan'da yapılsaydı; daha önce de "Cumhuriyet mitingleri: Aslında orta sınıf çılgın muhalif olmuş haberiniz yok" başlıklı kompozisyonlarıyla garnizon ödüllerini toplayan yazarın bu sempatik solcu yaramazlıklarını komutan ve kaymakam hoş görürdü herhalde.

Başöğretmenden bahsetmiştin, limonlu çay içen, yelekli, saçları arkadan örgülü, fedakar cumhuriyet öğretmeni ikonuna övgüler düzmüştün ama linç tanrısı kendisine adanan tüm bu hediyelerle tatmin olmamış, ağlayarak ödülünü isteyen küçük bir kızı "Allah'ın kılıcı" ilan edivermişti bile. "Başörtüsü yüzünden zulüm gören kız çocuğu rolünü oynamayı sana öğretenler", "seni ajitasyonu artırmak için yalnız başına bırakarak komutanın karşısına çıkmayan baban" (İnsaf adam salonda bile değildi ki. 28 Şubat'ta Çevik Bir'in ünlü Milliyet ziyaretinde karşısına çıkanlar olmuş muydu?) , "o koşullarda başörtüsü takmaman gerektiğini, takınca başına neler geleceğini biliyor olman gereken sen" suçluydunuz. Sadece sen küçük olduğun için ceza ehliyetin yok, tahliye olabilirsin bu davadan. Ama gerisi İstiklal Mahkemelik. Özellikle de "bilmen gereken o koşulları sana öğretememiş olan Milli Eğitim Müdürü. Talim terbiye sistemimizin en büyük vazifesi genç dimağlara o koşulları öğretmek, hadlerini bildirmektir halbuki. Liseye gelmişsin ve kimse sana başörtülü bir imam hatipli olarak bu ülkede yazar olamayacağını öğretememiş. Eğitim sistemimiz iflas etmiş demektir.

Çalışsaydı sistem sahiden; kahramanları sorulduğunda Atatürk ve onun hapse tıktığı Nazım Hikmet diyenlerin ilelebet bize özgü kalacak sürrealist kompozisyonunun her zaman yarışmasız birinci olduğunu önceden bilir, Adana'nın Kozan'ında Rousseau'luğa soyunup "Yetişmeli elin taa Doğulara, Batılara, Kuzeylere ve Güneylere. Hatta dünyanın dört bir yanına. Fakat ülkeler değil, gönüller fethetmelisin." gibi evrensel laflar etmezdin.

Aynı zamanı paylaştığın ve en büyük kompozisyon yarışmasında birinci olan Orhan Pamuk'u da çekememiştik bu yüzden. Büyük yazarların kaderleri ortak. Merak etme çalışılmış o devlet operasyonuyla seni kürsüden indirenler o gün ezkaza İsveç'te o salonda olsalardı Orhan Pamuk'a da senden farklı muamele etmezlerdi.

"Sadece 24 Kasımlarda değil, Şubatlarda, Nisanlarda da hatırlanmalı öğretmenin değeri" derken de verdiğin gizli mesajı kaçırmadık zannetme. Kemalist-solun 28 Şubat, 27 Nisan bayramlarına attığın çamurdur kompozisyon şampiyonundan sana geri fırlatılan.

Politik bir aktivist olarak direnişin takdir ediliyor, mutlu olabilirsin. Ama Paris'te isyan eden göçmen çocukların ardından yazılan "Paris bu akşam bomboş. Çocuklar şehrin etrafında ateşler yakıyorlar yine. Sarışın turist kızlar kikirdeşiyorlar bir striptiz dükkânının önünde..." türü Can Dündar belgesel repliklerine kanıp sakın ola ki Kozan'da imam hatipli arkadaşların senin olay için üç beş araba yakmasınlar sokakların ortasında. Siz daha çocuksunuz, kandırılmışsınız ama ardınızdan kimse Che romantizmi yapmaz. Onlar hem iktidardır hem muhalefet. Onlar Paris'te Robes Pierre'dirler, Kozan'da Sarkozy.



Bu haber 3,552 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,128 µs