MİT ihtiyacı karşılayamıyor! | " /> MİT ihtiyacı karşılayamıyor! | "/>

En Sıcak Konular

Eski müsteşar: MİT ihtiyacı karşılayamıyor!

22 Kasım 2007 09:42 tsi
Eski müsteşar: MİT ihtiyacı karşılayamıyor! Eski MİT Müsteşarı Köksal, Türkiye’nin mevcut istihbarat yapısının ülkenin ihtiyaçlarını karşılayamadığını iddia etti. 92-97 ylları arasında MİT müsteşarlı görevini yürüten Köksal, 5 yıllık bir plan çerçevesinde istihbarat birimlerinin tekrar yapıla

Başbakan'ın 5 Kasım'da Başkan Bush'la Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden sonra Türkiye'nin gündemi birdenbire, "anlık", "sıcak", "operasyonel", günlük" istihbarat gibi tanımlamalarla doldu. Bu kargaşa içinde asıl önemli olan adı ne olursa olsun bu istihbaratın, en üst düzeyde varılan mutabakat uyarınca, ABD tarafından verilecek olması idi.

Milliyet'te yer alan habere göre, bu gelişme, açıkça yazılıp çizilmese de, ülke sorunlarını yakından izleyen bütün çevrelerde Türkiye'nin istihbarat yeteneğinin sorgulanmasına da yol açtı. Öyle ya, Türkiye hemen sınırı ötesindeki bir coğrafyada yapılanmış ve 33 yıldır mücadele ettiği terörist kampları ve oralarda yaşayan lider kadrosu hakkında aslında kendisinin vermek durumunda olduğu istihbaratı niçin ABD kaynaklarından sağlamak durumunda kalıyordu?

Bu sorunun yanıtını güncelden kurtularak daha geniş bir perspektif içinde aramak daha yararlı olacak. O nedenle konuyu daha çok ilkeler düzeyinde ele almak gerekiyor.

BATI'DA İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ YENİDEN YAPILANIYOR

Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle uluslararası ortamda yeni bazı tehditler (kitle imha silahları, narkotrafik, organize suçlar, kara para, mikro milliyetçilik vb) gündeme girdi. Hem bu gelişmeler hem de özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra terörün global nitelik kazanması ve asimetrik diye adlandırılan bir tehdidin ortaya çıkması, hemen hemen bütün demokratik ülkelerde istihbarat teşkilatlarının yeniden yapılanmaları konusunu ön plana çıkardı.
Soğuk savaş döneminde özellikle komünizme ve başta Sovyetler Birliği ile peyk ülkelerin faaliyetlerine odaklanmış olan bu servisler, ortak düşmanın ortadan kalkmasıyla birlikte kendi ulusal tehditleriyle baş başa kaldılar. Son yıllarda uluslararası ilişkilerin aldığı kaotik nitelik, her ülke için istihbaratı ulusal gücün en önemli unsuru haline getirdi. Ortaya çıkan global ve ulusal tehdit odakları yanında, uluslararası ilişkiler sisteminin ABD'nin uygulamaları ile zedelenmesi, Afganistan'dan sonra Irak'ın işgali ile yaşanan olaylar, enerji güvenliğinin sağlanması, Şii jeopolitiği denen bir olgunun ortaya çıkması, ilişkiler sisteminde Çin, Rusya Federasyonu, Hindistan gibi yeni odakların belirmesi bütün ülkeleri geleceği daha iyi okuyabilme mecburiyetinde bıraktı.
Batılı ülkelerin çoğu mevcut istihbarat yeteneklerini daha etkin bir konuma getirebilmek için büyük bir ciddiyet içinde tartışarak, mevcut teşkilatlarını yeni tehditleri karşılayacak şekilde yeniden yapılandırarak gerek insan kaynakları, gerekse teknik imkân ve kabiliyetlerini arttırma yoluna gittiler.

