En Sıcak Konular

Vakıf üniversitelerine YÖK bakışı

28 Kasım 2007 20:04 tsi
25 vakıf üniversitesini kapsayan bir rapor hazırlayan YÖK, bu üniversiteleri kurumsallık yönünden yetersiz bulurken en büyük tepkiyi mütevelli heyetlerine gösterdi.

YÖK, vakıf üniversitelerinin en önemli sorunlarından birini ''üniversitelerinin bir bölümünün kurumsallaşamamış olması'' olarak görüyor. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 25 vakıf üniversitesini kapsayan ''Vakıf Üniversiteleri Raporu'' hazırladı.

Rapor, yaklaşık 96 bin öğrencisi ve 8 bin öğretim üyesi olan 25 vakıf üniversitesini içeriyor.

Raporda özel yükseköğretim kurumlarında okuyan öğrencilerin oranının yüzde 30'a yaklaştığı belirtilirken, vakıf üniversitelerinin, sayıca tüm üniversitelerin üçte birine yakınını oluşturduğu kaydedildi. Vakıf üniversitelerinin, gelirlerini harcamada, devlet üniversitelerine göre büyük bir esnekliğe sahip olduğu ifade edilen raporda, üniversitelerin bir bölümünün bu esnekliği, eğitim öğretim harcamaları lehine kullanırken bir bölümünün ise alt yapı lehine kullandığı belirtildi.

Bazı vakıf üniversitelerinde, öğrenci başına yapılan eğitim-öğretim harcamasının, öğrenciden alınan öğretim giderinin çok altında olduğu ifade edildi. Rapora göre, devlet üniversitelerinde 74 bin 307 öğretim elemanı varken, vakıf üniversitelerinde 7 bin 943 öğretim elemanı bulunuyor. Devlet üniversitelerinin 556 fakültesi, vakıf üniversitelerinin ise 132 fakültesi var.

Vakıf üniversitelerinin her birinin, öğretim elemanı ve öğrenci sayısının incelendiği raporda öğrenci sayısı bakımından vakıf üniversiteleri arasında büyük farklılık olduğu, tüm vakıf üniversitelerinde okuyan öğrencilerin yüzde 40'ının dört vakıf üniversitesinde (Yeditepe, Bilkent, Başkent, İstanbul Bilgi) toplandığı, 16 vakıf üniversitesinin lisans öğrenci sayısının 3 binin altında olduğunun dikkati çektiği kaydedildi.

-''ÖNCELİK İŞ BULMA OLASILIĞI''-

Raporda, vakıf üniversitelerinde açılan gerek lisans gerekse önlisans programlarının türlerine bakıldığında, mezuniyet sonrası iş bulma olasılığının yüksek olduğu programlara öncelik verildiğinin görüldüğü belirtildi.

Eğitimde niteliği etkileyen en önemli faktörlerden birinin, öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı olduğu belirtilerek, bu sayının, vakıf üniversiteleri arasında farklılıklar gösterdiği, genel olarak devlet üniversiteleri ortalamasından küçük olduğu kaydedildi.

Vakıf üniversitelerinin, lisansüstü eğitimde gelişme içinde olduğu belirtilen rapora göre, 2005-2006 eğitim-öğretim yılı itibariyle, vakıf üniversitelerinin 23'ünde yüksek lisans, 10'unda doktora programları bulunuyor. Yüksek lisansta toplam öğrenci sayısı 11 bin 86 iken, doktora öğrencisi sayısı 1.125.

-''ÖĞRENCİ BAŞINA HARCAMADA FARKLILAŞMA''-

Vakıf üniversitelerinin en azından bir bölümünün, araştırma faaliyetleri bakımından bugün oldukça iyi bir konumda olduğu belirtilen raporda, 2006 verilerine göre, değişik atıf endekslerinde yayınlanan Türkiye kaynaklı yayın sayısı sıralamasında, vakıf üniversitelerinin, tüm üniversiteler arasında, öğretim elemanı başına düşen yayın sayısı sıralamasında, ilk dört sırayı aldıkları ifade edildi.

Vakıf üniversitelerinin, öğrenci başına harcamaları bakımından çok önemli bir farklılaşma içinde olduğu kaydedilen raporda, üniversiteler arasında öğrenci başına yapılan harcamalarda 12 kata varan bir farklılık bulunduğu, bu farklılığın öğretim kalitesinde de bir farklılık yarattığı vurgulandı.

