Altı maddede tasfiyenin köşe taşları! | " /> Altı maddede tasfiyenin köşe taşları! | "/>

En Sıcak Konular

Nasıl başardık? Altı maddede tasfiyenin köşe taşları!

26 Kasım 2007 17:25 tsi
Nasıl başardık? Altı maddede tasfiyenin köşe taşları! Bir ay önce bugüne baksaydık şüphesiz içinde bulunduğumuz durumu göremezdik. Bir ay önce terörle yüzleşen Türkiye’nin Kuzey Irak’a operasyon yapacağını düşünenler çoğunluktaydı. Ama şimdi rüzgar tersten esiyor… Türkiye silah kullanmadan

Gabar’dan ve Dağlıca’dan gelen şehit haberlerinin Türkiye’yi nasıl bir iklime soktuğu gün gibi ortada. Öyle ki toplumsal huzursuzluğu zirveye çıkaran bu saldırılar sonrasında devletin tepe noktaları ardı ardına sağduyu çağrısı yapmak durumunda kalmıştı. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ve anamuhalefet lideri Deniz Baykal topluma sükunet çağrısında bulunmuştu. Bu çağrı MGK kararlarının ilk maddesi olacak kadar da önemliydi.

Meclis’ten sınırötesi operasyon ile ilgili yetki alındığında PKK’nın yeni bir saldırı gerçekleştirmesi uzmanlarca “PKK bizi çağırıyor” şeklinde yorumlandı. Ancak nereye çağırdığı, Türkiye’nin nasıl bir ortama davet edildiği o dönemin en çok cevabı aranan sorusuydu.

Türkiye böyle bir iklimdeydi. O günden bir ay sonrasına bakanlar sınırötesi operasyondan başka seçenek düşünemiyor, sadece operasyonun hedefinin ne olacağı tartışılıyordu: PKK mı, PKK ve Barzani mi?

Oysa bugün geldiğimiz nokta çok farklı. Başarılı bir diplomasi, içerde hakim kılınan sağduyu ve Kürt sorunu ve Kuzey Irak ile ilgili yapılan yeni planlar şuandaki konjonktürün köşe taşları mahiyetinde. Şu an geldiğimiz noktada Türkiye sınırötesinde tek kurşun atmadan PKK’yı tasfiye etmişe benziyor.

Konuyla ilgili iyibilgi’nin sorularını yanıtlayan siyaset bilimci Mümtaz’er Türköne’ye göre “Krizin diplomatik cephesi çok iyi yönetildi.” Türköne Ankara’nın gereksiz bir sıcak çatışmadan sarfı nazar ettiğini, bu noktada kriz yönetiminin çok önemli olduğunu belirtiyor. Hükümeti operasyona mecbur bırakan şeyin kamuoyu baskısı olmadığının altını çizen Türköne “hükümeti sıkıştırmaya yönelik örgütlü bir şeydi” diyor ve ekliyor: Hükümet üzerinde kurulmaya çalışılan bu baskının üstesinden sınırötesi operasyonun önünü açarak geldi.

Peki, kriz nasıl yönetildi? Ankara PKK’nın tasfiyesini nasıl gerçekleştirdi? İşte başarının köşe taşları:

Sağduyu egemen kılındı: Devletin siyasi iradesi ve güvenlik kurumları toplumda oluşturulmaya çalışılan gerginliği sağduyu çağrısı ile yatıştırdı. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt ve anamuhalefet partisi lideri Baykal sağduyu çağrısı yaptı. Geçen ay toplanan MGK’ın ilk maddesi de “sağduyu” üzerineydi.

“Bu kez ciddiyiz” dendi: Ankara sınırötesi operasyon ile ilgili tezkereyi çıkardıktan sonra işin “ciddi” olduğunu bölge ülkelerine ve muhataplarına anlattı. Dışişleri Bakanı Babacan bölgedeki 11 ülkeyi gezerek olası sınırötesi operasyonun amacını ve Türkiye’nin ciddiyetini anlattı. Başbakan Erdoğan da özellikle ABD ve AB ülkeleriyle yaptığı görüşmelerde Türkiye’nin ciddiyetinin anlaşılmasını sağladı. Türkiye operasyon istemediğini, ancak terörle mücadele konusunda yeterli adımların atılmaması halinde bu kez operasyon gerçekleştireceğini muhataplarına net bir şekilde anlattı. Öte yandan Genelkurmay sınır içinde operasyonlarını arttırdı.

Kamuoyu baskısı oluşturuldu: Başta ABD olmak üzere muhataplara Türk toplumunun “sözün bittiği yere” geldiği söylendi. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, PKK’ya yönelik adım atılmazsa, kamuoyu baskısına paralel karar alacağı açıkça anlatıldı.

Birlik görüntüsü verildi: Terörle mücadelede “parçalı” yapı imajı ortadan kaldırıldı. Meclis’ten yüksek oyla geçen teskereden sonra, asker ve sivil yapılar ortak amaç vurgusu yaptı. Washington’daki görüşmelere Genelkurmay ikinci başkanı Org. Saygun’un katılması bu yüzden önemliydi.

Kürt sorunu ve Kuzey Irak konusunda açılım geldi: Türkiye başta ABD olmak üzere muhataplarına sorunlarını barış yoluyla çözeceği mesajı verdi. Başbakan Erdoğan’ın Güneydoğu sorununa ekonomik, sosyal ve kültürel çözüm getireceği imasında bulunması ve demokrasi vurgusu yapması önemliydi. Deniz Baykal’ın Kürt sorununa yeni bir yaklaşım getirmesi de süreci hızlandırdı. Sorunun Kuzey Irak ile olmadığı vurgulandı. Kuzey Irak'a yapılan yatırımlar örnek olarak gösterildi. Kuzey Irak ile ekonomik ortaklık yapılmak istendiği Cumhurbaşkanı Gül tarafından açıklandı. Her ne kadar kimi sorunlar yaşansa da Türkiye DTP’nin siyaset yapmasını engellemedi. Diyalog kanallarını açık tuttu.

DTP ve PKK hata yaptı: Türkiye demokratik hayatında iyileşmelere giderken PKK’nın terör saldırılarını gerçekleştirmesi ve meclise giren DTP’nin söylemini normalleşme yönünün aksine sertleştirmesi tecrit edilmeleriyle sonuçlandı.

Tüm bu gelişmeler ele alındığında geldiğimiz son noktanın PKK’nın tasfiyesi olduğu ileri sürülüyor.

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,545 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,713 µs