OYSA TÜRKİYE'DE İSTİHBARAT TARTIŞILMIYOR

Bu ülkelerle mukayese edildiğinde Türkiye'nin daha güvenlikli olduğunu söylemek mümkün değil. Tam aksine, coğrafyasının yarattığı çeşitli ek tehditler yanında ülkemiz yıllardan beri ayrılıkçı etnik bir terörle mücadele ediyor. Bunun yanında değişen dünya ve bölge dengeleri ile küreselleşmenin getirdiği yeni oluşumlar ülkemizi dış ilişkileri açısından çok daha duyarlı bir konuma getirdi.
Hal böyle iken, istihbaratın mevcut yapılanmasının ulusal çıkarlarımıza yanıt verip vermediği, eğer vermiyorsa hangi yeni önlemlerin, hangi yeni yapılanmalara gereksinim duyulduğuna dair bir tartışma açılmadı.

Belki de tartışmayı engelleyen en önemli nedeni, istihbaratın her ülkede, - ancak ülkemizde biraz daha fazla - kamuoyunun ilgi duyduğu, sansasyona meyilli bir konu olması. Zaten bu niteliği de, tartışmanın çok dikkatli ve sorumlu biçimde yapılmasını gerektiriyor.

İSTİHBARATTA HER ÜLKE KENDİ BACAĞINDAN ASILIR

İstihbarat devletlerin üretebildiği en katıksız ulusal üründür. Millilik, istihbaratın sağlanması kadar sağlamada kullanılan araçlar ve sağlanan ürünün paylaşılmasında da en geçerli kuraldır. Nitekim, kontrespiyonaj teşkilatlarının bir önemli görevi de bu ilkenin ihlal edilmemesini sağlamaktır. Daha önce de var olmakla beraber, özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra NATO gibi kuruluşlarda veya özel coğrafi vb. gruplaşmalarda istihbarat teatisinin arttırılması için beyan edilen siyasi iradeye rağmen sonucun pek tatminkâr olduğu söylenemez. Bu alan acımasızdır. Ulusal egemenlik haklarının en katı şekilde kullanıldığı, gizli, karanlık kıyasıya bir mücadelenin sürdüğü bir sahadır. Burada dostluk ve müttefik olmanın hiç bir kıymeti harbiyesi yoktur. Bu alan her ülkenin kendi bacağından asıldığı ve ülkelerin asıl politikalarının şekillendiği, dış görüntünün perdelendiği gerçek oyun alanıdır.

BAŞKASININ İSTİHBARATI YANILTICI OLABİLİR

İstihbarat alanında geçerli bir diğer altın kural da şudur: İstihbaratın en geçerli ve güvenli olanı, kendi ulusal imkanlarınızla sağladığınız istihbarattır. Başka servislerin sağladığı istihbaratın, zaman zaman yanıltıcı, yönlendirici, yanlış adım attırıcı olma riski taşıdığını her zaman hatırda tutmak gerekir.

Atılacak adımlar

Ülkemizdeki istihbarat yapılanmasının yanıt vermesi gereken ihtiyaçlarımız neler?

