En Sıcak Konular

Bir dönem bitiyor... Teziç ile Erdoğan'ın unutulmaz polemikleri...

29 Kasım 2007 10:17 tsi
YÖK Başkanlığı görevini Prof. Dr. Kemal Gürüz’den 12 Aralık 2003 tarihinde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesdei Morfoloji Salonu'nda düzenlenen Üniversitelerarası Kurul toplantısının öncesi devralan Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in görev süresi 8 Aralık

Cumhurbaşkanlığı seçiminden, türbana, katsayı tartışmalarından, Rektör Aşkın'ın tutuklanması olaylarına kadar birçok konuda yaptığı açıklamalar nedeniyle Başbakan Erdoğan ile polemik yaşan Teziç, 4 yıllık görev süresince ülke gündemine geniş yer bulan gelişmelerin ilgi odağı oldu.
      10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Teziç döneminde hafızalarda yer eden olaylar ve polemikler;
     
      TEZİÇ'E SALDIRI GİRİŞİMİ
      25 Nisan 2007 tarihinde YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'e silahlı saldırı girişiminde bulunuldu.Nurullah İlgün isimli silahlı kişi YÖK Başkanı ile görüşmek istediğini belirterek YÖK binasının önüne geldi.Silahını kapıdaki görevlilere yönelten İlgün kapıyı açtırdı. Garaja doğru ilerlerken, güvenlik görevlilerini görünce geri dönüp kaçmaya başlayan İlgün, 3 el ateş etti. Kimsenin yara almadan kurtulduğu olay sonrasında kaçan zanlı Ankara Şehirlerarası Otogarında Yakalandı.
     
      CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
      Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Rektörler Komitesi adına açıklama yapan Teziç, Anayasa Mahkemesi'nin tartışmalı 367 kararını desteklemesi nedeniyle de Başbakan Erdoğan ile karşı karşıya gelmişti.Teziç tarafından okunan bildiride, Cumhurbaşkanının tarafsız, çağdaş, laik ve şaibesiz geçmişe sahip olmasını istenirken, 367 kararıda desteklenerek,"Genel Kurul'a 367 milletvekili katılmazsa, cumhurbaşkanlığı oylaması yapılamaz."denilmişti.Bu sözler Başbakan Erdoğan ve AK Parti milletvekilleri tarafından tepki ile karşılanmıştı.
     
      REKTÖR AŞKIN'IN TUTUKLANMASI
      2005 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Yücel Aşkın'ın tutuklaması üzerine YÖK ile hükümet arasındaki ipler iyice gerildi.YÖK Başkanı Teziç, Rektör Aşkın'ın tutuklanmasına tepki göstermiş, hükümet ile sert polemikler yaşanmıştı.Teziç'in, "Rektör’e sahip çıkmak, Cumhuriyet’e sahip çıkmaktır" sözlerine Pakistan ziyareti öncesi yaptığı açıklamada sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan,"Herkes görevini bilirse, öyle zannediyorum ülkemize çok daha faydalı oluruz. Yeter ki herkes görevini, yerini bilsin ve bulunduğu görevin gereğini yerine getirsin"
     
      ÖĞRETİM ÜYELERİNİN FİŞLENDİĞİ İDDİASI
      Rektör Aşkın'ın tutuklandığı dönemde 'Teziç döneminde öğretim üyelerinin fişlendiğine' yönelik iddialar ortaya atılmıştı. Bu iddiları Teziç kabul etmeyerek, "Rektör Yücel Aşkın mahkemedeki ifadesinde, bazı öğretim üyeleri ile ilgili bilgilerin OHAL ve YÖK tarafından gönderildiğini söyledi. YÖK`ün bir fişlemesi oldu mu?" sorusuna, "Bu fişler nasıl gitti, ben bilmiyorum. Benim dönemimde gitmediğini biliyorum. Daha evvel oldu mu, bilmiyorum" cevabını vermişti.
     
     TÜRBAN VE İMAM HATİP LİSESİ
      Hükümet ile birçok konuda sürtüşmeye yaşan YÖK, türban ve imam hatip lisesi konularında da karşı karşıya gelmişti.Teziç, üniversitelerde türban yasağının devam etmesi gerektiğini, yargı içtihadının yasama organı tarafından değiştirilemeyeceğini savunmuştu.Yani 'Meclis eliyle değiştirilemez' demişti.
      Teziç ile imam hatip liselilerin üniversitey giriş sınavında katsayı sorunu nedeniyle de karşı karşıya gelmişti.Katsayı uygulamasında herhangi bir değişiklik yapmaya yanaşmayan YÖK, hükümet tarafından hazırlanan yeni YÖK tasarısına şiddetle karşı çıkmıştı.YÖK Yasa Tasarısı'nın Meclis'te görüşülmeye başladığı sırada Yükseköğretim Kurul (YÖK) olağanüstü gündemle toplanmış, toplantı öncesi açıklama yapan Teziç,"Katsayılar oluşturulurken hangi esasa dayandırılıyor? Bu konuda Meclis yetkili midir?" diye sormuştu. Hükümet ile YÖK arasında İmam Hatip Lisesi nedeniyle ortaya çıkan görüş ayrılığı randevu krizine dönüşmüş, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Erdoğan'ın kendisiyle görüşmek istediğini belirterek, `Başbakan beni davet etti` demişti. Erdoğan ise Teziç`in bu sözlerini yalanlarcasına, "Ben niye talepte bulunayım. Kendisinden bir talep gelmedi. Ama gelirse memnuniyetle görüşürüm" diye konuşmuştu.
     