-''ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜ HENÜZ KURUMSALLAŞAMAMIŞ DURUMDA''-

Vakıf üniversitelerinin yükseköğretim yükünü kısmen de olsa devletin üstünden alarak paylaştığı, bir rekabet ortamı içerisinde, öğrencilerine nitelikli bir eğitim vermeyi hedeflediği belirtilen raporda, bu amaçla bir bölümünün önemli denilebilecek yatırımlar yaptığı ve yapmaya devam ettiği ifade edildi. Vakıf üniversitelerinin bazı sorunları henüz aşamadığının altı çizilen raporda, vakıf üniversitelerinin sorunlarıyla ilgili olarak şunlar kaydedildi:

''-Vakıf üniversitelerinin hukuksal statüleri ile ilgili sorunlar bulunmaktadır. Rektörün seçimi ve görev süresinin, Devlet üniversitelerindeki rektörlerden farklılık göstermesi bu sorunlar arasında yer almaktadır.

-Vakıf üniversitelerinin en önemli sorunlarından biri, önemli bir bölümünün henüz kurumsallaşamamış olmasıdır. Yönetim kademesindeki akademik kadrosunun devlet deneyimi bulunması ve üniversite geleneğinden gelmiş olması, kurumsallaşmada pozitif etken olmakla birlikte, kurucuların bu üniversiteleri, bir kamu kurumundan çok kendi 'şirketleri' gibi görme eğilimi, kurumsallaşma sürecini olumsuz etkilemektedir.

-Vakıf üniversitelerinde mütevelli heyetlerinin kompozisyonları ve mütevelli heyeti başkanlarının yönetime aşırı karışması eleştiri konusu olmaktadır.

-Arkalarında, kaynak yönünden güçlü bir vakıf bulunmayan vakıf üniversiteleri, büyük ölçüde öğrenciden aldıkları ücretlerle yaşamaktadırlar. -Vakıf üniversitelerinin önemli bir bölümü, büyük kentler yakınında, kendilerine ait bir kampüse sahiptirler. Ancak sayıları az da olsa bir bölümü, kent merkezlerinde kira karşılığı tutulan mekanlarda eğitim yapmaktadırlar.

Bu üniversitelerde yüksek meblağı bulan kira giderleri, kurucu vakıf yerine öğrencilerden alınan eğitim ücretlerinden karşılanmaktadır. Vakıf üniversitelerinin kuruluş amacı ile çelişen bu duruma, daha uzun yıllar seyirci kalınamaz.

-Henüz kurumsallaşma aşamasındaki vakıf üniversitelerinin en büyük eksikliklerinden biri de, üst ve alt birimlerinin gereksinmelerini planlayabilecekleri bir bütçe düzenlerinin olmamasıdır. -Vakıf üniversitelerinin, düşük puanlı öğrenci almaları nedeniyle, iyi yetiştirilmemiş mezunlar verme olasılığı ortak kaygılar arasında yer almaktadır.

-Vakıf üniversitelerine yönelik bir eleştiri de bu üniversitelerin, düşük puanla öğrenci almaları ve Devlet üniversitelerine giremeyen bu öğrencilerin yüksek ücretle üniversitede okuma fırsatı bulmaları nedeniyle, bu üniversitelerin eğitimde fırsat eşitliğini zedelediği yönündedir. -Vakıf üniversitelerinin Türk yükseköğretimindeki konumlarına yapılan en büyük eleştirilerden biri, bu üniversitelerin, devlet üniversiteleri kadrolarında yetişen öğretim üyelerini bünyelerine alarak, devlet üniversitelerini zor durumda bıraktıklarıdır.''

-''SORUMLULUK ÜNİVERSİTELERİN KURUCULARINDA''-

Raporda, sorunların yakın gelecekte çözülmemesinin, vakıf üniversitelerinin önemli bir bölümünü, 1970'li yıllarda yaşanan özel üniversitelerin akıbeti ile karşı karşıya getirebileceği belirtildi. Böyle bir durumla karşılaşılmaması için sorumluluğun üniversitelerin kurucularına ve öteki yetkililerine düştüğü vurgulanan raporda, Yükseköğretim Kurulu'nun, ''kendine verilen yasal yetkiler çerçevesinde, olumsuz bir gidişe meydan vermemek ve vakıf üniversitelerinin kuruluş amaçları doğrultusunda gelişmelerini ve kurumsallaşmalarını hızlandırmak için bu kurumlar üzerindeki denetimini sürdürdürmeye devam ettiği ve vakıf üniversitesi açma başvurularının değerlendirilmesinde, program açma ve kontenjan vermede olabildiğince titiz davrandığı'' kaydedildi. 

 



Bu haber 630 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,105 µs