Erdoğan planın ipuçlarını verdi

25 Kasım 2007 09:16 tsi
PKK’yla mücadelede çok kritik bir aşamaya gelindiğini belirterek, detaylı konuşmamasının strateji gereği olduğunu söyleyen Başbakan, muhalefeti uyardı, “Terör belasından kurtulmanın yolu demokrasinin kapısını açık tutmaktır” dedi.

''Çok kritik bir aşamaya geldik'' dedi ve uyardı: Ateşle oynamayın 

Prag’a giderken PKK’yla mücadele ve Güneydoğu sorunu konusunda sınırötesi operasyon ihtimaline karşı “İlk hedefimiz silah bıraktırmak” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, uzun süredir beklenen bu hedefin detaylarını partisinin Kızılcahamam toplantısında açtı. 
 
DTP’ye kapatma davasını da kapsayan önemli mesajlar veren Erdoğan, “Muhalefete sesleniyorum, ateşle oynamayın” uyarısı yaparken, “Demokrasi için gerçek tehlike içindekilerden değil, dışında kalanlardan gelir. Biz onun için kimsenin demokratik zeminin dışına itilmesini istemiyoruz. Asıl tehlike dışlayıcı milliyetçilik söylemleridir” dedi. Erdoğan, PKK’yla mücadelede çok kritik bir aşamaya gelindiğini vurgulayarak “Terörle mücadelede nihai sonucu temin etmek için çoğulcu demokrasiyi yaşatalım, özgürlük ortamını güçlendirelim, diyorum” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan ifadeler şöyle:

TÜRKİYE’Yİ BASKI ORTAMINA SÜRÜKLEME HEVESİ
Terör baskı ortamını sever, çünkü ondan beslenir. Hamaset edebiyatıyla Türkiye’yi bir baskı ortamına sürüklemeye hevesli görünenler, bunun sonuçlarını iyi düşünmelidir, zaman akıl ve sağduyuyla hareket etme zamanıdır.

MİLLETİMİZE BÖYLE BİR BEDEL ÖDETMEYİZ
Açık ve net söylüyorum türlü tahrik ve ithamlarla hükümetimizi, izlediğimiz strateji gereği, mahrem tutulması gereken bazı konuları kamuoyu önünde tartışmaya zorlayanlar sadece terör örgütünün ekmeğine yağ sürdüklerini görmeli ve bilmelidir. Biz, baskılara, siyasi şantajlara boyun eğerek milletimize böyle bir bedel ödetmeyiz.

MUHALEFETE SESLENİYORUM: ATEŞLE OYNAMAYIN
Kimse kusura bakmasın, muhalefet partilerine sesleniyorum, ateşle oynamayın, bu mesele siyasi istimara gelmez. İç çatışmadan söz ediyorlar, eğer bu memleketi, milleti gerçekten seviyorsanız bunu telaffuz dahi edemezsiniz.

KİMSENİN DEMOKRASİ DIŞINA İTİLMESİNİ İSTEMİYORUZ
Terör belasından kurtulacaksak demokrasi kapısını açık tutmakla olmadır. Herkes kendisinin demokratik zeminde ifade edebilmelidir. Demokrasi içindekileri dönüştürme gücüne sahiptir; kendisini koruması için yaşatılması, çalıştırılması yeterlidir. Demokrasi için gerçek tehlike içindekilerinden değil, dışında kalanlardan gelir. Çünkü hiçbir sistem dışında kalanlara nüfuz etme imkanına sahip değildir. Biz onun için kimsenin demokratik zeminin dışına itilmesini istemiyoruz.

ŞİDDETLE YOLUNU AYIRMAYANLARI DEMOKRASİYE ÇAĞIRIYORUM
Herkes kendini anayasal düzen içinde özgürce meşru yollarla demokratik zeminlerde ifade edebilmeli. Terör ve şiddetle henüz yollarını ayıramayanları da demokrasiden yana tercih kullanmaya çağırıyorum. Yalnız şunu da söylemek zorundayım; onların demokratik zeminde kalmalarını bizim arzu etmemiz tek başına yetmez. Onların da ikisinin bir arada mümkün olmayacağını anlayıp, terör yerine, demokrasiyi tercih etmeleri gerekir.

ASIL TEHLİKE DIŞLAYICI MİLLİYETÇİLİK SÖYLEMLERİDİR
Birlik ve beraberliğimizi, toplumsal barışımızı tehdit eden asıl tehlike dışlayıcı milliyetçilik söylemleridir. Bir kez daha söylüyorum terörle mücadelenin nihai amacı doğal olarak terör örgütünün silah bırakmasını sağlamaktır.

AÇIK KONUŞMUYORSAK STRATEJİNİN GEREĞİDİR
İlgili kurumlarımızla çalışarak, belirlediğimiz bir strateji çerçevesinde hareket ediyoruz. Bazı konularda eğer açık konuşmuyorsak, stratejik olarak muğlak kalmaları gerektiği içindir.

