En Sıcak Konular

Çölaşan'dan şok iddialar!

30 Kasım 2007 13:51 tsi
Çölaşan'dan şok iddialar! Emin Çölaşan siyasete girecek mi? Emine Erdoğan ve Hayrunnisa Gül arasında ne var? Başbakan Erdoğan neden tövbe etmeli?.. Hürriyet'ten de ayrıldıktan sonra dili daha da sertleşen Emin Çölaşan, çarpıcı sorulara çarpıcı yanıtlar verdi.

Emin Özgönül/ Gazeteport

Yaklaşık 3,5 aydır fiilen medya dışında olan gazeteci-yazar Emin Çölaşan ‘’Şimdilik benim soluğumu kestiler ama ben yıllarca gelmiş geçmiş muhalefet partilerinden bile daha etkin muhalefet yaptım. O nedenle de siyasete girmeyi hiç düşünmedim’’ dedi. Çölaşan GAZETEPORT’a verdiği röportajın ikinci bölümünde de politika ve güncel gelişmeler konularındaki soruları cevaplandırdı:

GP: Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasına şiddetle karşı çıktınız. Şimdi o makamdaki icraatını nasıl değerlendiriyorsunuz?

ÇÖLAŞAN: Ben kendisine de karşı çıktım ama asıl karşı çıktığım, Atatürk’ün makamına sonunda türbanlı, başı bağlı birini, karısı kimliği ile özellikle oraya çıkarmış olmasındandır. 2l. yüzyıl Türkiye’sine yakışan bir manzara değildir. Müslümanlığın, kutsal bir dinin, bir bez parçasına indirgenmiş olmasının en son göstergesidir. Şu devlet protokolüne bir bakınız. İlk dört arasında Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın karılarının başları bağlı, bir tek Meclis Başkanı’nın karısı normal. Bunların elinde ve yönetiminde nerelere sürüklendiğimizin en güzel kanıtıdır. Abdullah Bey’in icraatına gelince, iktidarın noteri olacak, ancak kamuoyuna biraz şirin ve aktif görünmeye kalkışacaktır. Yaptığı da zaten budur. Hepsi o kadar!

"KADINLAR KAVGASI"

GP: Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül, Emine Erdoğan ile de Hayrinüsa Gül arasında Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra bir soğukluk olduğu iddiaları için ne dersiniz?

ÇÖLAŞAN : Bu son derece normaldir. Eğer aksi olsaydı eşyanın tabiatına aykırı olurdu. Recep Tayyip Erdoğan, kendi üzerinde otorite kabul etmeyen biridir. Bay Abdullah Gül ise şimdi onun üstü olmuştur. Üstelik yabancı dil bilmektedir. Özellikle yabancı konukların olduğu ortamları düşünün... Abdullah Bey İngilizce konuşuyor ve aynı yerde Bay Erdoğan konuşulanları anlamıyor ve tercüman kullanıyor. Bu basit ortamda bile komplekse kapılmaması mümkün değildir. Karılarının birbirlerinden hiç hoşlanmadığı, hatta konuşmadıkları, kendilerine en yakın kişiler tarafından bizzat bana anlatıldı. Çok yakında ‘Kadınlar Kavgası’ isimli güzel bir dizi izlemeye başlayabiliriz!

GP: Başbakan partisinin son Kızılcahamam toplantısında medyaya yüklendi. 5 milyon 200 bin civarındaki toplam tirajı 3 milyon olarak telaffuz etti. ‘Gazeteci takımı’ dedi. Başbakanın bu tavrını nasıl değerlendirdiniz?

ÇÖLAŞAN: Tamamen göstermeliktir. Medyayı eleştirirken tövbe desin. Bunları söylerken Allah’tan korkmak ve kuldan utanmak gerekir. Medyanın tamamına yakını kendi partisinin, iktidarının emir ve hizmetindedir. Medya ‘başarıyla’ korkutulmuş ve sindirilmiştir. Medyanın hangi para babası patronu ve onların emrindeki medya kuruluşları iktidarı adam gibi eleştirebiliyor? Medya boşuna vıcık vıcık magazine kaymıyor. İnanmayanlar açsın gazeteleri de görsün şu manşetleri. Bay Erdoğan yapmasın etmesin, eylemesin! Yatsın kalksın, emrindeki medya için her gün Allah’a dua etsin, daha nice başarılar dilesin.

UTANÇ MADALYASI

GP: Geçtiğimiz günlerin en tartışmalı konularından biri de Suudi Kralına devlet şeref madalyası verilmesi, Erdoğan ve Gül’ün kendisini otelde ziyaret etmesiydi.

