En Sıcak Konular

Aykırı ressamdan hükümete "demokrat" övgüsü

29 Kasım 2007 14:50 tsi
Aykırı ressamdan hükümete Modernist ressam Mehmet Güleryüz ilginç çıkışlarına yenisini ekledi. İlginç resimleri, ilginç fikirleri, yayınlanan renkli biyografisiyle sanat gündeminde ayrıksı yeri olan Güleryüz, hükümet için de "sağduyulu davranıyor" dedi.

Ressam Mehmet Güleryüz'den KÜRT sorununa sanatsal yaklaşım ve hükümete sınırötesi desteği... Mehmet Güleryüz, halkın sınırı geçmek istediğini, hükümetin ise 'demokrat' ve 'sağduyulu' davrandığını söyledi ve ekledi: Çocuklara asker üniforması giydirmenin de kan davasından farkı yok.

Resimleriyle öne çıkan, ancak sanatın birçok dalında çalışmaları olan Mehmet Güleryüz’ün ‘Oradan Oraya’ isimli heykel sergisi, dün Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’nde açıldı. Güleryüz ile bu yolculuğu ve siyaseti konuştuk. İşte sanatçının Türkiye ve kat ettiği yol ile ilgili değerlendirmeleri:

Göçebelik, aslında bizim toplumsal yapımızı tarif ediyor. ‘Oradan Oraya’ sergisi de, bizim tarihsel vasfımızı tanımlıyor. Hâlâ yerleşik bir toplum olamadık. Bu toplumun böyle bir yüzü var. Merkezden uzak kalan bu yüz, eksiklerini başka yerde gidermeye çalışıyor, karşılanamayan ihtiyaçlarını başka yerde arıyor. Kişisel olarak ben de oradan oraya gittim.

TOPLUM ‘SINIRI GEÇMEK’ İSTİYOR

Toplum şu anda da bir sefer psikolojisinde. Örneğin, Haçlı Seferleri’nden sonra Avrupa hiç fetih seferine çıkmadı. Ancak bizim toplumda böyle bir alışkanlık var. O nedenle toplumun fertleri Irak’a yapılması düşünülen askeri harekata sıcak bakıyor, hatta destekliyor.

Türkiye’de artık darbe yapılmaz, yapılmamalı. Çünkü artık daha demokratiğiz. Ülkenin şu anda daha demokrat olduğunu, devletin tüm birimleri ve güçleri de kabul ediyor. Demokratik olmanın ilk şartı, laiklik. Önce demokrat, sonra laik olunmaz. Bu da ancak hukuk devleti içinde gerçekleştirilir.

ÇOCUĞA ÜNİFORMA GİYDİRMEYİN

Türkiye’de gündem değişmiyor, 21 yıl önce yaptığım ‘Yarış Arabası’, bugüne daha çok oturuyor. Aydın’ın yerini ise militer düşünce aldı. İktidar tezkereyi okurken üçüncü kol da otostop yapıyor. Her an gidilen, gidilmek istenen yolun tersine de gidilebilir. Toplumu Irak’a girilmesini istedikleri için de suçlayamayız, şehitleri var, insanlar böyle militerleşiyor.

Çocuklara asker elbisesi giydirilmesine karşıyım. Onlara öç psikolojisi aşılıyorlar. Ebeveynler, çocukların geleceğini ve kararlarını bugünden etkilemeye kalkmamalı. Bu nefreti aşılamanın kan davasından bir farkı yok. Bu dünyada birlikte yaşamayı becerebilmeliyiz.

GAZETE KAĞIDINDAN HEYKEL

1995’te “Bosna İçin İnsanlık Girişimi”yle işgal altındaki kente destek olmak için oraya gittim. Irak’a gitmeyi de daha ABD bölgeyi işgal etmeden önce planlıyordum. Orada sanatçı arkadaşlarımın içinde bulunduğu ortamı görmek ve yaşamak istedim. Ancak orada insan hayatı da dahil hiçbir şeye saygı duyulmuyor. Tarihe de saygı duyulmadı, dünyanın en zengin müzesi yağmalandı.

Kağıt hamurunun kullanıldığı ‘papier mache’ tekniği, 70’li yıllarda sadece Türkiye için değil, Paris için bile avangard bir malzemeydi. Dönemdaşlarımın, mermer, taş ve alçıdan başka bir şey yapmak akıllarına gelmedi.

GÜNEYDOĞU’NUN ONURU GERİ VERİLMELİ

‘Sıkıştırılmış Maymun’ isimli eser, hakları ve onuru elinden alınmışları temsil ediyor. Bu ülkede öncelikle Güneydoğu insanının onurunu geri verilmesi gerekiyor. Bu eserin amacı da, bu fikri anlatmak. Sanat, lafı eveleyip gevelememeli, ne söyleyecekse açık seçik söylemeli.

YARIŞ ARABASI GÜNDEMİN AYNASI

‘Yarış arabası’ isimli eserde de sürekli bir gidiş hali var. Bu aslında bir Türkiye metaforu. Bu eser, 1986’da yaptığım bir resmin heykeli. O resmi yaptığımda, şoför iktidarı temsil ediyordu, yolun gidişatına da aydınlar karar veriyordu. Bugün, yola karar verenler değişti. O figür artık belirgin bir Türkiye haritasına bakıyor ve üzerinde konuşulan sınırı inceliyor. O yola karar vermeye çalışıyor, bizim sınır endişelerimizi taşıyor. Parmak da zaten Musul’u, sınırın öte yanını gösteriyor.

Bu eser, askeri darbeye cevap

Güleryüz, “‘İşkenceci’ isimli eser, Türk tarihinin bir dönemini yansıtıyor. 1973’te Paris’te yaptığım eserde, Türkiye’deki olayları yansıttım. O sırada bunu yapmam pahalıya mal olabilirdi ama ben bunu göze almıştım” diyor. Levent Çalıkoğlu da, ‘İşkenceci’ için şu yorumu yapıyor: Bu eser, politik bir karşı çıkış. Kompozisyon, Güleryüz’ün yine aynı tarihlerde Jardin des Plantes’ın askerler tarafından ele geçirilişini gösteren “generaller” desen serisi ile ilişkilidir. Ona göre bu iş aynı zamanda 12 Mart 1971 askeri darbesinin kınanmasını da simgelemekteydi.

Akşam



Bu haber 345 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,867 µs