İÇERDE DÜŞMAN ARAMAK ZARAR VERİR
Bizim milliyetçiliğimiz müspet milliyetçilik yoludur. Bunu da burada böyle açıkça ifade ediyorum. O da vatana, millete hizmettir. Bizi terör örgütü ile gizli ittifak içindeymiş gibi gösteriyorsunuz. Elimizdeki tüm kartları açmamızı istiyorsunuz. Allah aşkına siz kimden yanasınız? İçeride düşman aramak, vatandaşlarımızın bir bölümünü, ‘şu ya da bu sebeple sadık olanlar, olmayanlar’ diye ayırmak birlik ve beraberliğimize zarar verir.

KİMSENİN KİMSEYİ KENARA İTMEYE HAKKI OLAMAZ
Terör örgütünün de istediği zaten bu değil mi? Suça karışan varsa bunlarla ilgili devletimizin güvenlik kuvvetleri, savcılarımız, hakimlerimiz gereken takibi zaten yapar, yapıyor. Bunun dışında kimsenin kimseyi dışlamaya, kenara itmeye hakkı yoktur, olamaz.

ATATÜRK’ÜN EN BÜYÜK BAŞARISI
Atatürk’ün bence büyük başarısı dini ve etnik yapısı ne yapısı olursa olsun herkesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında birleştirmiştir. Hiç bir vatandaşımızı terör örgütünün propagandasına açık bırakamayız. Bizim içeride düşmanlık değil kardeşlik diline ihtiyacımız var.

TÜRKİYE ARTIK O ESKİ TÜRKİYE DEĞİL
İstismar edilmek istense bile sonuçta kazanacak hep demokrasi olacaktır. Türkiye krizler ülkesi olmaktan çıkıp bir fırsatlar ülkesi haline gelmiştir. İnanarak söylüyorum, Türkiye içeride yaşadığı değişimin çok daha fazlasını dışarıda yaşamaktadır. Türkiye ile uğraşanlar da biliyor ki Türkiye artık o eski Türkiye değil.

ÜLKENİN BÜTÜN TÜRKÜLERİ BİRLİKTE SÖYLEYECEĞİZ
22 Temmuz akşamı söylediğimiz gibi, bizim iktidarımız sadece kendi bildiğini okuyan, başkalarının sesine kulağını kapatan, demokratik katılım mekanizmalarını tıkayan bir iktidar değildir, bundan sonra da olmayacaktır. Hiçbir zaman ayrıştırıcı temalar üzerinde siyaset yapmayacağız. Bu ülkenin bütün şarkılarını, bütün türkülerini birlikte söyleyeceğiz. Türkiye’nin hiçbir değerini, diğer değerleriyle çarpıştırmayacağız.

SİVİL VE ÇAĞDAŞ ANAYASA KAÇINILAMAYACAK ZORUNLULUK
Türk demokrasisi olağanüstü dönemler dışında normal demokratik süreç içinde bir Anayasa’yı hayata geçiremedikçe rüşdünü tam anlamıyla ispat edemeyecektir. Bu karşı çıkışlar daha demokratik bir anayasa arayışının önünü kesmeyi ve Türkiye’nin toplumsal gelişme dinamiğini baltalamaya dönüktür. Son 5 yıldır yaşadığımız demokratik gelişmeleri sivil bir çağdaş anayasa ile taçlandırmak Türkiye’nin kaçınamayacağı bir zorunluluğa dönüşmüştür. Biz bu sorumluluk içinde katılımcı mekanizmaları azami seviyede işleterek, en geniş mutabakata dayalı yeni bir anayasanın hayata geçirilmesi için iktidar olmanın bütün gereklerini yerine getirmekte kararlıyız.

BU EŞSİZ FIRSATI, TARİHİ İMKANI KAÇIRMAYALIM
Burada bir kez daha açık çağrıda bulunuyorum: Bu eşsiz bir fırsattır, tarihi bir imkandır. Özellikle milletimizin bütün fertlerini, benim ‘büyük uzlaşma’ dediğim ortak değer ve hedefler etrafında birleştirmek için, bu süreci çok değerli bir fırsata dönüştürebileceğimize inanıyorum. Söyleyecek sözü olan, Türkiye adına fikir üreten herkes açık yüreklilikle bu demokratik sürece katılsın ve katkıda bulunsun. Demokrasiyi akamete uğratmak, önyargıları kemikleştirmek ve yeni vehimler üretmek yerine meseleyi esasından, özünden saptırmak yerine gelin milli bir mutabakat yerine demokrasimizin çıtasını Türkiye’nin hak ettiği seviyeye çıkaralım.

Kızılcahamam’daki toplantının ilk gün çalışmaları sonunda Başbakan Erdoğan, bakanların ve grup başkanvekillerinin katıldığı bir toplantı düzenledi. Toplantı sorasında açıklama yapan İstanbul milletvekili Edibe Sözen, parti içi konuların ele alındığını, Kuzey Irak’ta, 2 PKK liderinin yakalandığı yönündeki iddiaların ise gündeme gelmediğini belirtti. Çeşitli ajanslar ve internet siteleri Cemil Bayık ve Murat Karayılan’ın NATO’ya teslim edildiğini iddia etmiş, Türk Dışişleri konu hakkında bilgisi olmadığını bildirmişti.

ntv

Bu haber 210 defa okundu.