ÇÖLAŞAN: O kişiye devletin şeref madalyası verilmesi, tam bir utanç olayıdır. Üstelik bu işin hem yasasına, hem de yönetmeliğine tamamen aykırıdır. Avukat Tezcan Çakır bu kararın iptali için Danıştay’da dava açtı. Bakalım ne sonuç çıkacak? Şimdi az önce söylediğim olaya tekrar döneyim. Bu madalya rezaletinin üzerine medyamız gitti mi? Elbette gitmedi. Gidemezdi. Onları karşısına alamazdı. Korkmak işte budur.

GP: Genelkurmay Nisan ayında talep etti ama sınır ötesi operasyon tezkeresi Ekim ayında çıktı. Hükümet sizce neyi bekliyor? Bölgede kar da başladı. Artık operasyon zor mu?

ÇÖLAŞAN: Hükümetin hiçbir şey yapmasının mümkün olmadığını ilk günden beri Pazar sabahları ART’deki söyleşilerde ısrarla vurguladım. ABD, AB ve Bush’tan icazet almadığı sürece yapamaz. Nitekim alamadı. Şimdi iktidar yanlısı basın sürekli bir bombardıman yapıyor. Kuzey Irak Kürt yönetimi PKK’ya karşıymış, onu durduruyormuş falan filan. Bunlar yutturmaca ve uyutmacadır. Türk milleti bir kez daha kandırılmaktadır. ABD hem bize, hem Kürtlere oynuyor. İkili oynuyor. Operasyon yapılmamasının tek nedeni, yabancı ülkelerden icazet gelmemiş olmasıdır. Kimse kimse kandırmaya yeltenmesin. Haa, operasyon olursa sonucu ne olur? O da tartışılması gereken ayrı bir konudur.

GP: Meclis’teki muhalefet partileri CHP ve MHP’yi nasıl değerlendiriyorsunuz?

ÇÖLAŞAN: Muhalefet yapmaktan aciz, muhalefet yapamayan ve AKP’nin ekmeğine sürekli yağ süren, adeta AKP için çalışan iki muhalefet partisi olarak değerlendiriyorum. Bunlara karşı muhalefet Salı günleri Meclis’te yapılan Grup toplantılarında haftada bir nutuk atmakla yapılmaz. İnanın, şu anda bir muhalefet partisinin yetkilisi olsaydım, hele Meclis’te temsil edilen bir partinin yetkilisi olsaydım, iktidarı en az 50 konuda silkeler ve bütün Türkiye’den ses getirirdim. Ne yazık ki aciz, verimsiz bir muhalefetle yüz yüzeyiz. CHP zaten bitik durumda. MHP de aynen onun yolunda. Biz de olanları dehşet ve hayretle izliyoruz!

SİYASET BANA GÖRE DEĞİL

GP: Siyasete girmeyi düşündünüz mü? Ya da bundan sonra düşünüyor musunuz?

ÇÖLAŞAN: Hayır, hiçbir zaman düşünmedim ve bundan sonrası için de düşünmem. Ben gazeteci olarak gelmiş geçmiş tüm muhalefet partilerinden çok daha anlamlı, tutarlı, kitleleri etkileyen muhalefet yaptım ama soluğumu şimdilik kestiler.

GP: Kemal Unakıtan, Maliye Bakanı kimliği ile basın açısından hala dokunulmazlık sahibi mi?

ÇÖLAŞAN: Bir numaralı dokunulmaz Recep Tayyip. İki numara Kemal Unakıtan. Üç numara TMSF...Çünkü medya patronlarının bu üçlüden doğrudan veya dolaylı korkunç beklentileri, çıkarları var. Patronların çıkar piyasasında milyarlarca dolar, katrilyonlar dönüyor. Kendi tekerine hangi medya patronu çomak sokabilir? Eşyanın tabiatına aykırıdır!
 
YAŞAR ÇALLI, PORTRESİNİ YAPIYOR

Gazeteci Emin Çölaşan bugünlerde ünlü ressam Yaşar Çallı’ya poz veriyor. Atatürk’ten günümüze Cumhurbaşkanları ve TBMM Başkanlarının portrelerini yapan Çallı, şimdi de Çölaşan’ın yağlı boya portresi için çalışıyor. Çölaşan bu konuda da ‘’ Yaşar Çallı yıllardır ısrar ediyordu. Vaktim olmadığı için hep olumsuz cevap verdim. Şimdi vaktim de var, haftada iki gün stüdyosuna gidiyorum ve benim yağlı boya portre resmimi yapıyor. Henüz işin başındayız. İlk çizimler yapılıyor. Ressama poz vermek de zor işmiş. Öyle koltukta hareketsiz oturmaya çalışıyorum. Sayın Çallı beni rahatlatıcı sohbetler yapıyor . Kendisi çok yetenekli bir sanatçı. Bakalım portremiz nasıl olacak ?‘’ dedi.



Bu haber 801 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,646 µs