1 KONTRTERÖR MERKEZİ: Ülkemizin karşılaştığı yerel ve global terörle mücadelede istihbarat toplayan çeşitli kuruluşların elde ettiği istihbaratı birleştirecek, istihbaratı gerektiğinde operasyona dönüştürecek tek bir kaynaştırma (fusion) merkezi oluşturulması. Bu merkez mensuplarının, bu dönemde ihtiyaç duyduğumuz gibi, taktik alanda istihbarat sağlayacak şekilde eğitilmeleri ve gerektiğinde askeri birliklerimizin bünyesinde faaliyet gösterecek ünitelerin oluşturulması.
2 KONTRESPİYONAJ, HABERLEŞME, VERİ VE EKONOMİK GÜVENLİK: Yabancı espiyonaj ve elektronik hululüne karşı koymak, ulusal istihbarat sistemlerimizi (Devletin iletişim ve bilişim sistemleri dahil) yabancı müdahalelerden korumak, gizlilik kavramını yerleştirmek, ulusal politikalarımızı ve kararlarımızı desteklemek öncelikli sorunlarımızın başında geliyor. Şunu bilmemiz gerekir ki, kontrespiyonaj faaliyetlerinin ana amacı ülkeyi koruyanları korumaktır. Bunun yanında, ulusal ekonomik sırların ve know how'ın korunması, önemli altyapıların, hassas teknolojilerin, ana kaynaklarımızın, elektronik kontrollü çeşitli sistemlerimizin saldırılara karşı korunması, kamu-özel sektör karşılıklı etkileşiminin sağlanması bir diğer önemli konu.
3 İŞLEVSEL KOORDİNASYON: Çeşitli istihbarat örgütleri arasında koordinasyonun sağlanması bir diğer önceliktir. Bu konuda yasa Milli İstihbarat Teşkilatı'na öncelik vermiş olmasına rağmen bu koordinasyonun işlevsel bir nitelik kazandığını söylemek mümkün değildir.
4 ULUSAL KAYNAKLAR SEFERBER EDİLMELİ: Gerek insan kaynaklarının, gerekse her türlü teknolojik araç ve gereçlerin ülke istihbarat gereksinimlerine göre yaratılması ve uygulamaya sokulması başarının ana koşuludur. Bu imkanların her kurum ve kuruluş için ayrı yatırım konusu yapılmasının yarattığı önemli bütçe harcamaları vardır. Türkiye'nin eriştiği teknolojik ve ARGE düzeyinin istihbarat alanında kullanılmasının üzerinde önemle durulmalıdır. Kamu özel sektör işbirliği ile bu potansiyelin kullanılmasının yolları açılmalıdır.
5 SİNYAL VE FOTOĞRAF İSTİHBARATI: Bu gibi pahalı projeler gerektiren yapılanmaların bir merkezden sevk ve idare edilmesi, milli istihbarat birimlerinin tümüne hizmet vermesi, verimliliği arttıracak, istihbarat maliyetlerini azaltacaktır.
Amerikalıların sağlayacağı anlık istihbaratın, insan istihbaratından (humint) ziyade uydu veya uçaktan çekilen fotoğraflar (photint) ile sinyal istihbaratına (sigint) dayanacağı varsayılabilir. 2000 yılından beri istihbarat uydu projesinin Türkiye'nin gündeminde olduğu düşünülürse, bu konuda önemli bir gecikmenin yaşandığı anlaşılır. Keza insan istihbaratı kaynaklarının da bir düzene sokulması, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.
6 STRATEJİK İSTİHBARAT: Önemi her gün biraz daha artıyor. Etrafımızı saran ülkelerden kaynaklanabilecek her türlü tehdidi, yanlış adımlar atmamak için başka ülkelerin verdiğiyle değil, kendi istihbarat kaynaklarımızla değerlendirmek durumundayız. Bu konuda, MİT'in yeni görevler üstlenmesi kaçınılmazdır.

MEVCUT YAPI YETERSİZ, 5 YILLIK PLAN YAPILMALI

Sonuç, ilk adım olarak, mevcut yapı objektif şekilde değerlendirilmelidir. Bölgesel güç, uluslararası sistemin önemli bir aktörü olma kararlılığında olan Türkiye'nin mevcut ve geleceğe dönük ulusal çıkarlarının korunup kollanmasında mevcut yapının yeterliliği sorgulanmalıdır. Bu sorgulanma sonucunda mevcut istihbarat yapısı ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yeni bir yapılanmaya ve tanımlamaya doğru geliştirilmeli ve gerekli yasal değişiklikler öngörülmelidir. Bu, bugünden yarına ulaşılacak ve başarılacak bir sonuç da değildir. Hazırlanacak en aşağı 5 yıllık bir plan çerçevesinde mevcut sistemi adım adım böylesine bir yeni yapılanmaya doğru götürmek gerekir.
Türkiye'ye yönelik terör ve diğer tehditlerin, yakın geçmişimizde olduğu gibi bitmiş olabileceği yanılgısına kapılmadan ülkemizin geleceğini hazırlamalıyız. Bu konu sadece şimdiki hükümetimizin meselesi de değildir. Çözüm, devletin sürekliliği içinde hükümetten hükümete ve/veya müsteşardan müsteşara değişmeyecek kalıcı ilkelere bağlanmalı ve başbakanların sürekli gözetimi altında uygulanarak başarıya ulaştırılmalıdır.


Bu haber 356 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,833 µs