yasaklanması hataydı
| " /> yasaklanması hataydı
| "/>

En Sıcak Konular

Gül: Kürtçe'nin yasaklanması hataydı

28 Kasım 2007 10:02 tsi
Gül: Kürtçe'nin yasaklanması hataydı
Cumhurbaşkanı Gül, “Geçmişteki hatalar tekrarlanmasın” uyarısında bulunuyor ve ekliyor: “Geçmişte Kürtçe’yi yasaklayanlar da bugün bunun yanlış olduğunu söylüyorlar. Yasaklamak iyi bir şey değil, artık bunu herkes görüyor”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terörle mücadele konusunda, geçmişte yapılan hatalardan ders alınarak bu hataların bir daha tekrarlanmaması gerektiğini söylüyor ve gelinen süreçte iki önemli noktaya dikkat çekiyor:

“Birincisi, bu iş bitti deyip rehavete kapılmamalıyız. Aksine tam teyakkuzda ve sıkı durmalıyız... İkincisi, demokrasiyi zaafa uğratmadan, demokratik kanalları sonuna kadar işleterek, terör örgütlerine istismar edebilecekleri hiç bir malzeme vermemek...”

Vatan gazetesi'nde yer alan habere göre, Cumhurbaşkanı Gül, Paris seyahati sırasında uçakta sohbet ederken bu iki noktanın altını özenle çiziyor. Cumhurbaşkanı Gül’ün en fazla üzerinde durduğu konu demokrasi ve demokratikleşme adımları oluyor.

Terörün, demokratik standartların yükseltilmesi, ülkenin demokrasi ve özgürlükler çıtasının yükseltilmesiyle minimize edilebildiğini söylüyor.

Kürtçe’yi, insanların ana dilini yasaklamak gibi geçmişte yapılan hatalı uygulamaların artık tekrarlanmayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, yasaklarla bir yere varılamayacağını, yaşanan süreçte herkesin gördüğünü anlatıyor. Gül’ün değerlendirmeleri özetle şöyle:

İLK KEZ DESTEK VAR:
Terör mücadelesinde bugüne kadar Türkiye’ye batıdan hep müdahale edilirdi ilk kez bu defa Türkiye’ye destek var. Bu önemli. Herkes, bütün batı ülkeleri teröre karşı çizgi koymaya başladı.

DEMOKRASİ GÜÇ VERİYOR:
Demokrasi, terörü ve teröristi izole ediyor, sizi terör mücadelesinde güçlü ve haklı hale getiriyor. Herhangi bir örgütün bugün, ’ben şunun için silaha başvuruyorum, şu hakkım engellendiği için mecburen silaha başvuruyorum’ diye söyleyebileceği hiç bir şeyi, hiç bir gerekçesi yok.

301 DEĞİŞMELİ
301. maddenin değiştirilmesi belki fiiliyatta çok fazla şey değiştirmeyecek ama dışarıda, özellikle de AB’de anayasa değişikliği etkisi yaratacaktır, bize destek veren dostlarımızın elini çok güçlendirecektir.

TEYAKKUZ GEREKİYOR
Bu noktada rehavet gösterilmediği için böyle oldu. Geçmişte çok rehavete girildi. Terör örgütünün başı yakalanıp getirildiğinde herkes “işte bitti, silindi” dedi ve rehavete girildi. Bu çok yanlıştı. Yanlış olduğu sonradan görüldü. Şimdi Türkiye bu mücadelede çok iyi noktada ama rehavet gösterilmemesi gerekiyor. Tam aksine bu konuda tam teyakkuzda ve sıkı durmamız gerekiyor. Ama bu kararlılık devam ederken bir diğer yandan da demokrasiyi zaafa uğratmamak lazımdır.

AİDİYAT DUYGUSU
Bölge halkının aidiyet duygusunun güçlendirilmesi yönünde alınacak önlemler, atılacak adımlar son derece önemlidir. Ben terör ve terör mücadelesi konusunda son dönemde çok kitap okudum, bu konuda söylenen yazılan hemen her şeyi okudum. Kitap yazanları, görüş bildirenleri, TV’lerde konuşanları çağırıp konuştum, bir çoğundan rapor aldım. Hepsini değerlendirdim. Bugün artık teknolojinin eriştiği bu noktada moderniteyi önlemek mümkün mü değil. Herkes her şeyi anında öğrenebiliyor.

TÜRKÇE'Yİ HERKES BİLMELİ
Herkesin ülkeye tam olarak sahip çıkabilmesi için, aidiyet duygusunun güçlendirilebilmesi için, öncelikle Türkçe’yi herkese öğretebilmemiz lazımdır. Ama bunun yanı sıra herkesin kendi ana dilini, kendi kültürünü, öğrenebilmesi için gereken ortamın yaratılması, kendi farklılığını yaşayabilmesi de bir o kadar önemlidir. Geçmişte Kürtçe’yi yasaklayanlar da bugün bunun yanlış olduğunu söylüyorlar. Yasaklamak iyi bir şey değil, artık bunu herkes görüyor. İstismar edilebilecek hiçbir malzeme vermemek lazım.

YATIRIMLAR ÖNEMLİ
Geçmişte filmlere konu oluyordu haberlerde görüyorduk kızakla hasta taşınıyordu. Şimdi paletli ambulanslar var Başkala’de . İşte aidiyet duygusu böyle güçlendirilebilir. 100 yıllık geçmişi olan köy, içme suyuna yeni kavuşuyor. İçme suyu geldi diye insanlar mezarlıklara gidiyor.

KANALLAR AÇIK OMALI
Alınganlıklara yol açmayacak şekilde her şey açıkça tartışabilmelidir. Bunu yapabildiğimiz demokratik kanalları açabildiğimiz ölçüde terör örgütü minimize oluyor. Şu anda kritik bir dönemeçten geçiliyor . Şu anda Türkiye bu işin şakası olmadığı konusunda ABD’nin dikkatini çekmeyi başardı. Bu konu süper güç ABD’nin öncelikleri içerisine girdi artık. Bu çok önemli.

AF OLMAZ
(“Af veya benzeri uygulamalar sözkonusu olabilir mi?” sorusu üzerine) Şimdi hadise çok sıcak. Bu olmaz. Ama bir yandan terör örgütünü yok etmek için kapsamlı çalışmalar olur, bir taraftan silahlı mücadele verilir, ama diğer taraftan da siyasi ekonomik mücadele ve açılım yolları işletilebilir. Fakat şu anda silahlı bir güç dolaşıyor ve askerinize tuzak kurabiliyorsa bu ortamda af veya benzeri uygulamalar, bunlar konuşulmaz. Önemli olan öncelikle bunların, terörün Türkiye’ye tehdit olmaktan çıkarılmasıdır.

UMUDU TÜKENDİ
Ben bu teröristlerin bazılarının yazdıkları mektupları, günlükleri, ilgili yerlerden bana getirdiler, okudum, orda gördüm. Bu dağdakilerin çektikleri, yaşadıkları hayat çekilecek bir hayat değil. Onun için içlerinde teslim olacak çok var. Teröristlerin hiçbirinin umudu yok, kalmamış artık. Yeni bir dönem olacak bu önümüzdeki dönem şimdiye kadar olanlardan çok farklı bir dönem olacak bu. Türkiye bu işin üstesinden gelecek bu zorlu süreci aşacak bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

GELECEK PARLAK
Türkiye bugün dünyada çok daha büyük konulara katkı yapabilecek bir kapasitede. Onun için ABD başta olmak üzere biz muhataplarımıza “bizi terör meselesi ile, Ermeni meselesi ile meşgul etmeyin, bırakın dünyanın büyük meselelerine katkı yapabilelim, bizim bu kapasitemiz ve niyetimiz var” diyoruz. Kendi kendimize haksızlık yapmayalım, biz gerçekten büyük ve önemli bir ülkeyiz. Kısa süre sonra çok daha büyük, çok daha önemli olacağız. Beş sene sonra Türkiye trilyon dolarlık bir GSMH büyüklüğüne ulaşacak. Bugüne bakalım bugün petrol 100 doları geçti. Türkiye’de kim farkına vardı, kriz mi çıktı? Hayır. 100 dolarlık petrol fiyatıyla herkes çıldırırız zannediyordu ama kimse hissetmedi bile. İşte böyle bir ülke konumuna geldi Türkiye, bu kadar güçlendi. Ne içerdeki, ne de dışarıdaki şoklar artık eskisi gibi sarsamıyor Türkiye’yi. Türkiye’nin geleceği çok daha parlak. 2010, 2015 Türkiyesi çok daha farklı olacak.

GÜL İLE FRANSA BAŞBAKANI'NDA SAMİMİ POZLAR

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa Başbakanı François Fillon’u kabul ederek bir süre görüştü. Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği Rezidansı’nda gerçekleşen görüşmede, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Osman Korutürk de hazır bulundu. Görüşmenin başında basın mensuplarının görüntü almasına izin verildi. Görüşme yaklaşık 45 dakika sürdü.

 

 



Bu haber 244 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,209 µs