      17. MİLLİ EĞİTİM ŞURASI
      Ankara'da YÖK'süz toplanan 17. Milli Eğitim Şurası'nda benimsenin kararlarda tepki ile karşılanmıştı.Şura sonrasında toplanan Rektörler Komitesi yaptığı açıklama "Meslek liseleri için katsayı uygulamasını kaldırmayı` amaçlayan ve `İmam hatip lisesi mezunlarına uygulanan engelin aşılması` olarak ünlenen, yüksek öğretimde onarılamayacak tahribata yol açacak temenni kararını, kesinlikle benimsememiştir. Komitemiz benimsemediğimiz şura temenni kararının gerçekleştirilmesi için yüksek öğretim üst kurullarının iradesi dışında girişimde bulunulması halinde, bu girişimleri engelleyebilmek amacıyla her zamanki gibi yasal zeminde bütün gayretleri sebatla sürdüreceğini ve yaklaşan ÖSS'de bu konuda değişiklik yapılmayacağını kamuoyuna açıklamayı bir görev bilir. Amaca hizmet edecek aracın içinde bulunmayı doğru bulmadığımız için şuraya katılmadık. Amacın, imam hatiplere doğrudan üniversite yolunu açmak olduğu açıktır."denilmişti.
     
      ERDOĞAN'DAN YÖK
      Deniz Ticaret Odası'nın meclis toplantısında "YÖK anlayışı ülkemizde bilime sınır getirmiştir" diyen Başbakan Erdoğan, yeni bir tartışmayı başlatmıştı.YÖK'ün yeni üniversitenin açılmasına da engel olduğunu söyleyen Erdoğan, YÖK'ü öğretim üyesi açığının sorumlusu göstererek"Öğretim üyesini kim yetiştirecek, ben mi yetiştireceğim? Sen yetiştireceksin ama insanların beyinlerini okumaya kalkarsan bu ülkede öğretim üyesi çıkmaz" sözlerini kullanmıştı.
     
      YÖK'TEN JET HIZIYLA YANIT
      Erdoğan'ın Deniz Ticaret Odası'nda yaptığı açıklamalara YÖK kanadından beklenen cevap fazla gecikmedi.Erdoğan'ın açıklamalarının ertesi günü basın toplantısı düzenleyen Teziç, hükümetin yeterli kadro vermediğini ifade etmişti.
      "Biz üniversitelerden aldığımız ödünç kadrolarla burada personel istihdam ediyoruz.Kim kimi sınırlıyor?" sözleri ile Erdoğan'ı eleştiren Teziç,"Kadroların kullanımıyla ilgili Başbakanlığın sınırlamalarıyla da karşılaştık.Rektör atamalarında siyasi irade buna müdahil olmak istedi.Bu sürece hükümet, Milli Eğitim Bakanlığı kanalı ile rektörlerin atanmasında yer almak istedi. Biz her ilde üniversitenin olmasını arzu ediyoruz ama üniversitelerin büyük eksiklikleri varken yeni 25 üniversite kurmak yanlış"
     
      ANAYASA HAZIRLIĞI DURMALI TARTIŞMASI
      Hükümet ile YÖK, yeni anayasa çalışmaları nedeniyle karşı karşıya geldi.Seçimden sonra süratle yeni anayasa için çalışmalara başlayan hükümet, YÖK'ün tepkisi ile karşı karşıya gelmişti.Yeni anayasa taslağı hazırlığıyla ilgili bir değerlendirme toplantısı yapan Rektörler Komitesi toplantısı sonrasında açıklama yapan Teziç,"TBMM anayasanın tamamını değil, ancak değiştirilemez hükümler dışında kalanları değiştirilebilir. Anayasanın değiştirilmesinde siyasi partilerin birlikte hareket etmeleri, gerek siyasi, gerek hukuki bir zorunluluktur.Yeni anayasa hazırlığının bir partinin görüşü olarak ortaya çıkması sürecin demokratik olmadığı sonucunu doğurmaktadır.İzlediğiniz yol demokratik değilse, içerikle ilgili endişe meydana gelir.Anayasa çalışmalarına hemen ara verilmeli." Daha sonra anayasa çalışmaları ile ilgili basın toplantısı düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa hazırlığına tepki gösterenlere "Atanmışlara eyvallah, seçilmişlere hayır! Yok böyle bir şey.Anayasa yapma görevi meclise attir.Durumdan vazife çıkarma anlayışını kabul edemeyiz"diyerek tepki göstermişti. Erdoğan, Rektörler Komitesi’nin üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasının hukuki temeli olmadığı görüşüne karşı, “Zaten hukuki temel oluşturmak için anayasa çalışması yapılıyor. Özgürlük dediğimiz nedir, türban bir partinin simgesi değil. Dert başka. Onu bana söylettirmeyin"demişti.
     
      TERÖRLE MÜCADELE
      Hükümet ile birçok konuda karşı karşıya gelen rektörler, zaman zaman ortak noktada da buluştu.
      Terör saldırılarının arttığı dönemde de toplanan Rektörler Komitesi, terör saldırılarını kınadı ve "Öfkemiz ne denli büyük olursa olsun, bunun iç barışımızı ve huzurumuzu yok etmesine asla izin vermeyeceğimiz"dedi.Komite konuya ilişkin yaptığı açıklamada;"Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerine teröre karşı verdikleri mücadelede güvenimiz ve inancımız tamdır" diyerek terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Milliyet



Bu haber 419 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,747 µs