1970lerden bu yana Etiyopya'dan İsrail'e göç eden zenci Yahudiler olarak anılan falaşalar, bu kez kendi ülkelerindeki savaş ve şiddetten kaçarken İsrail-Lübnan savaşıyla daha büyük bir çatışma içine girdiler. Penceresi bulunmayan ve dışarı çıkılması yasak olan bir binada tutulan Etiyopyalı Yahudiler İsraile gelmeden önce böyle bir durumla karşılaşacaklarını ummadıklarını söylediler. Merak edilen konu ise İsrailin Etiyopyadaki Yahudi diasporasını sona erdirmek amacıyla gerçekleştirdiğini iddia ettiği bu olayda, niçin daha duyarlı davranarak kendi Yahudi halkını böyle bir tehlike ve sıkıntı içinde bıraktığı.
Zenci Yahudi olur mu?
Falaşalar, Etiyopyada (Habeşistan) yüzyıllarca yaşamış zenci Yahudilerdir. Falaşalar binlerce yıl Etiyopya'nın Gondar ve Tigre bölgelerindeki ücra köylerinde tarımla uğraşarak, demircilik ve çömlekçilik yaparak yaşadılar. Kökenleri hakkında sayısız teori olan topluluğun, bunların içinde en çok benimsediği, soylarını Kral Süleyman ile Şiba Kraliçesi'nin (bizde Saba melikesi Belkıs olarak bilinir) oğulları olan Menelik I'e dayandıranı. Falaşalar ı ilk "keşfeden", 1862'de bölgeyi ziyaret eden, Sorbonne Üniversitesi profesörü Joseph Halevi olmuştur . Bu, aynı zamanda Avrupalı Yahudilerin Falaşalar ile ilk temasıydı. Ancak, cemaatin diasporaya tanıtılması için, 1920'lerde Siyonist hareketle bağlantıyı sağlayacak olan, Polonya doğumlu, Dr. Jacques Faitlovitch'i beklemek gerekecekti.
Bu ilgiye rağmen, Falaşalar'ın Yahudi sayılıp, sayılmayacağı (dolayısıyla meşhur Geri Dönüş Yasası'ndan yararlanıp, yararlanamayacakları) uzun süre tartışma konusu olarak kaldı. Yahudi olmadıklarına dini gerekçe aranacaksa çok fazla uğraşmaya lüzum kalmayacaktır. Falaşalar Toraktan habersizdirler. Eski Ahit'in diaspora öncesi bir versiyonunu kullanırlar ve bu kitap da İbranice değil, Etiyopyanın klasik dili olan Ge'ez dilinde yazılmıştır. 1973 Sefardi Hahambaşı Ovadia Yasefin, Falaşaların da Yahudi olduğunu kabul etmiş olması ve 1989 tarihli Yüksek Mahkeme kararı bile pek çok kişiyi hala ikna edememiş durumda. Öyle ki Aşkenazi Baş Rabbi bugün bile onları Yahudi olarak tanımıyor.
Etiyopya'dan İsrail'e
1970'lere kadar topluluğun, İsrail'e göç etme yönünde yaygın bir eğilimi olduğu gözlemlenmektedir. Ancak en kapsamlı göç 1991'de İsrail tarafından "Süleyman Operasyonu" olarak adlandırılan hava operasyonuyla 15 bin kişinin bir gecede İsrail'e taşınmasıyla gerçekleşti. Bu operasyonun İsrail'den çok, ABD'deki Yahudi-Siyah ilişkilerini düzeltmek isteyen Amerikan Yahudileri tarafından desteklendiği fısıltılarına sebep olmasına rağmen, İsrail bunu bir "milli başarı" olarak lanse etti ve Etiyopya Ekzodüsü 'nün tamamlandığı ilan edildi.
Falaşalar: Üçüncü Sınıf Yahudiler
1996 yılında İsrailde yaşanan bir olay ırkçılık tartışmalarını gündeme getirdi. İsraildeki Kan Bankasının birtakım sağlık nedenleriyle Falaşaların bağışladıkları kanları imha etmesi 10.000 kadar Falaşanın büyük gösterilerde bulunmasına neden oldu. Göstericilerin taşıdıkları pankartlar ise Falaşaların yaşadıkları hayal kırıklıklarını yansıtıyordu: "İsrail'de Apartheid!" ve yanında "Bizim tenimiz siyah, sizinki beyaz olabilir ama bizim kanımız da kırmızı ve biz de Yahudiyiz". Etiyopyalı Yahudilerin evlenirlerken karşılaştıkları zorluklardan tutun da okullarda yaşadıkları ayırımcılıklara kadar kendilerini ikinci sınıf vatandaş hissetmeleri için pek çok sebep var. İsrail ise onlara, İsrail standartlarına göre daha genç bir nüfusa sahip olmaları sebebiyle ucuz iş gücü ve ordunun insan kaynağı olarak bakıyor.
Falaşalar kendilerini ikinci sınıf vatandaş olarak görseler de gerçekte onlar İsraildeki üçüncü sınıf olarak değerlendiriliyor. İsrail toplumunda birinci sınıf Yahudiler Sefarad Yahudileri olarak adlandırılan Avrupa göçmenleri, ikinci sınıf doğu göçmeni Aşkenaz Yahudileri, üçüncü sınıf ise Afrika göçmeni ve siyah tenli Falaşa Yahudileridir.
Kaynaklar:
1. "Yahudilik Ansiklopedisi", Cilt I, II, III, Yusuf Besalel
2. http://www.bianet.org/2002/04/12/haber9170.htm
3. http://www.cbc.ca/story/world/national/2006/07/31/ethiopian-jews.html
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle