En Sıcak Konular

Elektronik gözetim tanrısı’nın bilemeyeceği sır

25 Kasım 2007 14:32 tsi
Elektronik gözetim tanrısı’nın bilemeyeceği sır En gelişmiş gözlem sistemleriyle, uydu trafiğini izleyen antenleriyle, bilgisayar korelasyonu sayesinde görüntü istihbaratı yapan programlarıyla, hayatımızın bütün koordinatları denetleniyor çoktandır. Antiterör yasaları karşısında iç özgürlüklerimizin hu

Leyla İpekçi / Zaman

En gelişmiş gözlem sistemleriyle, uydu trafiğini izleyen antenleriyle, bilgisayar korelasyonu sayesinde görüntü istihbaratı yapan programlarıyla, hayatımızın bütün koordinatları denetleniyor çoktandır.
Antiterör yasaları karşısında iç özgürlüklerimizin hududu giderek daralıyor. Korkuyu gidermenin tek yolu kameralara güvenmek. Günde üç yüz kez güvenlik kameralarına çarpabilir yüzümüz. Görmesek de biliyoruz. Razı oluyoruz. Şüphelenmeden bakamıyor, korkmadan güven duyamıyoruz. Başımızda üniformalı nöbetçiler. Cehennemi çiçek bahçesi olarak görüyor, cenneti ise durmadan ateşe veriyoruz.

Denetim mekanizmaları arasında özgürlük adına mücadele verdiğimizi sanıyor, tatmin bulmaya çalışıyoruz toplumcu kuramlarımızla. Elektronik gözetim toplumuyuz artık. Büyük gözaltı. Sanal âlemler içinde nice âlem açılıyor. Kör noktalarımıza rastlayarak durmadan. Sinsice.

Kabuk bağlamış kelimeler

Biliyoruz: Yaptığımız bütün telefon konuşmalarının bir yerde kaydı var. Yüce İrade’nin yerine geçti, tahtına kuruldu Gözaltı Toplumu’nun tanrısı. Ne yaparsak yapalım her şeyi bilen, varoluşta hiç boşluk bırakmayan yeni bir tanrı bu. Bizi bize verdiği isimlerle anıp, şahsımızda şifrelediği kodlarla tanımlayan bir ‘gözaltı tanrısı’.

Sıfatlarımızı aldı bir bir. Kelimelerimizi soyup soğana çevirdi, sildi attı üzerimizden. Bilgisayarda sildiğimiz bilgilerin kaybolmadığı, hard disklerin hafızasının bir türlü dolmadığı, giderek genişleyen sanal bir evren yarattı.

Elektronik belleklerde sakladığımız dosyalardan yazışmalarımıza, internette gezindiğimiz sitelerden kredi kartı alışverişlerimize, sağlık durumumuzdan ruh halimize dek bizi zahirde biz yapan her şeyi aldı. Analitik raporlarıyla birtakım elektronik yargılara hapsetti bizi.

Nedir ele geçiremediği yegâne şey? Kaydedilmemiş kelimeler. Kurşunkalemle yazıp silgiyle sildiklerimiz. İçimizden bildiklerimiz. Gönülden geçirdiklerimiz. Belki bazı hayaller. Henüz durdurmayı başaramadığı dualar. Ve sanal ortamlarda duyulamayacak denli derinden işitilen iç sesimiz. Cılız. Ama hâlâ var.

Burada işte bizim kudretimiz. Ele geçirilemez, gözetlenemez, önceden hesaplanamaz niteliklerimiz. Beşeri hayat belki gözetim altında, ama kalbin içine sağdırabileceğimiz koca bir kâinat yok mu? Hiçbir şey yapamıyorsak kalbimizle buğzedeceğiz. Çünkü bizde hiçbir kameraya yansımayacak İlahi nitelikler var. Bizi biz yapan. Asıl.

Ah kabuk bağlamış kelimelerim, yardım edin! Gerekirse değişsin anlamınız. Gözaltı tanrılarının henüz ulaşamadığı, ulaşsa da özüne varamadığı öyle çok kelime var ki. Dağarcığımızdan silinen öyle çok kadim kelime var ki. Unuttuğumuz, sığlaştırdığımız onca anlamıyla.

Kelimeler ne yapabilir bugün bize? Neye yarıyorlar? Kaypaklığın, zorbalığın anlamını bize çağrıştırabilirler mi yeniden? Ya da rahmetin, merhametin? Var mıdır sahiden henüz kast edilmemiş yan anlamlar? Hakikatin eksik kalan yüzüne henüz değmemiş bir kelime? Bize her şeye rağmen görüntünün suretlerini hatırlatacak, izdüşümlerini gösterecek, yankılarını duyuracak ve asıl önemlisi, henüz yeterince doğranmamış, lime lime edilmemiş veya ateşte küle dönüşmemiş bir tek kelime?

Çağıralım! Gelsinler ve bugünün ruhunda yeniden dirilsinler. Diriltelim anlamı. Unuttuğumuz, içeri kaçırdığımız onca güzelliğe bir büyü katarak bize hediye etsinler yeniden. Zamanın ruhu olsunlar.

Fıskiyeli havuzlarda su aksın. Işık huzmelerine kavuşalım uzay karanlığında. Temizlensin bahçeler. Yüzlerimizdeki çizgiler belirginleşsin. Kendimiz olalım. Güvendiğimiz dağlar sevdiklerimizle açılsın yeniden. Çıkarıp atalım miğferleri.

Batıl evren kurgusu

Geçen gün çantam çalındı. Giden birçok şeyle birlikte, bütün yazdıklarımı yedeklediğim minik hard disk de içindeydi. Henüz yayınlanmamış iki kitap, yarım kalmış metinler, günlükler ve dahi birçok yazı, bilgi, not. Dünyaya kendi anlamımı kattığım bütün kelimeler.

Belki bir kanalizasyon çukuruna düşmüş, içerdiği maddeleriyle yeraltı sularını zehirlemek üzere karanlık yolculuğuna başlamıştır çoktan. Belki de bir başka bilgisayarda bütün mahremiyetim deşifre edilmiştir diye üzülüyordum. Ne kadar boşuna. Ben çantamı çaldırmadan da ‘gözetim tanrıları’ okumaktaydı zaten tüm yazdıklarımı.

Ama eskisinden farklı olarak şunu daha güçlü bir biçimde idrak ettim: Gözetim tanrılarını da bir Bilen var: Nedenleri doğuran İlk Neden’e, iradelerin ardındaki Yüce İrade’ye, hafızaların hepsini kapsayan Hatıra’ya, isimlerin asıl Sahibi’ne teslim olduktan sonra, hangi yeryüzü tanrısı beni gerçekten korkutabilirdi ki? Kendi yarattığı batıl bir evren kurgusuyla?

Güzeli anlatmak gözetim tanrılarının hesapçılığıyla asla örtüşmüyor. Çünkü bunun için niyet gerekiyor öncelikle. Kalpten güvenmek. Hiçbir kameranın, hiçbir elektronik gözetim sisteminin deşifre edemeyeceği, hesapla kitapla çözümleyemeyeceği, insana ait, biricik ve diğer ucu İlahi kaynağına değen, kimse tarafından bilinemez olan:

Gözetim tanrılarının asıl korkusu bu işte. Kalbin sırrı. Niyet. Kelimelerimi kaynağına yolluyorum şükranla. Bilen: Biliyor.



Bu haber 703 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,192 µs